İmralı'da o anı anlattı: Şartların fikirlerini engelleyemediğini gördüm 2017-04-03 09:05:12 URFA - Ailesi ve arkadaşlarının anlatımlarıyla tanıdığı dayısı Öcalan'ı ilk kez 2013 yılında İmralı'da gören HDP'li vekil Dilek Öcalan, o anı "Hayal ettiğimin tam tersi oldukça mütevazi ve farklı idi. O 4 metrelik odada nasıl o kadar üretebildiğine, moralli olabildiğine şaşırdım. Şartların onu etkilemediğini ve fikirlerini engelleyemediğini gördüm" sözleriyle anlattı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekilli Dilek Öcalan, evde, dışarıda ve dünyada konuşulan dayısı PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilk kez 2013 yılında İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne yaptığı ziyaretle gördü. Öcalan'ın 68'nci yıldönümü dolayısıyla yeğen Öcalan, anlatımlarla tanıdığı dayısıyla görüştüğü anı anlattı. Dayısını daha önce hiç görmediğini ve ailenin, arkadaşlarının anlatımlarından tanıdığını vurgulayan yeğen Öcalan, "Bir önder olarak hayal ettiğimin tam tersi oldukça mütevazi ve farklı idi. Bana 'Sen başla otur' dedi. Ben oturana kadar da oturmadı. Kadın mücadelesini konuştuk. Çok fazla vakit yoktu. 30 dakika. O nefes alınamayan adada 4 metrelik bir odada nasıl o kadar üretebildiğine, o kadar moralli olabildiğine şaşırdım. Şartların onu etkilemediğini ve fikirlerini engelleyemediğini gördüm" dedi. Uygulanan tecride tepki gösteren Öcalan, İmralı Cezaevi'ndeki uygulamaları hukuksuzluk olarak tanımladı. 'KADININ ONUN İÇİN HEP AYRI BİR ÖNEMİ OLDU' Öcalan'ın ilkokuldan itibaren kadının toplumdaki konumu üzerine yaptığı gözlemlerine dikkat çeken yeğen Öcalan, şunları aktardı: "Çocukluk arkadaşı Elif ile evlendikten sonra da devam eden arkadaşlığı köylüler tarafından göze batan bir durumdur. Daha sonra ablası Havva Keser'in 13 yaşında evlendirilmesi, kadın bakış açısını değiştirmiş ve kadınlara karşı Ortadoğu'da uygulanan eril egemen zihniyetin değiştirilmesi noktasındaki kararlarını daha o yaşlarda almaya başlamıştır" dedi. 'ÖLÜ TOPRAĞINI ÜZERİNİZDEN ATIN' Ortadoğu'yu kadının tanrıçalığının kaybettirildiği ve kazanılması gereken yer olarak tanımladığını ifade eden yeğen Öcalan, "Şam'da Suriyeli kadınlarla tartışma yürütürken bir kadın 'Biz kadınlar hücredeyiz' söyleminde bulunmuş. Buna karşı da Öcalan, 'Bu ölü toprağını üzerinizden atın' diyerek kadın özgürlük mücadelesine karşı vermiş olduğu önemi bir kez daha göstermiştir. Şimdi baktığımızda Rojava'da kadınlar mücadele etti ve en önde yer aldılar. Bununla birlikte Rojava'da yaşanan bu devrim Sayın Öcalan'ın geliştirmiş olduğu ideoloji, felsefe ve perspektifle mümkün kılındı" şeklinde konuştu. Rojava'daki mücadelenin Türkiye'ye cereyan ettiğini ve kadınların varlık yokluk mücadelesi verdiğini aktaran yeğen Öcalan, şöyle devam etti: "Tarihi okuyup bununla mücadele etmek gerekiyor. Bu güne kadar hiç kimse Öcalan'ın kadın yoldaşlarıyla birlikte yürüttüğü mücadeleyi yürütmemiştir. Bu gün kadınların kazanımları bununla bağlantılıdır. Bu gün kadınlar özgürlük mücadelesini, inancını Sayın Öcalan'ın perspektifi ile dile getiriyor. En şiddetli saldırıların yaşandığı ve bunu karşı da en güçlü direnişin verildiği coğrafyada yaşıyoruz. Biz geçmişten kadın arkadaşlarımızın verdiği mücadeleyi biliyoruz ve buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü özgürlük henüz sağlanmadı. Kadınlar özgürlüğe sevdalıdır ve tüm toplumu özgürleşene kadar mücadeleye devam edecektir."