HABER MERKEZİ - Daha önce sert sözlerle eleştirdiği AK Parti Hükümeti'nde İçişleri Bakanlığı görevinde bulunan Süleyman Soylu, PKK'ye karşı verdiği "başarı sözünü", kış mevsiminden bahara erteledi. 13 Kasım'da "Bunlara bu kış bu dağları da bu toprakları da dar edeceğiz" diyen Soylu, dün Van'da bu kez "Nisan'dan sonra büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar" demeye başladı.
Demokrat Partili (DP) olduğu dönemde AK Parti ve Tayyip Erdoğan'a yönelik sert sözleriyle hatırlanan Süleyman Soylu, bugün başka isimlerce benzer eleştirilerin yapıldığı hükümetin İçişleri Bakanı. "Padişah olmak istiyor" dediği Erdoğan'ı, AK Parti'ye geçtikten sonra "Türkiye'nin ilelebet ebedi başkanı" olarak över noktaya kadar gelen Soylu'nun, şu sözleri de hala kayıtlarda: "Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi - 20 Nisan 2008", "Paçalarından yolsuzluk akıyor - 10 Aralık 2008", "Boyan döküldü Recep Tayyip Erdoğan - 31 Aralık 2008", "Başbakan rantın babasını getirdi - 25 Şubat 2009", "Kendisini padişah olarak görüyor - 14 Mart 2009".
Sarf ettiği bu sözlere rağmen AK Parti Hükümeti'nde yer almayı başaran Soylu, geçmişi ve politika hayatında geçirdiği dönüşümü oldukça dikkat çekici olan siyasetçilerden.
Hakkındaki bilgilere göre, aslen Trabzonlu bir ailenin çocuğu olarak 1969'da İstanbul'da doğan Süleyman Soylu, ilk ve ortaöğrenimini Gaziosmanpaşa'da tamamladı. Lise eğitimini Plevne Lisesi'nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldu. Meslek kariyerine ilk olarak 1990 yılında İMKB yani İstanbul Menkul Kıymetler Borsası aracı kurumlarında başlayan Soylu, 1989'da okul arkadaşlarıyla ortaklaşa kurduğu bir şirketle ticaret hayatına atıldı.
Siyasete ilk olarak 1987 yılında giren Soylu, Demokrat Parti ve Adalet Partisi çizgisindeki aile geleneğini devam ettirerek merkez sağ Doğru Yol Partisi'nin Gençlik Kolları'nda göreve başladı. 1987-1990 yılları arasında, DYP İstanbul İl Teşkilatı'nın Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyeliği ve teşkilat başkanlığı görevini üstlendi. 1995 yılında DYP Gaziosmanpaşa ilçe örgütünün yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Kısa bir süre sonra 17 Temmuz 1995 tarihinde bahsi geçen ilçe teşkilatının başına getirilen Soylu, 25 yaşında Türkiye´nin en genç ilçe başkanı ünvanını aldı. Dört yıl sonra, 29 Nisan 1999'da da İstanbul İl Başkanlığı görevine geldi ve 2002 Genel Seçimleri öncesi milletvekili adayı oluncaya kadar bu görevi yürüttü.
Süleyman Soylu, Doğru Yol Partisi'ndeki önemli görevlere getirildiğinde o dönemin parti Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili olan Tansu Çiller'in partili genç gözdelerinden olmuştu.
DYP'nin, 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri öncesinde ANAP'la birleşme çabaları esnasında Demokrat Parti ismini alarak girdiği seçimlerde baraj altında kalması sonrasında Mehmet Ağar'ın istifasının ardından yapılan olağanüstü genel kurulun üçüncü turunda Süleyman Soylu, geçerli 800 oyun 529'unu alarak genel başkanlığa seçildi. 15 Kasım 2008'de gerçekleştirilen, Nevval Sevindi ve Refaiddin Şahin'in de aday olduğu DP 9. Olağan Kongresi'nde 993 oy geçerli oyun 922'sini alan Süleyman Soylu, genel başkanlığa yeniden seçildi.
'BEN BİLDİĞİNİZ SİYASETÇİLERDEN DEĞİLİM!'
