Derneklerin kapatılması protesto edildi 2016-11-14 14:34:00 HABER MERKEZİ - İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılan 370 dernek ve sivil toplum örgütleri, bugün bulundukları kentlerde yaptıkları basın açıklamalarıyla kararı protesto etti. DİYARBAKIR Açlık sınırındaki yurttaşlara gıda dağıtımında bulunan ve İçişleri Bakanlığı tarafından kapısına mühür vurulan Sarmaşık Derneği gönüllüleri, "Diyarbakır’da düzenli olarak destek verdiğimiz açlık sınırındaki 32 bin insanı namerde muhtaç etmeyeceğiz" açıklaması yaptı. Kapatılan 370 dernek arasında bulunan ve yoksul insanlara destek sağlamak üzerine faaliyet yürüten Diyarbakır’daki Sarmaşık Derneği üyeleri, İHD Şubesi’nde toplantı düzenledi. İHD Şube Başkanı Raci Bilici’nin de katıldığı açıklamada, "Sarmaşık'ı mühürlediniz 32 bin insanı açlığa mahkum ettiniz. Bu zulmü unutmayacağız" yazılı pankart asıldı. Burada konuşan Raci Bilici, "Toplumun bütün nefes boruları şu anda kapanmıştır. Bir toplumun nefes kanallarından biri basındır o tamamıyla kapatıldı, siyasetin hiç bir zemini bırakılmadı, son olarak STK'ların çalışmaları durduruldu. Bu kapatmalarla farklı durumları ortaya çıkarma noktasına gidiyor, bizim kaygımız da budur. Savaşın ortaya çıkardığı binlerce yoksul insana destekte bulunan Sarmaşık Derneği’ni kapatarak yaşam hakkına müdahale edilmiştir. Yaşam hakkını savunan birçok derneğin faaliyetleri durduruldu. Bu keyfi bir uygulamadır. Varsa bir sorun hukuki süreç başlatılır. Biz İHD olarak faaliyet yürütebildiğimiz son noktaya kadar mücadele edeceğiz. Kapatılan tüm kurumlarımızla beraber bu süreci göğüsleyeceğiz" dedi. Dernek Başkanı Şerif Camcı da, Türkiye’de bir anda derneklerin kapatılmasının örgütlenme özgürlüğüne darbe olduğunu vurguladı. Camcı, "Bu kurumlar her türlü güce, erke karşı mücadele eden kurumlardı. Uzun yıllar sıkıntılarını yaşayacağımız süreçle karşı karşıyayız. Sarmaşık’ın kapatılması açlık sınırında bulunan 32 bin insanın yaşamını kaale alınmadığının göstergesidir. Sarmaşık, ekonomik olarak toplumun en dibe itilmişlerine destek sunan bir STÖ'ydü. Bir öğün bile destek sunulmadığında geceyi aç geçirebilecek aileler var. Düzenli olarak ailelere gıda ve eğitim desteği sunuyordu. Sarmaşık gönüllüleri olarak iddia ediyoruz ki devlet kurumları dahil hiç bir kurum benzer çalışmaları gerçekleştirmemiştir. Hiç bir kurum Sarmaşık gibi şeffaf çalışma yürütmemiştir. Sarmaşık’ın mühürlenmesi insanların açlığa mahkum edilmesidir. Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu aileleri Sarmaşık'tan mahrum etmek 32 bin insana 'Gidin açlıktan ölün' demektir. Ancak biz Diyarbakır kent merkezindeki bu 32 bin insanı namerde muhtaç etmeyeceğiz" diye konuştu. Açıklama ardından toplantı sona erdi. İSTANBUL Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kadın kurumlarının kapatılmasını yazılı açıklama ile protesto etti. “Kadın Derneklerinin Faaliyetlerini Durdurmak Tüm Kadınlara Karşı Tehdittir: Kabul Etmiyoruz!” başlığıyla yapılan açıklamada, “Mor Çatı olarak bir süredir, kadınların örgütlenmesine, kadın çalışmalarına ve bu çalışmaların sürdürülebilirliğine karşı hükümetin doğrudan müdahalelerine tanık oluyoruz. İzlenen politikalarla kadınların kamu nezdinde kadın politikalarına dahil olmasının yolları bir bir kapatılıyor” denildi. Dayanışma mesajının verildiği açıklamada, şöyle denildi: “Mor Çatı olarak 25 yılı aşan kadın mücadelemizde, dayanışma kurduğumuz kadınlardan ve birlikte çalıştığımız kadın örgütlerinden güç aldık, bu mücadeleyi birlikte büyüttük. İçinden geçtiğimiz zor dönemlerde biz de hiçbir kadın örgütünü yalnız bırakmayacağız. Faaliyetleri durdurulan kadın örgütleri ile çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü her bir kadının şiddetten uzaklaşma mücadelesi, isteği bütün OHAL kararlarını geçersiz kılacak meşruiyete sahiptir!” MERSİN Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ardından Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Dayanışma Derneği (YAKAY-DER), Mezopotamya Kültürlerini Yaşatma Derneği ((MKM), Mersin Din Alimleri Derneği (MEDİA-DER), Akdeniz Göçertilen Ailelerle Dayanışma Derneği (Akdeniz GÖÇ- DER), Yoksullukla Mücadele Derneği (NAR- DER), Tarım İşçileri, Depo İşçileri ile Dayanışma Derneği (EMEK- DER)'in kapatılmasını Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamaya İHD, HDP, HDK yanı sıra kapatılan derneklerin yöneticileri katıldı. Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Kemal Göksoy yaptığı açıklamada, 4 aylık OHAL döneminde yaklaşık 100 bin kişinin gözaltına alındığını 40 bin kişinin tutuklandığını hatırlattı. “Bu ülkede faşizme karşı” mücadele ettiklerini belirten Göksoy, "Bu günde mücadele edeceğiz yarın da mücadele edeceğiz. Türkiye'de zaten bir ayağı çukurda olan hukuk sistemi, OHAL ile birlikte tümüyle çökmüştür" dedi. Ardından söz alan KJA üyesi Bedriye Bükte de, 40 yıldır kadın mücadelesi olan derneklerinin kapatılmasını kabul etmeyeceklerini söyledi. Kadına yönelik şiddetle, çocuğa yönelik istismarlarla mücadele ettiklerini ve bu mücadeleyi devam ettireceklerini vurgulayan Bükte, her şeye rağmen kadın mücadelesini devam ettireceklerini belirtti. ADANA Derneklerinin kapatılmasını protesto eden ANADOLU-DER, tüm baskılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılan 370 dernek arasında bulunan ANADOLU-DER, İHD Şube binasında basın toplantısı düzenleyerek karara tepki gösterdi. Derneklerinin keyfi olarak kapatıldığını söyleyen ANADOLU-DER başkan yardımcısı Özden Küçükgöde, iktidarının böylesi demokratik haklarını kullanan bir sivil toplum kuruluşu derneğinin diğer dernekler gibi hazmedemediğini ifade etti. "Bu yol zorludur ama Anadolu halklarının direnci bu zorlukları aşacaktır" diyen Küçükgöde, "Zafer bizim olacak çünkü coğrafyamızda ve Ortadoğu’da Suriye’de haklı ve insani davanın sahibi biziz, tek isteğimiz halklarımız için özgürlük ve demokrasidir, başaracağız" dedi. Öte yanda kentte bulunan bir grup avukat, kapatmalara tepki göstererek, tüm baskı ve saldırılara karşı mücadele edeceklerini belirtti. Adana Adliyesi eski binası önünde yapılan açıklamaya HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ile CHP Milletvekili Zülfükar İnönü Tümer, HDP, HDK, Halkevi, Tabip Odası, EMEP ve çok sayıda kişi katıldı. Avukatlar olarak yasakları, kararları ve mühürleri tanımayacaklarını ifade eden ÇHD Şube Başkanı Sefa Aydoğan, bundan sonra faaliyetlerine devam etmek için kimseden icazet alamayacaklarını söyledi. Aydoğan, şöyle devam etti: "Bir sözümüz de faşizme, karanlığa karşı direnenlere ve dostlarımıza; ÇHD ve ÖHD tüm güçleriyle faşizme karşısında direnmeye, direnenleri savunmaya, mücadeleye devam etmektedir/edeceklerdir. Faaliyetlerimiz ancak o gün geldiğinde kendi irademiz ile durdururuz. Bunun dışında hiçbir güç bizim faaliyetlerimiz durduramaz." Beştaş: Derneklerimiz kapatıldı diye oturacak değiliz Konuya ilişkin HDP il örgütünde basın toplantısı düzenleyen milletvekili Meral Danış Beştaş, OHAL sürecinin sıkıyönetimi aşan uygulamalara sahip olduğunu ifade etti. Beştaş, günlerce süren gözaltılar, siyasi parti başkanlarının tutuklanması, derneklerin kapatılması gibi uygulamaları zorbalığın hüküm sürdüğü darbe dönemlerinde yaşandığını söyledi. HDP Eşgenel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs ile başlayan süreçte çok sayıda MYK üyelerinin ve yöneticilerinin tutuklandığını dile getiren Beştaş, HDP’nin yöneticilerden ve milletvekili grubundan ibaret olmadığını, bir halka dayanan bir parti olduklarını belirtti. Partilerine yönelik gözaltların da bu furyanın bir parçası olduğunu vurgulayan Beştaş, bir gün öncesine kadar yöneticilerine tek bir soru bile sorulmadan bekletildiklerini kaydetti. Adana’nın Arap, Kürt, Türk halklarının bir arada yaşadığı bir yer olduğunu sözlerine ekleyen Beştaş, "Adana’da MHP ve AKP siyaset yaparken HDP yapamazsa huzursuzluk çıkar” dedi. Amaçlananın halkı tepkisiz bırakmak olduğunu da belirten Beştaş, “Kürt halkı çağrılarına cevap vermiyor” söylemine yönelik de "Sokaktan TOMA’ları akrepleri çekin" çağrısıyla cevapladı. 