Davutoğlu: Gülen'le Erdoğan’ın bilgisi ve izniyle görüştüm

ANKARA - Meclis Darbe Komisyonu’nun sorularını yanıtlayan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Gülen'le Erdoğan’ın bilgisi ve izni doğrultusunda görüştüm” dedi.

TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu'nun sorularını yanıtlayan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2013’te Fethullah Gülen ile yaptığı görüşmesini ve Rus uçağının düşürülmesine ilişkin yaşananları anlattı.

Davutoğlu komisyona gönderdiği metinde, Gülen ile görüşmeyi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bilgisi ve izni dâhilinde yaptığını, Gülen'le bundan başka bir görüşmesinin de olmadığını söyledi.

FETHULLAH GÜLEN’LE GÖRÜŞME

Davutoğlu, görüşmeyi şöyle aktardı: "2013 BM Genel Kurulu toplantısına seyahatim öncesinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız değerlendirmede, bu yapının gittikçe artan bir şekilde Türkiye karşıtı çevrelerce kullanılmaya müsait hâle gelmesi hasebiyle, Gülen’in daha önce yapılan çağrılar çerçevesinde Türkiye’ye getirilerek kontrol altına alınmasının gerekli olduğu kanaatine vardık.

Sayın Başbakanımızla yaptığımız bu değerlendirme neticesinde ve talimatı doğrultusunda, BM Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’de bulunduğum sırada, Gülen’le bir görüşme gerçekleştirdim. Gülen ile Eylül 2013’te gerçekleştirdiğim görüşme kişisel bir tercih sonucunda veya bir yakınlık gösterisi mahiyetinde şahsi bir ziyaret olmayıp Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın bilgisi ve izni doğrultusunda, 7 Şubat sonrasında, söz konusu yapı mensuplarının o döneme kadar düşündüğümüz bir sivil topum örgütü olmanın ötesinde, devlet iradesinden bağımsız ve devlet hiyerarşisi dışında bir yapılanma içerisinde olduğu kanaatimizin oluşması üzerine, muhatabına somut mesajları doğrudan iletmek amacına matuftu. Bu görüşmede Sayın Başbakanımızla gerçekleştirdiğimiz istişare çerçevesinde açık bir şekilde gerekli uyarılarda bulundum.

Ülkemize dönüşümde bu görüşmeyi ve edindiğim intibayı Sayın Başbakanımıza aktardım. Bu çerçevede, kendisini samimi görmediğimi, zaman kazanmaya çalışır bir intiba verdiğini ve bu kritik süreçte dikkatli olmamız gerektiğini ifade ettim. Bu görüşme sonrasında, Gülen’in hükümetimize ve ülkemize yönelik operasyonların içinde olduğuna ve bu tutumundan vazgeçme niyetinde olmadığına yönelik kanaatimiz pekişti."

RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ

Kasım 2015'te Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili tartışma yaratan "Emri ben verdim" açıklamasına ilişkin olarak da şunları söyledi: "TSK hiyerarşisi dışında bir aidiyet taşıdığı ve yetkilendirildiği angajman kurallarının dışında başka bir merciden emir alarak hareket ettiği ortaya çıkarsa mutlaka cezayı alacaktır. Talimatını verdiğim angajman kuralları Rusya dâhil hiçbir ülkeyi hedef almamıştır, ancak aynı angajman kuralları hangi ülkeden olursa olsun savaş şartlarındaki bir ülkeden hava sahamızı ihlâl eden bütün hava araçlarını kapsamıştır. Nitekim Sayın Genelkurmay Başkanımız daha sonraki görüşmemizde pilotun geçmişini ve ilişkilerini araştırdıklarını ve somut bir irtibat tespit edilemediğini bildirmiştir."

MİT KRİZİ

Davutoğlu, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın “KCK soruşturması” kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmasıyla yaşanan "7 Şubat MİT krizi"ni de anlattı. Bu hamleyle, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetin "millet adına meşru siyasal süreçler dâhilinde yürüttüğü politikaların" sorgulanmak istediğini belirtti. Davutoğlu, şunları söyledi: "MİT Müsteşarı Sayın Fidan, savcılık çağrısının ardından Sayın Başbakanımıza bilgi vermek için aradığında hasbelkader Sayın Başbakanımız ile birlikte aynı arabada İstanbul’da muhterem vaizlerimizden İbrahim Subaşı’nın cenazesinden Ankara’ya dönmek üzere havaalanına gidiyorduk. Sayın Başbakanımız, bu hamleyi yargı bürokrasisinin iktidara siyaset dayatması olarak değerlendirerek, son derece kararlı bir tutumla kesinlikle ifade vermeye gitmemesi talimatını verdi."

OSLO GÖRÜŞMESİ

Kürt sorununun çözümü için yürütülen Oslo görüşmelerinin de Gülen örgütü ve arkasındaki uluslararası odaklar tarafından sızdırıldığını söyledi.

MİT TIRLARI

Davutoğlu, Ocak 2014'te MİT TIR’larının "silah taşıdığı" iddiasıyla durdurulmasının da Dışişleri Bakanı olduğu dönemde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da aralarında olduğu üst düzey yetkililerle Suriye konusunda yaptıkları görüşmelerin dinlenilmesinin ve internete bu toplantıya ait olduğu iddia edilen bir ses kaydının sızdırılmasının da yine Gülen örgütü tarafından yapıldığını anlattı.