HDP’nin referandum stratejisi: Tek adam rejimine ‘Hayır’ diyoruz 2017-03-07 09:19:06 DİYARBAKIR - Referandum çalışmalarının startını veren HDP, “Tek adam rejimine ‘Hayır’ diyoruz” başlıklı kitapçıklarla referandum boyunca izleyeceği stratejiyi üye ve yöneticilerine gönderdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) referandum çalışmalarının startını vermesinin ardından, 16 Nisan’a kadar izleyeceği stratejiyi belirledi. Referandum boyunca izlenecek stratejiyi belirleyen kitapçık, partinin 81 noktada bulunan il ve ilçe teşkilatlarına gönderildi. “Halklar ‘Tek adam rejimi’ne ‘Hayır’ diyor” başlıklı ve 16 sayfadan oluşan kitapçık, “Anayasa değişikliği nedir, ne getiriyor?”, “AKP iktidarı Türkiye’yi uçuruma sürüklüyor”, “Türkiye halkları bu anayasaya ‘Hayır’ diyor” ve “Şimdi yeni bir başlangıç zamanı” alt başlıkları ile referandum süreci boyunca izlenecek stratejileri maddeler halinde açıklıyor. Kitapçığın giriş bölümünde girilen referandum sürecine ilişkin yapılan değerlendirme şöyle: “Ülkemiz ve halklarımız gündemde olan Başkanlık Sistemi Anayasası süreciyle tarihi bir eşikten geçmektedir. Bu durum tüm halkları, inançları, türleri, toplumun tüm kesim ve bireylerinin geleceğini yakından ilgilendirmektedir. AKP-MHP, Erdoğan-Bahçeli ittifakının 18 maddelik Başkanlık Anayasası'nın tüm maddeleri sinsice hazırlanmış ve birçok tuzağı içinde barındıran 'tek adam rejimi' inşasını hedeflemektedir. Türkiye'de birçok siyasi çevre ve güç odağı yapılan bu değişiklik paketine karşı farklı nedenlerle karşı çıkmakta ve 'HAYIR' kampanyası yürütmektedir. Kimisi Erdoğan'ın şahsi iktidarına karşıtlık temelinde kampanya yürütürken, kimisi de 'aman rejim değişmesin, statüko devam etsin' mantığıyla karşı çıkmaktadır. Bunlardan farklı olarak, Türkiye'de gerçek demokrasinin gelişmesi için tüm toplumsal kesimleri kucaklayacak ve yaşanan bütün sorunlara çözüm olabilecek demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Anayasa talebi olan geniş bir demokrasi bloğunun varlığı da bir gerçektir. İşte HDP bu demokrasi bloğunun hem bileşeni hem de motor gücüdür. HDP'nin bu değişikliğe karşı çıkışı Türkiye demokrasisine ve halkların kardeşliğine bağlılığının bir gereği ve iktidarın ülkeyi bölmesine, kutuplaştırmasına ve kaosa sürüklemesine karşı bir duruştur.” Kitapçığın devamında belirlenen referandum stratejisi, “Anayasa değişikliği nedir, ne getiriyor?” ana başlığı altında, “Bu anayasa tekçi, milliyetçi ve cinsiyetçi bir rejim önerisidir”, “Seçici irade halk olmaktan çıkıyor, yetki tek kişiye veriliyor”, “Suç işleyen yetkililer yargılanamıyor”, “Tek kişi hem başkan, hem hükümet hem de mahkeme oluyor”, “OHAL süreklileşiyor” ve “Toplumsal çoğulculuk tekleştiriliyor” ayrıntılar ile açıklanıyor. “AKP iktidarı Türkiye’yi uçuruma sürüklüyor” başlıklı kitapçığın ikinci bölümünde ise, “Ülkede istikrar, güven ve huzur kalmadı”, “Ekonomi büyük çöküş yaşıyor”, “Eğitim sistemi iflasın eşiğinde”, “Rantçı politikalar eko sisteme, doğaya darbe vuruyor” ve “Dış politika komşulara düşmanlık üzerine kuruldu” alt başlıkları, yeni anayasa ile meydana