2009 Yerel Seçimleri öncesinde, hedefinin 2007 Genel Seçimleri'nde elde edilen yüzde 5,4'lük oy oranının üstüne çıkmak olduğunu söyledi ve "Yüzde 5,4'ün altında kalırsak çekilirim" dedi. Yerel seçimlerde il genel meclisi oylamasında partisi yüzde 4 oy alınca, seçimin ertesi günü yaptığı açıklamada, "Ben bildiğiniz siyasetçilerden değilim" diyerek istifa edeceğini ve kongrede aday olmayacağını açıkladı.
Ancak parti tabanının ısrarlarına dayanamayan Soylu, 12 Mayıs'ta bu kararını değiştirdiğini ve tekrar aday olacağını açıkladı. 16 Mayıs 2009'da kendi talebi ile gerçekleşen 5. Olağanüstü Büyük Kongre'de 3. tur oylaması öncesinde adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Bu süreçten sonra, ülke çapındaki değişik üniversitelerden ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden gelen davetlerle Türkiye'nin birçok bölgesinde konferans ve panellere katıldı.12 Eylül Referandumu için sunulan Anayasa değişikliği paketinin, Türkiye'nin dönüşümü ve demokratikleşmesi için hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Süleyman Soylu, "Demokrasi Buluşmaları" adını verdiği bir dizi seminer düzenledi ve arkadaşlarıyla birlikte Türkiye'yi dolaşarak, "evet" oyu tercihinin sebeplerini anlattı. Bu faaliyetinin ardından Hüsamettin Cindoruk'un genel başkan olduğu DP'den ihraç edildi.
Demokrat Parti Genel Başkanı iken, AK Parti'ye demediğini bırakmayan Soylu, Erdoğan tarafından yeniden aktif siyasete davet edilmesi üzerine, 5 Eylül 2012 tarihinde düzenlenen törenle resmi olarak AK Parti'ye katıldı.
ALA'NIN YERİNE GETİRİLDİ
Önce Merkez Karar Yönetim Kurulu'na (MKYK) seçildi, ardından da Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesi "Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan'dan ayrılmayacağım" diyen Soylu, Trabzon milletvekili seçilmesinin ardından partinin 5. Olağan Kongresi'sinde yeniden MKYK üyeliğine seçildi. Soylu, 1 Kasım'da seçimlerinde yine Trabzon'dan milletvekili seçilmesi sonrası kırmızı plakayı kaptı ve kurulan yeni kabinede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı oldu.
Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevini bırakması sonrası, İçişleri Bakanı olan Efkan Ala'nın da bu kervana katılması üzerine, geçtiğimiz 31 Ağustos tarihinde İçişleri Bakanlığı görevine getirildi.
DÜN KIŞTI, BUGÜN BAHAR
Çözüm Süreci'nin sonlandırılıp, PKK ile mücadele konusunda devreye konulan "Çöktürme Planı" doğrultusunda kentlerin yakılıp, yıkıldığı sokakların kan kölüne dönüştürüldüğü bir dönemde İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Soylu, bu kez yaptığı açıklamalarla gündemde. Soylu, PKK ile mücadedelede daha önce verdiği başarı sözünü, kış mevsiminden bahara erteledi.
Geçtiğimiz 13 Kasım'da İstanbul'da katıldığı bir etkinlikte Bakan Soylu, "Şu anda biz burada dururken, bir taraftan Kara Kuvvetlerimiz, bir taraftan jandarmamız, bir taraftan polisimiz, özel harekatımız, bunlara bu kış bu dağları da dar edeceğiz bu toprakları da dar edeceğiz... Allah'a yeminimizdir, Cenab-ı Allah şahidimiz olsun, PKK adını kimse ağzına almaya cesaret edemeyecek" ifadelerini kullanmıştı.
Ancak sarf ettiği bu sözlerin üzerinden henüz daha 1 ay bile geçmeyen Soylu'nun, dün Van'da katıldığı bir etkinlikte bu kez "Bugün iyi günleri çok net söylüyorum. Nisan'dan sonra başlarına geleceklerin ne olacağını tahmin edemeyecekleri kadar büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar" demeye başlaması dikkat çekti.