HDK bileşenleri: Özellikle kararsızlara gideceğiz

İSTANBUL - "Demokratik Cumhuriyet ortak vatan için Hayır" sloganıyla referandum deklarasyonunu açıklayan HDK bileşenleri, ev ev, sokak sokak, fabrika fabrika dolaşarak neden "Hayır" denilmesi gerektiğini anlatacaklarını söyledi. Özellikle kararsız ve "Evet" diyeceklere gideceklerini belirten bileşenler, "Apartmandaki komşumuzun dahi 'Hayır' demesi için çalışacağız" dedi.

"Demokratik Cumhuriyet ortak vatan için Hayır" sloganıyla referandum deklarasyonunu açıklayan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenleri, referandum sürecinde yapacakları çalışmaları anlattı.

SYKP: DOĞUSUYLA BATISIYLA BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTEDİĞİMİZİ DUYURACAĞIZ

HDK bileşenlerinden Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Çok net bir şekilde bu toprakların bugüne kadar yaşadıklarını göz önünde bulundurduğumuzda bir kere net bir şekilde 'Hayır' diyeceğiz" diyerek, Türkiye'deki rejimi "faşist" olarak tanımladı ve bunun başında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geldiğini söyledi.

Türkiye'de "tek adam" sisteminin getirilmek istendiğine dikkat çeke Hatimoğulları, "Başkanlık, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş anti-demokratik uygulamaların olacağı sistemlerdir. Faşist sistemlerde kurulmuş olan bir biçimdir. Buna biz hep birlikte 'Hayır' demek zorundayız. Bunun gerekçeleri de çok net. Biz Cumhuriyet'i demokratikleştirmek istiyoruz, Cumhuriyeti sosyal cumhuriyete dönüştürmek istiyoruz. Bunlar için 'Hayır' demek zorundayız. Biz bu ülkede seküler yaşamı devam etmek istiyoruz. Gerçek bir laikliğin bu ülkede gelişerek devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. En nihayetinde kadınlar olarak bizler istediğimiz kıyafeti giyerek sokaklarda dolaşmak istiyoruz. En önemlisi kaç çocuk doğuracağımıza karar veren bir sisteme doğru gidiliyor ve biz buna müsaade etmek istemiyoruz. Yine bu toplumda farklı inançlardan insanlar var. Gençler olarak özgürce üniversitelerimizi okuyabilmek, akademide gelişebilmek için 'Hayır' demek zorundayız. Bugün Kürdistan'da yapılan katliamlara dur demek için 'Hayır' demek zorundayız. AKP ve Saray'ın dış politikada uyguladığı savaş stratejisini durdurmak için 'Hayır' demek zorundayız" diye konuştu.

7 Haziran'ndan bu yana AK Parti hükümetinin toplumu susturmaya çalıştığını dile getiren Hatimoğulları, ancak buna rağmen bir "Hayır" cephesinin güçlü bir şekilde örgütlendiği bir dönemden geçildiğini söyledi. Hatimoğulları, referandum çalışmalarına ilişkin ise, "Kapı kapı ev ev gezerek, gerek Kürt illerinde ve gerekse Batı illerinde İstanbul'dan başlayarak kuzeyi ve güneyi ile doğusu, batısıyla birlikte yaşamı savunmak, özgürlük, adalet, kardeşçe ve barış içinde yaşamak için gücümüz yettiğince ve elimizde kalan basın araçlarıyla bunu kitlelere duyurmak istiyoruz" dedi.

DERVİMCİ PARTİ: EV EV, SOKAK SOKAK, FABRİKA FABRİKA HAYIR'A ÇALIŞACAĞIZ

Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü de, "Biz devrimci parti olarak AKP'nin anti demokratik uygulamalarını gördüğümüzde bunların zaten fiilen başkanlık siteminin inşa edilmesi anlamına geldiğini söyledik ve dolayısıyla faşizm olarak değerlendiriyoruz. AKP, özellikle 7 Haziran seçimleri sonrası Suruç katliamı ile başlayan bir süreçle adım adım katliamları gerçekleştirdi. Bu tablo şunu gösteriyor. Zaten OHAL ile birlikte KHK'lerle yönetilen bir ülke var. Dolayısıyla AKP yaptıkları ve yapacaklarını ifade etmiş oluyor" dedi.

Referandumda "Evet" çıktığı takdirde faşizmin tahkim edileceğini, demokratik hakların alınacağını belirten Göllü, "Bu açıdan 'Hayır' demenin farklı anlamı olduğunu düşünüyoruz. İşçi sınıfının hakları için 'Hayır', kadınların özgürlüğü, Kürt halkının hakları, gençlerin geleceği için 'Hayır'. Bu açıdan 'Hayır cephesinin en güçlü şekilde örgütlemeyi doğru olduğunu düşünüyoruz. Burada AKP iktidarı bir şekilde halka 'Hayır' çalışması yapmayın dese de, onları terörize etse de biz ezilenlerin çıkarına olanın 'Hayır' cephesinde olduğunu düşünüyoruz. Parti olarak bunu en güçlü şekilde çalışacağız ve uğraşacağız" diye konuştu.

