Necmiye Alpay: Bu dava Voltaire davasıdır 2016-11-24 12:38:48 İSTANBUL - Özgür Gündem Gazetesi Danışman Kurulu üyesi tutuklu dilbilimci Necmiye Alpay, ilk kez hakim karşısına çıktı. Alpay, davayı Voltaire’nin yargılandığı davaya benzeterek, “Bu bir Voltaire davasıdır” dedi. Aynı duruşma salonunda bugün gazetenin 16 Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni bir bir savunma yaptı. Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yapan gazeteci, aydın, insan hakkı savunucusu ve siyasetçilere yönelik açılan davalara Çağlayan’da bulunan İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Tutuklu dilbilimci Necmiye Alpay, ilk defa hakim karşısına çıktı. Gazetenin Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ile Alpay duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda akademisyen, sanatçı, yazar, gazeteci ve insan hakları savunucusu izledi. Onlarca avukat da duruşmada iki gazeteciyi savundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, mahkeme başkanı tarafından iddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamalar okundu. ‘BU BİR VOLTAİRE DAVASIDIR’ İddianamenin okunmasının ardından savunma yapan Alpay, kampanya dahilinde gazetede yönetmenlik yaptığını, basın ve ifade özgürlüğüne dikkat çekmeyi amaçladığını söyledi. Alpay, bu davayı Voltaire’nin yargılandığı davaya benzettiğini ifade ederek, “Bu bir Voltaire davasıdır” dedi. Alpay, "Bir başka davada daha yargılanıyorum ve gördüğünüz gibi tutukluyum. İkisi de ifade özgürlüğü savunuculuğuna dair davalardır" ifadesinde bulunarak, kanuna dayanarak kendisine ceza verilemeyeceğini dile getirdi. Alpay, “Sizin gibi bende eleştirebilirim ama önemli olan gazetecilik meslek örgütlerinin eleştirmesidir” dedi. KIZILKAYA: GAZETECİLİK YAPTIK İnan Kızılkaya ise savunmasında “Biz gazetemizde kimsenin yazmadığı haberleri eleştirel veya şok verici şekilde verdik. Özellikle 7 Haziran sonrası tekelleşen bakış açısını dağıtmaktı amacımız. Eleştirel bakmak hem hukuksal hem de insancıl bir haktır. Dünyanın en iyi gazetecileri gelsin ve baksın. Bir haberde eksik varsa tüm suçlamaları kabul edeceğim. KCK yetkililerinin açıklamalarını yazdık. 7 Haziran öncesi bütün basın kurumları Kandil’e kamp kurdu. Yeni Şafak da bunun içindeydi. Bizim bugün kapatılmamız muhalif olmamızdan kaynaklı. Biz orada gazetecilik yaptık” dedi. Basın üzerindeki baskılara dikkat çeken Kızılkaya, “Ankara’da yüzü aşkın insan katledildiğinde Sedat Peker ‘Oluk oluk kan akacak’ dedi. Bunu söyleyen kişi bugün dışarıda ben gazetecilik yaptığım içerdeyim” diye konuştu. Av. Özcan Kılıç ise “İddianamede gazetenin belli başlıkları seçilerek suçlamalar yöneltiliyor ama bu gazetede her gün yüzlerce haber çıkıyor. Doğa, kültür, kadın haberleri çıkıyor” dedi. Av. Mehmet Arif Demirci de, “suç unsuru” teşkil ettiği iddia edilen yazıların basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Savunmalar ardından mahkeme heyetine mütalaa sunan iddia makamı, davanın Alpay ve Kızılkaya’nın tutuklu yargılandığı Özgür Gündem ana davası ile birleştirilmesi konusunun 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nden sorulmasını istedi. Mahkeme duruşmaya karar için ara verdi. Aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı 14 Şubat 2017'ye erteledi. TÜRKER: BU BİR DAYANIŞMA EĞİLİMİDİR Necmiye Alpay ve İnan Kızılkaya’nın duruşmasının ardından gazeteci Yıldırım Türker ile İnan Kızılkaya’nın yargılandığı davaya geçildi. Türker ve Kızılkaya duruşmada hazır bulundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada mahkeme heyeti gazetecilere suçlama yöneltti. Savunma yapan Yıldırım Türker, “Bu bir dayanışma eğilimidir. Basın özgürlüğü ve fikir özgürlüğü eğilimidir. Simgesel bir eylemdi. Henüz Şangay Beşlisi’ne katılmadık, AİHM kararları bağlayıcı olmalı" ifadesinde bulundu. Savunmalar ardından iddia makamı dosyaların birleştirilmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı 14 Şubat 2017 tarihine erteledi. Kızılkaya ve Yıldırım’ın yargılandığı davanın ardından aynı mahkemede Kızılkaya ile gazeteci Hasan Cemal’in yargılandığı davanın duruşması başladı.