Kayıp yakınları Akbulut’un akıbetini sordu 2017-03-25 14:45:12 DİYARBAKIR/ İZMİR - İHD Diyarbakır ve İzmir şubeleri “Kayıplar bulunsun failler cezalandırılsın” talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerine devam etti. Diyarbakır’da Selahattin Akbulut’un akıbeti sorulurken, İzmir ise, Hasan Ocak’ın dosyasına dikkat çekildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından düzenlenen “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 424’üncüsü gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğrafları ve Diyarbakır’ın Sur ilçesinde öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğrafları taşındı. Eyleme, kayıp yakınları, İHD yöneticileri ve insan hakları savunucuları katıldı. Kayıp yakınları bu haftaki eylemlerinde 21 Haziran 1995 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde gözaltına alınan ve daha sonra 26 Şubat 1996’da cenazesine ulaşılan Selahattin Akbulut’un akıbeti sordu. ‘HESAP VERİLSİN’ Kayıp kayınları ve insan hakları savunucuları olarak 424 haftadır burada kayıpların akıbetini sormaya devam ettiklerini dile getiren İHD Şube Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, her hafta kayıpların açığa çıkması ve yakınlarının katillerinin hesap vermesi için çağrıda bulunduklarını hatırlattı. Faillerin bir an önce yargılanması ve cezalandırılmasını kayıp yakınları olarak istediklerini anlatan Örhan, ancak bu güne kadar hiçbir failin cezalandırılmadığı hatta ödüllendirildiğine dikkat çekti. Örhan, “Bunu geçmiş yıllarda gördük ve bu hükümet döneminde de maalesef hiç bir fail cezalandırılmadı ve adalet önüne çıkarılmadı” dedi. Yapılan konuşmanın ardından 21 Haziran 1995 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde gözaltına alınan ve daha sonra 26 Şubat 1996’da cenazesine ulaşılan Selahattin Akbulut’un akıbeti soruldu. Akbulut’un hikayesini ise İHD Şube Yöneticisi Emin Ermin okudu. Ermin, Akbulut ile ilgili şu hatırlatmalarda bulundu: “Selahattin Akbulut 1935 doğumlu evli ve 11 çocuk babasıydı. Koruculuğu kabul etmediği için sık sık devlet güçleri tarafından baskıya maruz kalıyordu. Aynı nedenle bir kaç defa gözaltına alındı ve ölümle tehdit edildi. 21 Haziran 1995 günü ailesiyle birlikte ikamet ettiği Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Tatlıçayır köyüne jandarma tarafından baskın düzenlendi. Jandarma köyde iken beyaz renkli Toros marka bir araçla gelen sivil giyimli 5 kişi karakolda ifadesinin alınacağını söyleyerek Selahattin'i zorla araca bindirdi. Ailesi gelen beş kişiden ikisini tanıdı; bunlar Mehmet ve Levent adlı askerlerdi. Selahattin Akbulut'un yoğun işkence izleri olan ve kurşunlanmış cansız bedeni 26 Şubat 1996 tarihinde Bismil ilçesine bağlı Işıklar (Goma) köyü Kuruçay deresinde kuma gömülü bir halde bulundu.” Kayıp yakınları eylemlerini 5 dakikalık oturma eylemiyle sonlandırdı. ‘CİNAYETLER AYDINLATILANA KADAR MÜCADELE SÜRECEK’ İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıplara dikkat çekmek amacı ile her hafta yaptığı basın açıklamasında bu hafta Hasan Ocak’ın dosyası işlendi. Konak eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya KESK Şubeler Platformu, HDP Yöneticileri, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak ve çok sayıda kişi katıldı. “Kayıplar bulunsun failleri yargılansın” ve “Kayıplar vicdandır sahip çık” pankartlarının açıldığı açıklamayı yapan İHD Şube yöneticisi Caner Canlı, Şakran ve Menemen cezaevlerinde tutsakların başlattığı açlık grevlerinin 38’inci gününe girdiğini dikkat çekerek duyarlılık çağrısında bulundu. ‘BU TOPRAKLARDA HUKUK YOK’ “Bu topraklarda hukuk yok. Adaleti sağlayacak bir yargı sistemi de yok” diyen Canlı, bu yüzden yıllardır sokaklarda olduklarını söyledi. 22 yıl önce gözaltında katledilen ve uzun bir süreden sonra cenazesine ulaşılan Hasan Ocak’ın davasına dikkat çeken Canlı, davanın geçmişine ilişkin şunları söyledi: “Hasan Ocak'ın kaybedilişinin 22’inci yılında toplumsal hafızamızda yer etsin diye tekrarlıyoruz Hasan Ocak’ın güvenlik güçlerince gözaltına alındığını ve onların kontrolü altında öldüğünü doğrulamaya yetecek veriler mevcuttur. Soruşturma olayın tam olarak nasıl meydana geldiğini belirleyecek sorumluları tespit edecek ve cezalandırılmalarını sağlayacak etkinlikte yürütülmelidir! Biz bunun gerçekleşmesi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Hasan Ocak davasının zaman aşımına kalmaması bir kazanımdır. Suçluların yargılanması da yine bir kazanım olacaktır.” Ardından söz alan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, faillerin yargılanıp cezalandırılana kadar mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. 5 dakikalık oturma eylemin ardından açıklamaya son verildi.