DİYARBAKIR - Öcalan'ın "Ulusal birlik halklar için elzemdir. Acilen hayata geçirilmesi gerekiyor" sözlerine atıfta bulunan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, birliğinin sağlanması ve Kürt Ulusal Kongresi'nin toplanmasında kadınların öncülük edeceğini söyledi.
Kürt halkının ulusal birliğinin sağlanmasına dönük tartışmalar sürerken, birliğin sağlanması ve Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması için çağrılar da gelmeye devam ediyor. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri yakından takip eden Kürtlerin böylesi bir dönemde birliğinin sağlanması ve bir kongre etrafında güçlerinin birleştirmesi için ciddi girişimler sürdürülüyor. Kürt ulusal birliğin sağlanması ve kongresinin toplanması önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürt ulusal birliğinin sağlanması için Kürt kadınlarının yapması gereken çalışmaları hakkında bilgi verdi.
‘EGEMENLERİN BÖLDÜĞÜ KÜRTLER BÜTÜNLEŞİYOR’
Kürtlerin dört farklı ülkelerde yaşamak zorunda bırakıldığını anımsatan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürtlerin Mezopotamya’da bin yıllarca birlikte yaşadıklarını daha sonra ise egemen güçlerin onların arasında sınır çizerek ayırdıklarını hatırlattı. Güven, Kürtlerin bu ayrılığı hiçbir zaman benimsemediğini ve özümsemediğini söyleyerek, farklı şekillerde de olsa mutlaka bir araya gelip bu ayrılığın ortadan kaldırılması için yüz yıldır mücadele verdiklerini dile getirdi. Güven, Kürtlerin özelikle Lozan Anlaşması’ndan sonra böylesi bir yaşam tarzını kabul etmediklerini birlikte yaşamak için mücadele verdiğini ifade etti.
‘KÜRTLER VAR OLMAK İÇİN ÇOK MÜCADELE ETTİ’
Güven, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürtlerin yaşadığı dört parça için düşüncelerini anımsatarak, “Sayın Öcalan her parçanın kendi ülke bütünlüğü içerisinde kendi statüsünü kazandığı dili, kimliği ve kültürüyle yaşamını sürdürebileceği bir sistem yaratılmasını istiyor. Örneğin biz Türkiye’de yaşayan Kürtler kendimizi yıllardır anlatmaya çalışıyoruz. Buna paralel olarak isyanlar çıktı. Her bir isyan ise kanla bastırıldı. Bu isyanlar ile birlikte de artık Kürtler bitti denildi. Kürtler var olduklarını kanıtlamak için birçok katliamlardan geçirildi. Ama hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmedi” dedi.
“Her ne kadar Kürtleri dört parçaya ayırmış olsalar da kimliksizliği dayatsalar da bunun karşısında muazzam bir direniş sergilendi” diyen Güven, bastırılan bir halkın bunu asla kabul etmediğini, farklı şekillerde kendi mücadelesini ortaya koyduğunu ifade etti.
‘TEKÇİLİĞE KARŞI KÜRT BİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ’
Güven, bölgede çok kimlikli ve kültürlü olduğunu belirterek, dolayısıyla bu coğrafyaya tekçiliği dayatılamadığını vurguladı. Tekçilik dayatmasına karşı Kürt ulusal birliğin son derece önemli olduğunu kaydeden Güven, “Birçok kesim batıdan gelip Ortadoğu halklarına şekil vermeye çalışıyor. Bu da Ortadoğu’nun kendi içinde ittifak geliştirmemesinden kaynaklanıyor. Kendi birliğini sağlamadığı için başkasının çözümüne muhtaç kalıyor. Hâlbuki her ülke kendi yaşadıkları sorunların çözebilir. Bunların çözülmemesinin sebebi sadece iktidarlar değil. Aynı zamanda Kürlerin birlik olamamaları da büyük bir etkendir” dedi.
