DİYARBAKIR - Tutuklandıktan sonra görevinden uzaklaştırılan DBP'li Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Ali Aydın hakkında, “DTK içinde yönetici olarak faaliyet gösterdiği” ve çoğunluğu demokratik çözüm sürecinde olmak üzere katıldığı açıklama ve yürüyüşlerden 17 buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 7 Aralık günü tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Ali Aydın hakkında “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 17 buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 24 sayfalık iddianamede, PKK ve KCK’nin tarihi, işleyişi ve stratejisi anlatıldı. Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın talimatı ile kurulduğu, PKK ve KCK tarafından “Yasama Meclisi” olarak kabul edildiği iddiasına yer verilen iddianamede, DTK’nin Türkiye’de özerk bir bölge oluşturulma amacıyla kurulduğu savunuldu.
Bu iddialara delil olarak da PKK ve KCK yöneticilerinin DTK’ye ilişkin basına verdiği demeçler ve söyleşiler gösterildi. İddianamede, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010 yılında DTK’ye yönelik açtığı soruşturma kapsamında, mahkeme kararlarıyla 2011 yılından 2013 yılına kadar DTK binasında teknik ve fiziki takip yapıldığı hatırlatıldı.
Aydın’ın, 2011-2013 yılları arasında Diyarbakır’daki DTK binasında düzenlenen 5 ayrı toplantıya katılarak konuşma ve görüşmeler yaptığı belirtilen iddianamede, teknik takip, şüpheli ve tanık beyanlarına dayanılarak şu değerlendirmede bulunuldu: “PKK ve KCK’nin ileride kurulacak sözde özerk Kürdistan’ın bir nevi ulusal kurucu meclisi olarak kabul edilen DTK’nin içerisinde yönetici olarak aktif bir şekilde faaliyet gösterdiği, ayrıca KCK Ana Sözleşmesinde yer alan kent meclislerinde de faaliyetlerde bulunduğu, bu şekilde şüphelinin terör örgütü bileşeni olan birçok alanda örgüt adına faaliyetlerde bulunduğu anlaşılmıştır.”
Aydın’ın DTK toplantılarına katılmasına ilişkin iddianamede yer alan ifadesinde, “Ben DTK’yi sivil bir sivil platformu olarak bilirim. 2008-2011 yılları arasında BDP il başkanlığı yapmamdan dolayı toplantılara katılmışlığım vardır. DTK oluşumunu sivil bir platform olarak, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri bulunan bir platform olduğu için siyasi kimliğimle bazı toplantılarına katılmıştım. Ayrıca katıldığım herhangi bir toplantı da illegal bir faaliyete rastlamadım” savunmasına yer verildi.
Aydın’ın 2014-2016 yılları arasında Diyarbakır’da yapılan 20’ye yakın basın açıklaması, yürüyüş ve cenaze töreninin katılmasının suç unsuru olarak gösterildiği iddianamede, Aydın’ın “Örgüt çağrısı” ile bu eylem ve etkinliklere katılarak “örgüt propagandası yaptığı” iddia edildi. Suçlama konusu yapılan birçok eylem ve etkinliğin “Çözüm süreci”nde yapılması dikkat çekti. Aydın’ın ev ve işyerinde yapılan aramalarda el konulan “Diyarbakır Zindanları ll” isimli kitabın “örgütsel nitelikte” olduğu, hakkında el koyma ve toplatma kararı olduğu savunulan iddianamede, evinde bulunan bu kitapla Aydın’ın “PKK ve KCK’nin hedef ve ideolojisini benimsediği anlaşılmıştır” iddiasında bulunuldu.
Belediye Meclisi kararıyla yapılan protokolle belediyeye ait taşınmazların ücret karşılığında Diyarbakır Valiliği’nin izniyle kurulan 3 derneğe kiraya verilmesinin suç suçlama konusu yapıldığı iddianamede, Aydın’ın kamusal hizmet yürüten derneklerle yaptığı protokollerle bu taşınmazları, derneklere cüzi bir ücret karşılığında ya da bedelsiz tahsis ettiği ileri sürüldü. Belediyeye ait taşınmazların kira karşılığında tahsis edildiği KURDÎ-DER, Ceren Kadın Derneği ve Mesleki Eğitim Merkezi ve Ahmed-e Xane Dil Akademisi Derneği’nin yasadışı faaliyette olduğu iddiaları da sıralandı.
Davanın görülmesine önümüzdeki aylarda Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.