DENİZLİ - Türk askerlerinin Bab’da piyon olarak kullanıldığına dikkat çeken “Suriye Devrimi” kitabını kaleme alan Polonyalı yazar ve gazeteci Rafal Grzenia, “Türkiye Bab’dan çekilmek zorunda kalacak. Suriye’de Esad kalacak ve Kuzey Suriye Federasyonu tanınacaktır” dedi.
2013 yılında Suriye’nin Hama ve İdlip kentlerinde kalarak “Suriye Devrimi” kitabını kaleme alan Polonyalı yazar ve gazeteci Rafal Grzenia, Türkiye’nin “Fırat Kalkanı Harekatı” adıyla Bab’daki operasyonu değerlendirdi. Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) demokrasi adına hiçbir özelliğinin kalmadığını belirten Grzenia, Suriye’de ÖSO’nun bulunduğu yerlerdeki insanların artık ÖSO’yu desteklemediklerini söyledi.
‘ÖSO EL NUSRA’NIN KENDİSİ OLMUŞ’
Grzenia, Suriye’de bulunduğu süreç içerisinde sürekli ÖSO’nun Amerika ve Batı’dan yardım beklediğini belirterek, “Şu an ÖSO El Nusra’nın kendisi olmuştur. ÖSO şu an yüzünü Sudi Arabistan destekli İslamcı guruplara dönmüş durumda. Önceden ÖSO’da Hristiyan savaşçıları görüyordum fakat gün geçtikçe ÖSO radikal İslam’a döndü. Şu an yüzde 90’nı El Nusra gibi olmuş. ÖSO’nun içinde az da olsa demokrasi yanlısı olanlar var, fakat onların da İslami gurupların karşısında pek bir etkisi yok” dedi.
‘TÜRK ASKERİ BAB’DA PİYON OLARAK KULLANILIYOR’
Türkiye’nin DAİŞ ile olan ilişkisinin temelinde Kürt güçlerini zayıflatmak olduğunu, bugün Türkiye’nin Bab’da olmasının temel amacının Rojava’daki kantonlarının birleşmesini engellemek olduğunu belirten Grzenia, şunları söyledi: “Türkiye’nin sık sık dillendirdikleri ‘DAİŞ’e karşı mücadele veriyoruz’ sözünün altında da aslında Kürtlerin bir araya gelmesini engelleme çabası var. Bab’da savaşan Türk askeri olsa da esas olarak Rusya ve Amerika'nın ne dediği önemlidir. Çünkü Türk askeri orada dış aktörlerin dediğini yapmak zorunda. Şu an Türk askerleri bir çeşit piyon gibi Bab’da kullanılıyor.”
‘TÜRKİYE BAB’DAN ÇEKİLMEK ZORUNDA KALACAK’
Türkiye’nin El Bab’da dış aktörlerin verdiği izinler doğrultusunda bir şeyler yaptığını söyleyen Grzenia, “Türkiye’nin bugün Bab’da tıkanmasının nedeni de bu aktörlerin perde arkasında yürüttükleri gizli anlaşmalardır. Türk devleti Bab’da karar verici mercilerden birisi değildir” diye konuştu. Türkiye’nin aslında Bab’da tam anlamıyla ne istediğinin belli olmadığını vurgulayan Grzenia, Türkiye’nin Bab’dan çekilmek zorunda kalacağını vurguladı.
‘KÜRT DEVLETİ KURULACAK’
Suriye’de çizilecek olan yeni sınırlar konusunda artık genel bir anlaşmanın var olduğunu aktaran Grzenia, “Türkiye’de bunu biliyor. Bu süreçte Suriye’de Esat kalacak ve Kuzey Suriye Federasyonu tanınacak, Kürtlerin orada düzenli bir ordusu var. Esad’ın dışında ayakta kalan Kürtler olacak. Çok insan ölecek ama bu savaşın sonunda bu iki aktör ayakta kalacak” diye konuştu. Türkiye’de HDP Eşbaşkanları ve Milletvekillerin tutuklanmasının da bir etkeninde Kürtlerin Rojava kazanımı olduğunu dile getiren Grzenia, “Gazeteler kapatılıyor, gazeteciler tutuklanıyor fakat Amerika ve AB’nin doğru dürüst bir müdahalesi yok. Bunu da doru bulmuyorum” diyerek tepki gösterdi.
‘BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYEYİ KÖTÜYE GÖTÜRECEK’
Türkiye’de bulunan Kürtlere daha fazla hakların tanınması gerektiğini vurgulayan Grzenia, AB’nin ve Amerika'nın Türkiye’yi bir iş alanı olarak gördüğünden Türkiye’deki özgürlük hareketlerine destek vermediğini bunun da doğru olmadığını söyledi. Türkiye’de gündemde olan Başkanlık sistemini de değerlendiren Grzenia, “Başkanlık sistemi Türkiye’ye yeni bir şey getirmeyecektir. Eskisinden de daha kötüye götürecektir. Daha fazla demokrasi anlamına gelmeyecek” diye konuştu.
‘AB TÜRKİYEYİ ZORLAMALI’
Türkiye’nin mültecileri AB’ye karşı koz olarak kullandığını vurgulayan Grzenia, son olarak şunları söyledi: “Türkiye’ye Suriye’den gelmiş mülteci yığınları var. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan sürekli ‘sınırları açarım bak’ diye tehdit ediyor. Bundan dolayı AB Türkiye’de yaşananlardan dolayı zayıf kalıyor. AB Türk Hükumetinin her türlü demokratik yolları açması için sürekli zorlaması lazım. Türkiye’de insan hakları ve Kürtlerin hakları Avrupa da konuşma konusu. Sadece konuşmak yetmez.“
Gökhan Öner - dihaber