Bilgen’den AK Partili vekillere anayasa eleştirisi: Günaydın!

ANKARA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, AK Parti içerisinde anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin olarak, “Önce imza atıp sonra anayasa içeriğini tartışmaya başlayan AKP milletvekillerine günaydın diyoruz. Biz ‘Metni gördünüz mü imzalamadan önce’ dediğimizde 'Önemi yok' diyorlardı. Şimdi yeni parti kurullarında tartışıyorlar” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, parti genel merkezinde güncel gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenlendi.

Bilgen, ilk olarak Türkiye’nin Suriye politikalarını eleştirerek, “Suriye politikası başından beri yanlıştı ve o yanlışın bedelini ödüyor Türkiye. Önce IŞİD ile pazarlık yapıldı, ‘öfkeli kalabalık’ olarak tarif edildi. IŞİD’le ilgili uluslararası tepkiler yükselince Nusra ile ilişkiler devam ettirildi. Milletvekillerimiz Nusra ile kurulan ilişkinin Türkiye’ye pahalıya mal olacağını mecliste defalarda ifade etti. Rusya’da terör örgütü olarak görülmeye başlandı ancak devlet yetkilileri Nusra’yı böyle görmediklerini belirten ifadeler kurmuştu. ÖSO’nun ne kadar ılımlı muhalif olup olmadığını tüm dünya biliyor. ÖSO olarak tarif edilen yapının içinde daha önce El Kaide ile bağlantılı faaliyet yürütmüş gruplar olduğunu, ÖSO yapısı altındaki yapıların da terör örgütü olarak ifade edileceğini yakında göreceğiz” dedi.

‘YÜZLERCE CENAZE GELİR KAMUOYU BİLMELİ’

“Fırat Kalkanı Hareketi” kapsamında yaşanan asker kayıplarına da değinen Bilgen, “300 bin nüfuslu bir şehrin kontrolünü elinde tutan bir yapıdan bir şehri almak için yüzlerce cenazenin gelmek zorunda kalabileceğini kamuoyuna belirtilmesi gerekiyor. ÖSO daha önce alınan köyleri bile koruyamadı ve geri teslim etti! El Bab’ı kim yönetecek bir köyü bile elinde tutamayan ÖSO mu, Türkiye mi?” ifadesini kullandı.

‘TSK’YE MAYIN TEMİZLEME GÖREVİ VERİLDİ’

Bilgen, şöyle konuştu: “IŞİD’i şimdiye kadar besleyenler şimdi bunu temizleme işini adeta mayın temizleme görevi gibi TSK’ye vermişler. Irak politikası nasıl sonuçlar doğurduysa Suriye politikası da yanlış sonuçlar doğuracak. Eğer birilerine şehadet şerbeti içmek düşmüşse bunun sebebi Türkiye’yi yönetenlerin baldıran zehri içmekten vazgeçmiş olmalarıdır.”

‘PARLAMENTO YEDEK DURUMA DÜŞMÜŞ’

Anayasa Komisyonu’ndaki değişiklik teklifine dair tartışmalara da değinen Bilgen, “Önce imza atıp sonra anayasa içeriğini tartışmaya başlayan AKP milletvekillerine günaydın diyoruz. Biz ‘Metni gördünüz mü imzalamadan önce’ dediğimizde 'Önemi yok' diyorlardı. Şimdi yeni yeni parti kurullarında tartışıyorlar. İsterseniz önce genel kurula getirin 330’u tamamlayın ondan sonra komisyonda tartışılmaya devam eder! Ya da önce referandum yapılsın sonra genel kurulda tartışılsın. Bütün ilkeler tersinden yapılıyor. Yedek milletvekilliği konusu bir yemdir. Parlamentonun kendisi yedek pozisyonuna düşürülüyor. Parlamentonun kendisi yedek duruma düşmüşken, milletvekillerinin yedekliğe düşürülmesi tartışılıyor” diye konuştu.

‘817 HDP’li GÖZALTINA ALINDI’

Bilgen, partilerine dönük operasyonlara ilişkin de konuştu. 12 Aralık’tan bu yana 16’sı il eşbaşkanı ve parti yöneticileri olmak üzere 817 HDP’linin gözaltında alındığı bilgisini veren Bilgen, halen haftalardır emniyette tutulan ve henüz savcılık ifadesi alınmayanların olduğunu hatırlattı.

HÜKÜMETE ‘YALNIŞTAN DÖNÜN’ ÇAĞRISI

Sabah saatlerinde Meclis Başkanvekili Pervin Buldan’ın gözaltına alınması da değinen Bilgen, “Sayın Buldan’ın 50’nin üzerinde fezlekesi var. Bazı arkadaşlarımızın 100’ün üzerinde fezlekesi var. Her seferinde zorla iade alıp bıraksanız da bu siyasi çalışmaları engellemeye dönük bir operasyon olarak görülecek, tutuklasanız da. O yüzden bu yanlıştan derhal dönün. Kendinizi teselli etmeye çalışacağınıza çözüm arayın. Eğer hiçbir sorunu çözemiyor ve HDP vekillerini tutuklatarak halka çözüm sunacağınızı düşünüyorsanız, kendinizi aldatırsınız. Halk bombaların bitmesini, ölümün durmasını istiyor. Siz halka böyle teselli veremezsiniz” dedi.

ESAD’IN YPG’NİN HALEP’TEN ÇIKSIN İDDİASI

Bu açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bilgen, Esad yönetimin YPG’den Halep’i terk etmesi yönünde iddialara ilişkin “Türkiye’nin Esad rejimi ile doğrudan irtibat kurmak istediğini biliyoruz. Suriye’nin hala bir iç savaşla halklarının kırılmasına, göçe mahkum edilmesini doğru bulmuyoruz. Burada belli ki Türkiye’nin kırmızıçizgi olarak ilan etmesine rağmen Esad rejiminin beklentisi olan her işi yapmasının sonudur bu. Bunu yaparken neyin karşılığında yaptığı da çok net. Hem Türkiye büyük tehlike altında olacak, belki sadece Rojava’da değil nüfusu Kürt olan diğer şehirlerde de baskı konusu olacak” değerlendirmesinde bulundu.