DİYARBAKIR - KCK Ana Davası’nda 5 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, davanın Fettullah Gülen Cemaati ile AK Parti’nin kumpası sonucunda ortaya çıkan bir dava olduğunu söyledi. Yıldırım, davayı sonuçlandırmak ve cezalarla Kürt siyasetçileri siyaset dışı etmenin amaçlandığını söyledi.
Diyarbakır'da 2009 yılında "KCK" adı altında yapılan operasyonlar sonrasında 154 Kürt siyasetçi hakkında açılan "KCK Ana Davası"nın 71'inci duruşması dün Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. KCK Ana Davası’nda yargılanan ve 5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, KCK davasının bir an önce sonuca kavuşturulması, Kürt siyasetçilerine ceza verilmesi ve geçmişte Kürt siyasetçilerine dönük açılan davalara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım, Türkiye’de hiçbir zaman Kürtlere karşı bakış açısının değişmediğini her dönemde Kürtlere düşman hukukunun uygulandığını söyledi.
‘KCK DAVASI BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRILMAK İSTENİYOR’
Yıldırım, KCK Ana Davası’nın Fethullah Gülen Cemaati ile AK Parti’nin kumpası sonucunda ortaya çıkan bir dava olduğunu söyledi. 2009 ve öncesinde başlayan davaların çoğu cemaatin polis, savcı ve hakimleri tarafından hukuki olmadığı gerekçesiyle bir bir düşürülürken, KCK Ana Davası ve Kürtlerin yargılandığı diğer davaların düşmediğini dikkat çeken Yıldırım, şu anda da Ergenekon, AK Parti ve MHP’nin ittifakıyla yürütülen bir dava haline geldiğini söyledi. KCK davalarının son süreçte Ak Parti’nin talimatıyla hızlandırılarak bir an önce sonuçlandırılmak istendiğini anlatan Yıldırım, bunun temel mantığının da Kürtleri demokratik siyasetin dışında itme davasına dönüştürülmek istendiğine işaret etti.
‘KCK DAVASI SİYASİ SOYKIRIM DAVASIDIR’
Yıldırım, “KCK Ana Davası’nı biz ‘Siyasi soykırım davası’ olarak tanımlıyoruz. Kürtlere siyasi soykırım uygulamak için bu dava şu an yüzlerce Kürt siyasetçi üzerinde kılıç olarak tutuluyor. Gelinen aşamada da bir an önce sonuca vardırılıp, Kürtleri siyaset dışına itilmek isteniyor. Kürt siyaseti de inkarcı siyasete inat kendini var etti. Bundan sonra da bu mücadeleyi yürüteceğiz. Geri adım atmayacağız” diye konuştu.
‘HAKİMLER DE ŞAŞKIN AMA KARAR YUKARIDAN’
Kürtlere bakış anti demokratik olunca, uygulamaların da hukuksuz olduğunu dile getiren Yıldırım, dün duruşma salonunda Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün duruşmasını takip ettiklerini ve mahkemede hukuk adına hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Yıldırım, “KCK davasındaki deliller o kadar absürd ki mahkemede bulunan hakimler bile kabul etmiyor. Onlar da şaşkın ama karar yukarıdan geldiği için bir an önce sonuçlandırılıp cezalar verilmek isteniyor. Ahmet abi yürüyen bir tabut gibi ring aracıyla getiriliyor. Bu ciddiyetsizliktir. Ciddi bir iddia, suçlama yok” dedi.
‘KÜRTLERE DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR’
İstiklal Mahkemeleri’nden bu güne Kürtler açısından Türkiye’de mahkemelerde yargılanmaların amacının değişmediğini söyleyen Yıldırım, sadece 2009 ile bugün arasıdna kıyaslama yapmanın eksik kalacağını, Seyit Rıza, Şêx Said, 49’lar, 1970, 1980’lerde Kemal Pir, Hayri Durmuş’ların yargılandığı mahkemelerden bu güne değişen hiçbir şeyin olmadığını vurgu yaptı. Kürtlerin özgürlük talebi, özgürlük mücadelesi, söz söyleyen, yazı yazan kim varsa Türkiye’de bu sistem tarafından kabul edilmediğini dile getiren Yıldırım, Kürtlere hiçbir zaman demokratik hukukun uygulanmadığını, her zaman düşman hukukunun uygulandığını söyledi. Yıldırım, “Şêx Said’e, Seid Rıza’ya, Kemallere, Hayrilere uygulanan düşman hukuku, bugün Kürt siyasetçilerine uygulanıyor. Değişen hiçbir şey yok” şeklinde konuştu.
‘DÜN CEMAAT BÜGÜN MHP’
Her dönemde Kürtler söz konusu olduğunda egemen güçlerin ittifak kurduğunu dile getiren Yıldırım, AK Parti-Cemaat ittifakı kurulup Kürtlere kumpaslar kurulurken, bugün ise AK Parti-MHP-Ergenekon ittifakının kurulup, bu sürecin yürütüldüğünü dile getirdi. Yıldırım, “Her alanda Kürtlere karşı bu ittifakı görmek mümkündür. Kürtleri sindirmek, demokratik talebini bastırmak için bu ittifak kullanılıyor. Dün bir olanlar düşman olmuşlar ama başka ittifaklarla Kürtlere karşı ittifaklarla saldırılmaya devam ediliyor” dedi.