Arslan: Bölgede yaşananları AKP'li seçmenler de savunmuyor

DİYARBAKIR - Hükümetin Kürt siyasetine dönük politikalarının ters tepeceği değerlendirmesi yapan DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arslan, bölgede yaşananları iktidar seçmeninin dahi savunmadığını dile getirdi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine dönük başlatılan operasyonlarda 11 Eylül 2016 tarihinden bu yana 6 il, 3'ü büyükşehir belediyesi olmak üzere 45 belediyeye kayyum atandı. 64 belediye eşbaşkanı tutuklanıp cezaevine gönderilirken, 72 belediye eşbaşkanı ise İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldı. Bölgede Kürt siyasetinin aktif yürütücüsü olan partinin, son bir yılda aralarında Eş Genel Başkan Sebahat Tuncel'in de bulunduğu 3 bin 49 üye ve yöneticisi tutuklandı. DBP'ye dönük saldırılar, kayyum, Kürt siyasetini engellemelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arslan, savaş politikalarıyla birlikte Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sürekli hedef haline getirildiklerini belirtti. Aslan, "Tek bir Kürt siyasetçi kalsa da geri adım atmayacağız" diyerek, mücadele edeceklerinin mesajını verdi.

'KÜRT SİYASETİNİ BOĞMAK İSTİYORLAR'

Arslan, Kürt siyasetine dönük bu kadar acımasız saldırıların tek nedeninin devre dışı bırakıp boğma olduğunun altını çizdi. Arslan, son bir yılda yaşanan katliam, gözaltı ve tutuklamaların birinci sebebinin de bu olduğunu ifade etti. Ak Parti'nin iktidarını savaş ve katliamla koruyabileceğine inandığı için, toplumda barışçıl, demokratik siyasete izin vermek istemediğinin altını çizen Aslan, böylesi bir durum yaşanırken, hükümetin tüm muhalif kesimlere dönük faşizan bir baskı uyguladığını söyledi.

'BİR SİYASETÇİ KALSA DA MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

Arslan, "AKP kendisi gibi düşünenlerin dışında herkese savaş açmış durumda. AKP'nin gündeminde özgürlük, eşitlik gündemi yok. AKP açıkça ya benim gibi düşüneceksiniz ya da zulümden zulüm beğenin tehdidinde bulunuyor. Kürt siyasetçileri olarak özgürlük mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Erdoğan veya AKP polis, asker ve devlet gücüyle bugün belediyelerimizi işgal edip, belediye eşbaşkanlarımızı, milletvekillerimizi tutuklayabilir. AKP'nin şiddet, katliamlarına karşı asla geri adım atmayacağız. Demokratik siyaset yapmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi bilen siyasetçileriz. Binlerce Kürt siyasetçi ağır bedeller ödemiş ama asla inandığı değerlerden vazgeçmemiş. Bir Kürt siyasetçi kalsa da demokratik siyaseti sürdüreceğiz" diye konuştu.

'BELEDİYELERİMİZ İŞGAL EDİLDİ'

DBP'li belediyelere dönük saldırıların tamamının işgal girişimi olduğunu ifade eden Arslan, "Belediyeler örgüte yardım ediyor" söyleminin tamamen gerçek dışı olduğunu vurguladı. Ak Parti'nin tüm devlet yetkilerini kullanmasına rağmen istediği belediyeleri seçimle kazanamadığına değinen Arslan, bu belediyelerin şimdi bir bir işgal edilerek, el konulduğunu ve halkın iradesinin yok sayıldığını söyledi. Gözaltına alınıp tutuklanan 64 belediye eşbaşkanının hiçbirinin yolsuzluktan dolayı tutuklanmadığının altını çizen Aslan, seçimle kazanılan belediyeler tahammülsüzlükle el konulduğunu dile getirdi. Ak Parti ve Erdoğan'ın bu uygulamalarının hiçbir şey kazandırmayacağını iyi bilmesi gerektiğini dile getiren Aslan, bu belediyeler işgalle ömür boyu Ak Parti'nin elinde kalmayacağını söyledi.

'AKP'Lİ SEÇMENLER DE RAHATSIZ'

Bölgede yürütülen savaş politikaları, belediyelerin işgal edilmesi ve daha birçok kötü uygulamanın bölgedeki Ak Partili seçmeni de etkilediğine işaret eden Arslan, bu zoraki uygulamalarla kimsenin Ak Partili olmayacağını, aksine toplumun tepkisinin arttığını söyledi. Aslan, "AKP'nin uygulamalarını kendi seçmenler dahi bunları savunamayacak. Mağdur edebiyatı üzerinde siyasete yapan AKP, bugün insanları mağdur eden politikalar seçmenin de gözünden kaçmayacağına inanıyorum. Bu uygulamalarla hükümet Kürt toplumunu gözden çıkarıyor. AKP'ye oy veren kişiler de bunları elbet sorgulayacak ve görecektir. İktidarın seçmeni de bölgede yaşananlarla bağlantılı olarak doğru bir tercih yapacaklarına inanıyorum" dedi.

'CEZAEVLERİ TÜRKİYE'NİN DURUMUNU ÖZETLİYOR'

Fırat Anlı, Ahmet Türk, Gültan Kışanak, Bekir Kaya, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi bir çok siyasetçinin cezaevinde olmasının Türkiye'nin durumunu özetlediğini ifade eden Arslan, bu siyasetçilerin her şeyi göze alarak siyaset yaptıklarını söyledi. Ak Parti'nin Kürt siyasetçilerine biçtiği yol ve yöntemle değil, halkın yöneticileri olarak mücadele etmeye devam edeceklerini anlatan Aslan, bir siyasetçinin dahi geri adım atmayacağını söyledi. Ak Parti ve Erdoğan'ın, DBP ve HDP üzerinde saldırılarını arttırarak, topluma mesaj vermek istediğini söyleyen Aslan, bu tutuma bakıp kimsenin mücadeleden vazgeçeceğini düşünmediklerini ifade etti.