4 Kasım’dan beri herkesin ayakta olduğunu söyleyen Beştaş, şöyle konuştu: “Kadınların mücadelesi kadın dernekleriyle, hukukçuların mücadelesi derneklerle başlamadı. Derneklerimiz kapatıldı diye oturacak değiliz. Mücadeleye devam edeceğiz.” ANTALYA Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Antalya Şubesi üyeleri, Antalya Adliyesi önünde yapmak istediği basın açıklamasına polis izin vermedi. Valiliğin yasak kararının hukuksuz olduğunu ifade eden Avukat Deniz Yıldırım, açıklamalarını yapacaklarını söyledi. Açıklamaya devam edildiği anda, polis cop ve kalkanlarla müdahale etti. Sert müdahalede bazı avukatlar yaralanırken, bazı polislerin kadın avukatlara yönelik cinsiyetçi kürürler sarf etmesi dikkat çekti. Müdahale esnasında Akdeniz Üniversitesi 3’üncü sınıf öğrencisi Adnan Özkaçmaz gözaltına alındı. Çektiği fotoğraflar nedeniyle gözaltına alınan alındığı anlaşılan Özkaçmaz, fotoğrafların polis aracının içinde silindikten sonra serbest bırakıldı. İZMİR Kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği'nin (ÇHD) İzmir Şubesi üyesi avukatlar, derneklerinin 3 ay süreyle faaliyetinin durdurulması kararını protesto etmek için dayanışma masası açtı. İzmir Adliyesi'nde kurulan dayanışma masası bir hafta boyunca saat 10.00 ile 13.30 arası ziyarete açık olacak. ÇHD'li avukatlar, tüm meslektaşlarını dayanışmaya çağırdı. İzmir Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri de 370 derneğin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmasını protesto etti. "Faşizme karşı omuz omuza", "Susma, sustukça sıra sana gelecek" yazılı pankart açan grup sık sık "Baskılar bizi yıldıramaz", "Yaşasın demokrasi mücadelemiz", "Yaşasın devrimci dayanışma", "HDP halktır halk burada" sloganları attı. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı eylemde Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar da katılım sağladı. Grup adına açıklamayı okuyan ÇHD İzmir şube sekreteri Erdoğan Akdoğdu, keyfi bir kararla gayri hukuki şekilde derneklerin kapatıldığını belirtti. Kapımıza mühür vurduklarında yok alacaklarımızı zannedenlerin gözleri mühürlüdür. "Biz hayatı üretenleriz" diyen Akdoğdu, sanata, edebiyata ve savunmaya devam edeceklerini ifade etti. Hiç bir yere sığmayacaklarını vurgulayan Akdoğdu, artık tüm alanların kendilerinin olduğunu belirtti. Korkmadıklarını vurgulayan Akdoğdu, "mutlaka kazanacağız" dedi. Umudu var etmek zorunda olduklarını belirten Akdoğdu, kurtuluşun tek başına olmayacağını kaydetti. Grup slogan ve alkışlarla dağıldı. VAN Kongreya Jinên Azad (KJA) ve kadın dernekleri olmak üzere 370 derneğin kapatılması, Van’da kadınlar tarafından düzenlenen basın toplantısı ile protesto edildi. DBP il binasında biraraya gelen KJA bileşenlerine, HDP Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ve ilçe belediye eşbaşkanları da destek verdi. Kadınlar adına açıklama yapan KJA Üyesi Hatice Akdağ, kadın iradesinin teslim alınmaya çalışıldığını belirtti. Akdağ, kadın kazanımlarının hedef alındığını ifade ederek, KJA ve kadın kurumlarının kapatılmasının mücadelelerinden alı koymayacağını söyledi. HDP’li vekil Özgökçe ise şunları söyledi: “Bizler Vanlı kadınlar olarak bu baskılara boyun eğmeyeceğimizi tekrarlamak istiyoruz. Kapatılan kadın dernekleri, çocuk ve hak hukuk savunan dernekler bu güne kadar kendi çizgilerinden taviz vermeden çalışmalarını yürüttüler. Kapatılan dernekler hükümetin tamamen korku politikalarının ürünüdür. Toplumun üçüncü gücü olan dernekler tasfiye edilmeye çalışılıyor. Yapılan uygulamalar biat etmeye yöneliktir. Ama biz bu politikalara biat etmeyerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kapılarımızı mühürlemiş olabilirler ama bizler her alanda olup kadınların sesi olmaya devam edeceğiz.” Özgökçe, konuşmasını “Yaşasın kadın dayanışması, Jin Jiyan Azadî” sözleri ile sonlandırdı.