RAKKA - Musul'dan sonra Rakka'da da denklem dışına itilen Türkiye'den gelen tehditlerin de sonuç vermeyeceğini söyleyen Fırat'ın Gazabı operasyonu komutanlarından Rojda Felat, "Türkiye hamleye katılamadığı için çok kızgın. Bunun için sürekli tehdit ediyor ama hepsi boş, hiçbir şey yapamaz" dedi.

Türkiye'nin Rakka operasyonunda yer alma arayışı uluslararası güçler tarafından karşılık bulmadı. Türkiye'nin Girê Spî (Tel Ebyad) üzerinden Rakka'ya ulaşma ve Kobanê ile Cizîr kantonlarını ayıracak kemer arayışı da, ABD'nin kente bayrak asmasıyla son buldu. Bu arayış, Rojava ve Kuzey Suriye güçlerinin bu operasyonda yer almamasına dönse de, sonuç vermedi. Türkiye’nin DAİŞ’le savaşacağına inanmayan uluslararası güçler, Türkiye'yi Musul da olduğu gibi Rakka operasyonuna da dahil etmedi.

TÜRKİYE ÇARESİZ

"Fırat'ın Gazabı" operasyonunu yürüten Demokratik Suriye Güçleri (QSD) savaşçıları, operasyonu kısa bir süreye sığdıramayacaklarını, DAİŞ'in burada son kozlarını oynayacağını dile getiriyor. Musul operasyonu da aynı anda devam ettiği için DAİŞ’in kaçacak yerinin kalmadığını söyleyen savaşçılar, çetelerin Rakka'da ölüm-kalım savaşı vereceğini kabul ediyor. Türkiye'nin hamle dışı bırakılmasını değerlendiren "Fırat'ın Gazabı" operasyonu komutanlarından Rojda Felat, "Türkiye bu hamleye katılamadığı için çok kızgın. Bu kızgınlığıyla sürekli diğer bölgeleri tehdit ediyor. Bu tehditlerin hepsi boş. Hiçbir şey yapamaz" diyor.

RAKKA'DAN SONRA...

Rakka’nın DAİŞ’ten alınması sonrasını yorumlayan komutanlar, Rakka'nın Rojava ve Kuzey Suriye için hayati bir mesele olduğunu, büyük bir tehlikenin kökünden söküleceğini belirtirken, kent alındıktan sonra da Minbic, Tel Ebyad, Şeddade gibi bizzat oradaki halkın inisiyatifine ve iradesine bırakacaklarını söylüyor. Bu operasyon DAİŞ tehdidini bertaraf edeceği gibi Rojava ve Kuzey Suriye’deki siyasi ve askeri modelin tüm Suriye’ye alternatif bir seçenek olarak sunulmasına da önemli bir ivme kazandıracağı düşüncesi tüm savaşçıların ortak fikri. Rakka, Rojava güçleri için de önemli. Şimdiye kadar ABD ve batı dünyasıyla olan ilişkilerin de, bu operasyondan sonra taktik olmaktan çıkıp, siyasi ve stratejik bir nitelik kazanacağı ifade ediliyor.

DAİŞ ENSTRÜMAN OLMAKTAN ÇIKIYOR

Türkiye'nin DAİŞ’le değil Rojava’ya karşı savaşmak için bu operasyona dahil olmak istediğini dile getiren savaşçılar, Rojavalı güçlerin operasyon başlatmasıyla Türkiye'nin boşa çıktığını söylüyor. Savaşçılar, Rakka'ya sıkıştırılan DAİŞ'i değil Türkiye'yi tehdit olarak görürken, eskiden DAİŞ aracılığıyla yürütülen düşmanlığın ordu ile hayata geçirildiğini savunuyor. Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılamamasını Rojava ve Kuzey Suriye için kazanım olarak değerlendiren savaşçılar, Türkiye’nin tüm planlarından vazgeçmediğini, Cerablus, Ezaz ve Mare hattında girişimlerin devam edeceğini, Bab ile Minbic’i almak istediklerini açık açık beyan ettiklerini söylüyor.

RAKKA İÇİN ÖZGÜRLÜK ÇANLARI

Rakka'nın DAİŞ'ten temizlenmesinin sadece askeri bir gelişme olmayacağı kanaatinde olan savaşçılar, operasyon sonucunda Türkiye’nin Suriye planlarını, ABD-koalisyon ve Rojava-Kuzey Suriye ilişkilerini, Şam yönetimi ile Rusya’nın planlarını, kısacası Suriye’nin geleceğini şekillendireceğine inanıyor. Birçok güç Musul gibi Rakka'dan da DAİŞ sonrası hesaplara odaklanmış durumda. DAİŞ’in temizlenmesi önemli olacaktır, ancak barışın sağlanması ve demokratik bir Suriye’nin oluşmasına henüz zaman olduğu varsayılıyor. QSD savaşçılarının her geçen gün biraz daha yaklaştığı Rakka için şimdiden özgürlük çanları çalmaya başladı.

Erdoğan Altan - dihaber