Hem HDP ve HDK bileşeni olarak hem de Devrimci Parti olarak kendi çalışmalarına başladıklarını dile getiren Göllü, şöyle devam etti: "Ev ev sokak sokak halkımıza neden 'Hayır' denmesi gerektiğini anlatacağız. Referandum sürecinde toplumun politize olma durumu var. Kitlelerin devrimci siyasete dair bir ilgisi var. Bunu en doğru şekilde, kitleleri faşizme ve onun yarattığı psikolojik yenilgi ruhuna karşı örgütlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan Devrimci Parti, ev, ev sokak sokak fabrika fabrika, iş yeri işyeri, 'Hayır' çalışmasına başlamış durumda. Bu çalışmadan dolayı birçok arkadaşımız gözaltına alındı ya da tutuklandı. Ancak, bunlar bizim çalışmalarımızı engellemeyecek, Hayır cephesini ısrarlı bir şekilde büyütmeye devam edeceğiz."

ESP: APARTMANDAKİ KOMŞUMUZUN DAHİ 'HAYIR' DEMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Çiçek Otlu da, "7 Haziran yenilgisini hazmedememiş olan bir AKP ile karşı karşıyayız" diyerek, 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşananları hatırlattı. AK Parti'nin 3K ile yaşamak istemediğini beyan ettiğini dile getiren Otlu, "Nedir bu 3K; Kürtler, Kızılbaşlar, Kadınlar... Bu ülkede barış istiyorsa kardeşlik ve özgürlük istiyorsanız 'Hayır' demek en önemli şeydir. İnsanlık sınavından geçtiğimiz bu süreçte HDP Eş Başkanları, Belediye eş başkanları tutuklandı, milletvekilleri tutuklandı ve bunlar için de 'Hayır' demek gerekiyor. Kadınlar olarak, biz de barış kardeşlik ve özgürlük için 'Hayır' diyeceğiz" dedi.

Toplumun yüzde 70'inin "Hayır" diyeceğini ifade eden Otlu, "Herkesin kendisine göre bir 'Hayır'ı var ve biz de bütün toplumun 'Hayır'larını bir birlik altında toplamaya çalışıyoruz. AKP negatif bir dille 'HDP ve FETÖ’cü olursunuz diyerek toplumu ikiye bölmeye çalışıyor. Biz apartmandaki komşumuzun dahi 'Hayır' demesi için çalışacağız. Ev ev herkese giderek AKP ve Erdoğan’a karşı olan yaşamak isteyen eşitlik ve barış umudu olan herkesi tek bir 'Hayır'da toplamak için tekliğe değil birliğe 'Evet' demeliyiz. Ermenilerin, Lazların, Çerkezlerin, Kürtlerin ortak bir yaşam ile var olduğu bir dönem olmalı. Her kışın sonu bahardır bizim baharımız da 8 Mart olacak. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Türkiye ve Kürdistan’ın en büyük 'Hayır' mitinginleri olacak" diye konuştu.

YEŞİL SOL PARTİ: KARARSIZ VE 'EVET' DİYECEK SEÇMENE GİDECEĞİZ

Yeşil Sol Pari Eşsözcüsü Eylem Tuncaelli ise, "Barış ve yaşam hakkımızı savunduğumuz için 'Hayır' diyoruz. Bizler 12 Eylül Anayasası'nın tamamen değişmesini istiyoruz, ama bu yeni Anayasa değişiklik paketi ise daha otoriter daha baskıcı bir sistem yaratıyor. Yerelden bir yönetim isterken bu pakette tek elde toplandığı için 'Hayır' diyoruz" dedi.

Başlattıkları, "Bir 'Hayır' yeter" kampanyasını; sokaklarda, mahallerde ve sosyal medya üzerinden yürüttüklerini dile getire Tuncaelli, "Diğer yandan ise HDK, HDP ve Demokrasi İçin Birlik’in yapmış olduğu kampanyalara da destek vereceğiz. Hedef kitlemiz ise; özellikle kafası karışık olanlar. Daha sade ve daha esnek bir dil kullanarak merkezlerde tüm mahallere gitmeyi düşünüyoruz. Kararsız seçmeni ve 'Evet' diyecek seçmeni önemsiyoruz. Sade bir dil kullanarak onlara ulaşmayı hedefliyoruz. Kampanya dilinde daha dikkatli hükümetin veya tek adamın kullandığı, kutuplaştıran, saflaştıran dilinin aksine yarınlarını anlatan daha barışçıl bir dil kullanmayı hedefliyoruz" dedi.

Zuhal Atlan / Metin Yoksu - dihaber