‘ÇÖZÜM BİRLİK İLE MÜMKÜNDÜR’
Kürt ulusal birliğinin önemine dikkat çeken Güven, “Ulusal kongre ile amacımız bir kongrenin olması ve bunun resmi olarak bir statü kazanmasıdır. Kongrenin eş başkanlarının olması. Orada alınan kararların dünya kamuoyu ile paylaşılmasıdır. Kürtler ulusal kongreyi öncelikli gündemi yapmalıdır. Çünkü onun dışında bir çözüm olamaz. Bütün çözümlerin ana kaynağı ulusal birliğin sağlanması ile bağlantılıdır” şeklinde konuştu.
‘KÜRT KADINLARI ÖNCÜ OLACAK’
DTK olarak ulusal birliğin sağlanması için mücadele veriyoruz” diyen Güven, ulusal birliğin en çok kadınlar tarafından ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Güven, Kürt kadınlarının mücadelesiyle dünya kadınlarına öncülük edebilecek bir misyona sahip olduğunu aktardı. Bunun en somut örneğinin Rojava olduğunu anımsatan Güven, Kürt kadınların bu nedenle ulusal birliğin sağlanması için öncü olacaklarını aktardı.
‘ULUSAL KONGRE İÇİN ÇALIŞTAY YAPILIYOR’
Ulusal birlik için dört parçadaki Kürt kadınlarıyla irtibatta olduklarını söyleyen Güven, "Türkiye’deki kadınlar olarak ulusal birlik için kadın çalıştay düzenliyoruz. Çalıştay ulusal birliğin yol haritası için ön hazırlık olacak. Çalıştayda heyetler oluşturulacak. Bu heyet dört parça Kürdistan’da görüşmeler gerçekleştirecek. Bunların sonucundan da ulusal birliğin gerçekleşmesi için çalışacak. Çalıştayın esas amacı budur. Diğer parçadaki kadınlarında benzer çalışmalarının olduğunu biliyoruz” dedi.
‘ORTAK ÇALIŞMA GİRİŞİMLERİMİZ VAR’
Bölgede her gün ölümlerin olduğunu belirten Güven, bunların önüne geçilmesi için ulusal birliğin sağlanması gerektiğini vurguladı. Güven, “Ulusal birlik sağlandığında halkımızın ortak bir söylemi ve mücadelesini ortaya koyabiliriz. Bunun için çalışıyoruz. Dört parça Kürdistanlı kadınlar olarak belli bir çalışmamız var. Bunu birlikte yürütmek için de girişimlerimiz var. Bunu burada başlatacağız. Ben eminin diğer yerlerde bunu başlatacaklardır” dedi.
ÖCALAN: ULUSAL BİRLİK HALKLAR İÇİN ELZEMDİR
“Ulusal birlik için yıllardır bir çalışma yürütüyoruz” diyen Güven, şöyle konuştu: “Sayın Öcalan, İmralı görüşmelerinde ‘Ulusal birlik halklar için elzemdir. Acilen hayata geçirilmesi gerekiyor’ dedi. Hatta bu konuda Barzani’ye çağrıları olmuştu. ‘Ben tutukluyum ama siz dışarıdasınız. Ulusal birlik için mücadele verin çalışın bunu bir an önce hayata geçirin’ demişti. Bu konuda çalışmalar olmuştu. Ama bir türlü somuta indirilemedi. Gerçekleşmemesi bizim sorumsuzluğumuzdur. Onun için Kürt kadınları olarak harekete geçiyoruz. Bunun bir an önce gerçekleşmesi halkların kendi statüsünü alabilmesi ve özgürce yaşayabilmesi için...”
‘KOMPLO ULUSAL BİRLİĞİN TOPLANMASINA DA ENGEL’
Güven, Öcalan’ın Kürt ulusal birliği için verdiği emek ve çabaya dikkat çekerek, şöyle dedi: “Aslında ulusal birliğin bugüne kadar gerçekleşmemiş olmasının en büyük nedenlerinden birisi Sayın Öcalan’ın tutsak edilmesidir. Sayın Öcalan içeride olmamış olsaydı. Ben emin ki ulusal birliğin bir an önce toplanması ve somut kararların alınmasında çok büyük rol oynardı. Ancak komplodan sonra içerden bunun çabasını verdi. Yani biz dışardaki siyasetçiler bu konuda gerçekten kendi üzerimize düşeni yapamadık.”
Semra Turan / Aziz Oruç - dihaber