JİTEM sanığından 'Savcı FETÖ'cü' savunması

2017-03-14 17:51:32

ANKARA - Musa Anter-JİTEM Ana Davası'ndaki sanıklar, Gülen Cemaati üzerinden savunma yaparak, suçsuz olduklarını iddia etti. Mahkeme tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 7 Haziran'a erteledi.

Gazeteci Musa Anter’in 1992 yılında Diyarbakır'da katledilmesine ilişkin devam eden kamuoyunda "Musa Anter-JİTEM Ana Davası" olarak bilenen davanın 13'üncü duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu yargılanan sanık Hamit Yıldırım SEGBİS yoluyla ifade verdi. Duruşma salonunda müşteki ve müdafi avukatları da hazır bulundu.

SANIKLARDAN 'FETÖ' SAVUNMASI

SEGBİS sistemi ile ifade veren Hamit Yıldırım, kendisinin olayla hiçbir şekilde alakasının olmadığını öner sürdü. "İfademi FETÖ'cü savcılar aldı" iddiasında bulunan Yıldırım, "Benim geçmişim koruculuktur. Benim cumhurbaşkanıma, başbakanıma suikast yapanlar bana da suikast yaptı" diye konuştu. Yıldırım, tahliyesini talep etti.

Daha sonra söz alan sanık Savaş Gevrekçi'nin avukatı Hikmet İşler de, Gülen cemaati vurgusu yaparak şunları söyledi: "2013 senesinden bu yana Türk yargı teşkilatında yaşana bir gerçek vardır. Adı geçen cumhuriyet savcısı FETÖ örgütünün üyesi olmak suçundan aranmaktadır, firardadır. Aldığı ifade de bu nedenle tartışmalıdır. Biz Cumhuriyet Başsavcısı Osman Coşkun'un faili meçhul olaylar soruşturmasının yetkili savcısı olduğu bu kapsamdan olarak TSK mensuplarını hedef alan maksatlı işler yaptığını ifade ediyoruz." 

Ardından söz alan tanık olarak dinlenen Aziz Aksu ise, Musa Anter'i sadece basından tanıdığını söyledi ve "Diyarbakır'a bir festivale geldiğinde kendisiyle ilgilenenlerden biri ben değilim, belediyede görev yapan tek Aziz ben değilim" iddiasında bulundu.

Yıldırım'ın savunmasına tepki gösteren Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu, cinayetin Gülen Cemaati ile ilişkilendirerek olayın aslından uzaklaştırılmaya çalışıldığı yönünde itiraz etti. 

Okçuoğlu Aksu’ya “Diyarbakır Belediyesi’nde ne zaman çalışmaya başladınız? Çalıştığınız dönemde belediye başkanı kimdi?” şeklindeki sorular yöneltti. Aksu sorulan soruları “hatırlamıyorum” şeklinde cevapladı. Aksu'nun sorulara verdiği çelişkili cevapların ardından Okçuoğlu, tanık Aksu için şu anda bir beyanda bulunmayacaklarını, ilerleyen duruşmalarda dile getireceklerini ifade etti. 

Okçuoğlu, mahkemeden şu taleplerde bulundu: "Sanık Abdulkadir Aygan'ın İsveç'te istinabe yoluyla savunmasının alınması hususundaki mahkeme yazısının tekit edilmesini istiyoruz. Geçen celse ‘Hogir’ kod adlı Cemil Işık'a ilişkin mahkemece kurulan ara kararın takibini istiyoruz. Mahmut Yıldırım'ın halen yaşıyor olduğunu ifade ediyoruz. MİT'ten ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorulmasını istiyoruz. Yani adı geçen sanık Mahmut Yıldırım'ın basın haberine konu olacak şekilde MİT görevlendirmesiyle bir iş yapıp yapmadığının sorulmasını istiyoruz. Bilindiği üzere Ahmet Cem Ersever isimli kişi bu süreçte önemli görevler yapmıştır. Kendisi katledilmiştir. Biz adı geçen Ersever'in maktul Musa Anter'in katledildiği 20 Eylül 1992 tarihinde jandarma teşkilatında yaptığı görevin ve görev yerinin ne olduğunun Jandarma Genel Komutanlığı'na sorulmasını istiyoruz."

Müşteki avukatların taleplerini kabul eden mahkeme heyeti sanık Hamit Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. 

Davanın bir sonraki duruşması 7 Haziran 2017’ye ertelendi.