İSTANBUL - Norveç Kızıl Parti Başkanı Audun Lysbakken, gerçekleştirmek istedikleri ziyaretin engellenmesinin tutuklu HDP'li vekilerle daha çok dayanışma içerisine girmeleri gerektiğini ortaya koyduğunu belirtti.
Geçtiğimiz gün HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tutuklu bulunduğu cezaevlerine gerçekleştirmek istedikleri ziyaretleri engellenen Norveç Kızıl Parti Başkanı Audun Lysbakken ve Danimarkalı Kızıl-Yeşil Parti Sözcüsü Pernille Skipper, tutuklu milletvekillerinin durumu ve Türkiye'de artan hak ihlallerini değerlendirdi.
Norveç Kızıl Parti Başkanı Audun Lysbakken, HDP'nin tutuklu milletvekilleri ile görüştürülmemelerini kınayarak, "Politikacıların tutuklanmasını uygun bulmuyoruz. Biz görüşmeyi bekliyorduk onlarla. Durumunu öğrenmek istiyorduk. Uluslararası bir ziyaretin engellenmesi Türk hükümetinin kabul edilemez bir noktada olduğunu gösterir. İfade özgürlüğü ve insan hakları noktasında endişeliyiz. Onlarla dayanışmaya geldik. Bu ziyaretin engellenmesi ortaya koyuyorki bu vekilleri ile daha çok dayanışmalıyız" dedi.
'HÜKÜMETİMİZE BASKI YAPACAĞIZ'
İnsan hakları ihlalleri noktasında ciddi endişeleri olduğunu kaydeden Lysbakken, şunları aktardı: "Avrupa Birliği (AB) önemsediğini söylediği değerler için ayağa kalktığını ortaya koymalıdır. Avrupa Türkiye'de yaşanan hak ihlalleri, ifade özgürlüğü ihlalleri noktasında cevabını vermelidir. Biz de bu yüzden hükümetimize harekete geçmesi için baskı yapacağız."
'SIĞINMACILAR YÜZÜNDEN AB SESSİZ KALIYOR'
"Avrupa'dan Türkiye'nin durumu çok ciddi görünüyor" diyen Danimarkalı Kızıl-Yeşil Parti Sözcüsü Pernille Skipper ise, AB'nin Türkiye'deki durum düzelmedikçe görüşmelere devam etmeyeceğini açıklaması gerektiğini dile getirdi. HDP'nin kardeş partileri olduğunu kaydeden Skipper, şöyle devam etti: "Biz Dışişleri Bakanlığımızla Türkiye'ye baskı yapması için konuşacağız. Sığınmacı meselesi yüzünden Avrupa, Türkiye konusunda sessiz kalmayı tercih ediyor. Halbuki sığınmacı yükünü birlikte sırtlamalıyız. Bu Avrupa'nın utancıdır. Türkiye ile beraber insan hakları noktasında mücadele etmeliyiz."