gelecek iç ve dış politikalar başta olmak üzere ekonomi, eğitim ve ekolojik sorunlar ele alınıyor. “Türkiye halkları bu anayasaya ‘Hayır’ diyor” başlığı ile devam eden kitapçığın 3’üncü bölümünde, “Kayyumcu anayasaya ‘Hayır”, “İşlenen suçlarda cezasızlığı onaylayan anayasaya ‘Hayır’”, “Kadınlar ‘Hayır’ diyor”, “Gençler ‘Hayır’ diyor”, “İşçiler ve emekçiler ‘Hayır’ diyor’”, “İnançlar ve kültürler ‘Hayır’ diyor”, “Özgür düşünenler ‘Hayır’ diyor” ve “Sanatı engellenen sanatçılar ‘Hayır’ diyor” maddeleri ile toplumun “Hayır” cephesinde yer almalarının nedenlerine dikkat çekiliyor. ‘HAYIR’ ÖZGÜRLÜK TÜRKÜSÜ GİBİ DİLDEN DİLE DOLAŞACAKTIR’ Kitapçığın son bölümünü oluşturan “Yeni bir başlangıç zamanı” başlıklı strateji bölümünde belirlenen sonuçlar ise şöyle: “Unutmayalım ki, bu referandum şu andaki iktidar ve güç dengesinin değiştirilmesi için biz halklara sunulan muazzam bir fırsattır. 'HAYIR' tercihi toplumda yeni bir umut ve heyecan yaratacak ve bir özgürlük türküsü gibi dilden dile dolaşacaktır. Böylece iktidarın despotik politikalarla oluşturduğu statüko değişecektir. Bu aynı zamanda demokratik geleceğine yönelmiş, iç ve dış barışını gerçekleştirmiş, refahı ve huzuru yakalamış bir Türkiye yaratmanın ilk adımı olacaktır. AKP-MHP ittifakıyla önümüze getirilen Anayasa değişikliğinin masum talepler olmadığını, faşizme götürecek bir rejim olduğunu görmeli ve çok geç olmadan herkese anlatabilmeliyiz. Büyüklerimizin dediği gibi 'HAYIR’ı komşumuza bildirelim ki, 'HAYIR'lar gelsin başımıza. Çünkü niyetimiz 'HAYIR' olduğunda, akıbetimiz de 'HAYIR'lı olacaktır. AKP iktidarının referandumda 'HAYIR' çıkacağından korkusu büyüktür. Bu korku nedeniyle yapılan referandumun meşruluğunu tartışmalı kılan OHAL'i ısrarla kaldırmamayı tercih etmektedir. Çünkü demokratik bir ortamda referanduma gidildiğinde, kaybedeceğini çok iyi biliyor. O nedenle ısrarla OHAL koşullarında referanduma gitmek istiyor. Ancak tüm bunlara rağmen referandumdan çıkacak sonuç bu korkularında ne kadar haklı olduklarını gösterecektir. Çünkü kaybedecek olan 'tek adam rejimi' olurken, kazanacak olan demokrasi cephesidir. Yeter ki, Türkiye toplumu olarak demokrasiye, özgürlüklerimize ve insanca yaşamaya olan aşkımızı ortaya koyarak, diktatörlere ve 'tek adam rejimine’ ihtiyacımız olmadığını haykıralım. Unutmayalım ki, 'bir halk kralsız yaşayabilir, ama bir kral halksız asla hüküm süremez.'” “MUTLAKA KAZANACAĞIZ!” sloganı vurgulanan sonuç bölümünde şunlar “Hayır” nedenleri şöyle sıralandı: “Barışa ve çözüme kapı aralamak için 'HAYIR' diyoruz. Yerel demokrasinin geliştirilmesi için 'HAYIR' diyoruz. Niyetimiz 'HAYIR' olduğunda akıbetimiz de 'HAYIR' olur diyoruz. Farklılıklarımız 'HAYIR'da birleşiyor diyoruz. Yoksulluğu yaşamamak için 'HAYIR' diyoruz. Barış için 'HAYIR' diyoruz. Farklılığımızı bölenlere 'HAYIR' diyoruz. Sansüre 'HAYIR' diyoruz. Diktatörlüğe karşı bir sözümüz var, 'HAYIR' diyoruz. Farklıyız, ama 'mutlak iktidara' beraberce 'HAYIR' diyoruz. Adalet için 'HAYIR' diyoruz. Geleceğimiz için 'HAYIR' diyoruz. Çok sözle değil, az sözle, yani HAYIR'la kazanacağız...”