URFA - DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Viranşehir’de katıldığı halk toplantısında Ak Parti'nin yürüttüğü siyaset için “zübük siyaseti” benzetmesinde bulundu.
Urfa'nın Viranşehir ilçesinde HDP ve DBP’li siyasetçilerin katılımı ile halk buluşması düzenlendi. Med Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğin düzenlendiği salona tutuklu olan HDP ve DBP eş genel başkanlarının posterlerinin yanı sıra "6 milyon insanın iradesi esir alınmıştır. Milyonların iradesi esir alınıştır, İradene sahip çık” yazılı pankart asılması dikkat çekti. Etkinliğe DBP MYK üyesi Perihan Ağaoğlu, Viranşehir Belediye Eşbaşkanı Emrullah Cin, HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ile DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek katıldı.
Buluşmada ilk sözü alan DBP MYK üyesi Perihan Ağaoğlu, mevcut iktidarın başlattığı savaşın özellikle kadınları hedef aldığını belirtti. AKP’nin bugün Kürdistan’da büyük bir savaş başlattığını ve bütün kadın kurumlarını bir bir kapattığını dile getiren Ağaoğlu, bu saldırılara karşı direnerek yanıt vermeye devam edeceklerini söyledi.
ÖCALAN: AKP, KÜRT HALKINI YOK ETMEK İSTİYOR
Ağaoğlu'nda sonra konuşan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ise, faşist saldırılara karşı tek ses olmak gerektiğini vurguladı.
“Her gün arkadaşlarımıza yönelik tutuklamalar gerçekleşiyor. Ancak tek kişi kalsak ta direneceğiz. 370 dernek kapandı. AKP, Kürt halkını yok etmek istiyor. Bunun nedeni de nettir. Çünkü Kürtler direniyor” diyen Öcalan, haklı oldukları davalarından vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
CİN: GÜN, AĞLAMA VE İSYAN ETME GÜNÜ DEĞİL
Kürt halkının üzerindeki baskının arttığına işaret eden Viranşehir Belediye Eşbaşkanı Emrullah Cin de, bu yönelime karşı şunları söyledi: "Ben 90’ları da yaşadım ve o zaman bu kadar büyük bir zulüm yoktu, tutuklama ve gözaltı yoktu. Ama ne olursa olsun bizler her gün çoğalacağız. Şuan yüzlerce genç kadın ve erkek gözaltında ya da tutuklu. Bunlar bizi yıldırmayacak. Ağlama ve isyan etme günü değil. Mücadele etme, direnme ve gülme günüdür. "
Sözkonusu isimlerin ardından son olarak ise DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek konuştu.
Tutuklu olması nedeniyle birlikte eş genel başkanlık görevinde bulunduğu Sebahat Tuncel ile çalışma fırsatı bulamadıklarını belirterek sözlerine başlayan Yüksek, uygulanan baskılar nedeniyle halkla bir araya gelmelerinin önü engellenmeye çalışılsa da, 3 kişi ile bile örgütlenilebilineceğini belirtti.
‘HÜKÜMETİN SİYASETİ ZÜBÜK SİYASETİDİR’
Ak Parti hükümetinin yürüttüğü siyaset için “zübük siyaseti” benzetmesinde bulunan Yüksek, "Hükümetin siyaseti zübük siyasetidir. Halkı bir yere kadar kendisine bağlar, ancak bir yerden sonra halk onun gerçek yüzünü görür. Sayın Öcalan en son mesajında 'Halen masadayım sizi bekliyorum' demişti. Çözüm masasından kalkmamış henüz. Biz sayın Öcalan’ın durduğu noktada duruyoruz. Demokratik çözümden vazgeçmiş değiliz. Çözümden vazgeçen, bütün olanakları ortadan kaldıran hükümettir. 6 milyon oy almış bir partinin eş genel başkanlarını esir alıyorsun. 100’ün üzerinde belediyesi olan partimizin eş genel başkanı esir. Vekiller ve belediye eş başkanlarımız hakeza öyle. Yine 30’dan fazla belediyemize kayyım atandı. Bu yüzden bu süreci kimin bozduğu sorusuna herkesin doğru cevap vermesi lazım ve hesap sorması lazım" dedi.
‘BAŞKA KESİMLERLE KONUŞMAK ÇÖZÜME KATKI SAĞLAMAZ’
Yüksek, bu sözlerinin devamında hükümetin Kürtleri temsil ettiği ileri sürülen 380 kişiden oluşan bir heyet ile çözümü konuşacağı yönünde yansıyan bilgiler üzerinde durdu.
Daha önceki iktidarların da kendilerine küstüğü vakit "diğerleriyle" konuştuğunu, ancak çözümün sağlanamadığını gördüklerini vurgulayan Yüksek, hükümeti şu sözlerle eleştirdi: "Gerçekten çözmek istiyorsanız, sorun biz isek, dediğiniz gibi muhatap olarak halkı seçecekseniz buyurun halkın istediklerini yapın. Ama Kürt siyasi hareketini görmezden gelip başka kesimlerle konuşmak bu sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Başka kesimlerle konuşmanızda sorun yok. Hükümettir elbette başka kesimlerle de bu sorunu konuşmak ister. Ama biz kalkıp bu sorunu gidip Saadet Partisi ile ya da DSP ile çözmeye çalışırsak bunun karşılığı olur mu, olmaz tabi ki."
'BU YÜZYIL KÜRT HALKININ YÜZYILI'
Halka süreci iyi ve doğru anlatmak adına gerekirse il il, ev ev gezeceklerini söyleyen Yüksek, "Halkımıza süreci iyi anlatmak lazım. DBP olarak bu konuda yetersiz kaldık. Ortadoğu’da gelişmeler Kürtler lehine bu kadar iyi iken, bir yüzyılı kapatıp yeni bir yüzyılı açarken elbette bütün bu baskılar karşısında çekilip, evimize gidip oturacak değiliz. Halkımızın kazanım mücadelesin öncüsü olacağız. Bu yüzden doğru bir politika ve doğru bir siyasetle bu meselede mesafe almaya çalışacağız. Bunun için de örgütsel alt yapımızın güçlü olması lazım" diye belirtti.
'AKP’LİLER DE ERDOĞAN’IN YOLUNUN YOL OLMADIĞININ FARKINDA OLMALI'
Yüksek, son olarak şunları söyledi: "Daha kapsamlı toplantılarda da bir araya geleceğiz. Biz demokratik zeminde kalmaya devam edeceğiz. Bunun gerçekten imkanı ve zemini ne kadar kaldı bunu da düşünüyoruz. Bunu halkımıza soracağız, halkımızın kararı stratejik karar olacaktır. . Biz halkımıza soracağız halkımız ne derse öyle karar vereceğiz. AKP politikaların şunu anlıyoruz ki bize siz bizimle değilsiniz, vekillerinizi tutukluyorum, belediyelerinizi de sizden alıyorum, sizinle artık biz yan yana yaşamak istemiyoruz, bize politikasıyla bunu demeye çalışıyorlar. Böyle değilse de çıksınlar söylesinler. Bu süreç değerlendirme ve karar alma açısından önemli bir süreçtir. Umarım daha fazla insan zarar görmeden bir çözüm gelişir, bu çılgınlıktan vazgeçip başka bir politika sürdürürler. Ama şuan ki politikaları maalesef bunu göstermiyor."
Halk toplantısı soru-cevaplarla son buldu.