Haftası karakola gidip imza atmakla geçecek 2017-04-02 11:31:31 ADANA - Kürkçüler Cezaevi'nden tahliye edildiği gün aynı dosyadan tekrar gözaltına Hakan Ergün, tahliye edildiği dava ve serbest bırakıldığı soruşturma kapsamında haftada 11 imza atacağını belirterek, "Bir şekilde ceza içinde ceza verilmek isteniliyor" dedi. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Mart günü görülen duruşmada 8 aylık tutukluluk süresinin ardından kapatılan Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımcısı Hakan Ergün, tahliye edildiği cezaevi kapısında tekrar gözaltına alınmıştı. Ergün, tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkeme tarafından adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Cezaevinde olduğu sırada evine baskın yapılarak ailesine psikolojik baskı yapıldığını söyleyen Ergün, 28 Mart'ta tahliye edildiği sırada polislerin cezaevine gelerek kendisini gözaltına aldığını anımsattı. Hem kendisinin hem de cezaevi önünde bekleyen ailesinin mağdur edildiğini kaydeden Ergün, gözaltı gerekçesinin kendisine söylenmediğini ve tutulduğu emniyette 3 günün sonunda gözaltı gerekçesini öğrendiğini aktardı. 'CEZA İÇİNDE CEZA VERİLMEK İSTENİLİYOR' Ergün, şöyle devam etti: "Açılan soruşturma 8 aydır tutuklu olduğum dava dosyasının aynısı. Cezaevinde yatmama rağmen aynı dosyayla karşı karşıya kalmak ironik bir durum. Her iki soruşturmada da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterildi. İki dosyadan adli kontrol aldım. 4 gün boyunca imza atma karşılığında yargılandığım davadan tahliye edildim. Gözaltına alındığım soruşturmadan ise haftada 7 gün boyunca imza atmam karşılığında serbest bırakıldım. 7 gün boyunca toplamda 11 imza atacağım. Bir nevi psikolojik baskı uygulanmak isteniliyor. Bir şekilde ceza içinde ceza verilmek isteniliyor ." 'HAVUZ MEDYASI HALKI KANDIRIYOR' Ergün, kendisiyle aynı gün gözaltına alınan gazeteciler Murat Karakaş ve Fahrettin Kılıç'ın medya tarafından hedef gösterilmesine tepki göstererek, medyanın polisin yönlendirmesiyle yalan habere imza attığını kaydetti. Bu yalan haberlerle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Ergün, "Bir gazeteci olarak bu duruma maruz kalmamım hiç bir şekilde ahlakı tarafı yok. Havuz medyası yanlış haberlerle toplumu kandırıyor" diye konuştu. 'KÜRKÇÜLER'DE GERGİNLİK POLİTİKASI YÜRÜTÜLÜYOR' 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hâl (OHAL) ile cezaevlerindeki hak ihlallerinin katmerleştiğini ifade eden Ergün, 8 aydır tutuklu bulunduğu Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde cezaevi idaresinin gerginlik politikası yürüttüğünü ve tutukluların tüm haklarının ellerinden aldığını vurguladı. Gülen cemaati ve DAİŞ'ten tutuklu tutuklularla aynı koridorda tutulduklarını ve aynı görüş kabininde görüşe zorlandıklarını dile getiren Ergün, "2 ay önce gardiyanların saldırısına maruz kaldık. Gardiyan ve askerler sık sık koğuşlarımızı basarak, eşyalarımızı dağıtıp bizleri darp etmeye çalışıyordu" dedi. 'TUTSAKLARIN EYLEMİNE DESTEK VERİLMELİ' Hasta tutukluların tedavilerinin engellediğine işaret eden Ergün, revire çıkmanın 2 gün sürdüğünü ve revirdeki doktorun tutuklulara yanlış ilaç verdiğini söyledi. Cezaevinde tutuklu bulunan 30 tutuklunun 5'er günlük dönüşümlü açlık grevine girdiğini hatırlatan Ergün, bir yıldır tek hücrede tutulan Deniz Özdemir adlı tutuklunun tek hücreden çıkmak için 10 Mart'tan bu yana açlık grevinde olduğunu ve durumunun her geçen gün ağırlaştığını aktardı. Ergün, şunları aktardı: "Tutsakların açlık grevi eylemine tüm kesimlerin duyarlı olması gerekir. Cezaevinde ciddi anlamda sorunlar var. Her an bir kıvılcım ile ciddi olaylar çıkabilir. Tutsaklar üzerinden de sistematik ve ağırlaştırılmış bir baskı ve tecrit var. Tutsakların haklı taleplerine tüm kesimler kulak vermeli. Tutsakların talepleri yetkililer tarafından yerine getirilmelidir. Tutsaklar talepleri yerine getirilene kadar eylemlerini sürdürecek. Tutsakların bu eylemine destek vermek gerekir."