Ali İsmail’i unutmayan Eskişehir ‘Hayır’ rekoruna hazırlanıyor 2017-04-06 09:32:17 ESKİŞEHİR - Sosyal demokrat ve özgürlük talep eden yapısına rağmen son dönemlerde yaşadığı baskılardan bunalan Eskişehir’de her kesim referandumu “partiler üstü” bir seçim süreci olarak değerlendiriyor. Ali İsmail Korkmaz’ı unutmayan Eskişehir “Hayır” rekoru kırmaya hazırlanıyor. Hacı Beştaş dergahından geçen, ilahi sevgiyi insan sevgisiyle buluşturan Yunus Emre, “Bir kez gönül yıktın ise / Bu kıldığın namaz değil / Yetmiş iki millet dahi / Elin yüzün yumaz değil /Bir gönülü yaptın ise / Er eteğin tuttun ise / Bir kez hayır ettin ise / Binde bir ise az değil” dizelerini yazdığında, “alnı secdeye değenlerin ülkesinde” yaşananları ve bugünleri adeta görür gibiydi. Şimdi sadece Yunus’un kenti Eskişehir’de değil Türkiye’nin tamamında çok fazla gönlü kırılan, çok fazla haksızlığa uğramış, işinden olan, soruşturmaya uğrayan, mahpuslara atılan binlerce, onbinlerce insan var. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Yunus Emre’nin kenti Eskişehir de böylesi bir ortamda referanduma gidiyor. 850 bin nüfuslu ve Türkiye’nin 25’inci büyük kenti olan Eskişehir, bir yanıyla Yunus’un “inancı sevgi üzerine oturtan” felsefesine göre, daha barışçıl ve demokratik bir havayı, bir yanıyla da her türlü eşitsizliği aşılayan bir atmosferi yaşıyor. Porsuk Çayı, üniversiteleri, “değişim ve özgürlük taleplerini genişletme amacında olan” gençlik ve öğrenci potansiyeli ile biraz Avrupai bir havası olan Eskişehir, bazı konularda İç Anadolu kentlerinden ayrılıyor ama bazı noktalarda da ayrımcılık üzerinden yaratılan genetik kodları yaşıyor. GENELDE AK PARTİ, YERELDE CHP ÖNDE Seçmen davranışı itibariyle AK Parti ile CHP arasındaki sarkaça sıkışmış olan ve genel seçimlerde AK Parti’den, yerel seçimlerde de, birçok çevreye göre Yılmaz Büyükerşen’in etkisi ile CHP’den yana tercihte bulunan Eskişehirliler, bu referandumu her iki seçimin dışında başka bir göz ve algı ile değerlendiriyor. Ayrıca Eskişehir’de şimdiye kadar yapılmış olan seçim sonuçlarının söyledikleri var. AK Parti 1 Kasım seçimlerinde kentte yüzde 43 oranında oy alarak birinci olmuş, CHP yüzde 38, MHP yüzde 12 oranında oy almış. Ancak daha önce yapılan 7 Haziran seçimlerinde CHP yüzde 45 oranında oy alırken AK Parti yüzde 39’da kalmış. MHP yüzde 16, HDP yüzde 4 oranında oy almış. Üstelik HDP kentte 25 bin oy alarak bir milletvekili için gerekli olan 28 bin oy sınırına dayanmış. Yerel seçimlerde de ise durum farklı. 2009’da DSP kentte yüzde 51,5 oranında oy alırken, AK Parti yüzde 37’de kalmış ve CHP seçimde ancak yüzde 2,7 oranında oy alabilmiş. Büyükerşen CHP’ye geçtikten sonra 2014 seçimlerinde CHP kentte yüzde 45 oranında oy alarak birinci parti olmuş. Ayrıca liberaller dahil bir çok kesimin destek verdiği 2010 referandumunda yüzde 54 oranında Hayır yüzde 46 oranında evet çıkmış. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de CHP ve MHP’nin adayı Ekmelledin İhsanoğlu yüzde 52 oy alırken, Erdoğan yüzde 45’te kalmış. GEZİN’İN İZLERİ Halen kimi yerlerde ucundan kıyısından kalıntıları kalan boyalı merdivenleri ve çatışmalardan arta kalanlarla ile Gezi direnişinin izlerini taşıyan Eskişehir, Adalar diye tabir edilen ve Porsuk çayı etrafında oluşan “özgürlük adacıklarının” çoğalmasının, dışarı taşmasının sancılarını taşıyor. Aynı Eskişehir Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın bu özgürlük talebi nedeniyle “dövüle dövüle” katledilmesinin de yarattığı bir korku cenderesine alınmış durumda. 9 KEZ EVİ YAKILAN HDP’LİNİN ISRARI Eskişehir’deki baskı milliyetçilik üzerinden beslenerek farklılıklara yöneltilen bir tehdide dönüştürülüyor. HDP ve özgürlük talep eden Kürtler bu saldırıların temel hedefi durumunda. HDP üzerindeki baskılar Türkiye genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de referandum süreciyle birlikte artmış durumda. HDP Eskişehir İl Eş Başkanları Ahmet Uluçelebi ile Işık Polat halen tutuklu. Daha dün bildiri dağıtan HDP’li gençler “Hayır çalışması” yaptıkları için diğer gözaltına alındı. Fakat bütün bu saldırılar HDP’nin burada çalışma yapmasını engelleyemiyor. HDP’lilerin verdiği kimi bilgilere göre, birkaç gün önce bildiri dağıtan HDP’lilere polisin müdahalesini yerel halk durdurmuş. Ayrıca HDP çalışmalarına ve üzerlerindeki baskılara ilişkin çarpıcı bir bilgi ediniyoruz! HDP’de yöneticilik de yapmış Alpu Mahallesinde yaşayan sadece bir HDP’li varmış önceki dönemlerde ve bu HDP’linin evi her gösteriden sonra ateşe verilmiş. Herşeye rağmen HDP’li olmaktan ve çalışmaktan vazgeçmeyen HDP’linin evinin 9 kez ateşe verildiği Alpu Mahallesinde HDP’ye 7 Haziran seçimlerinde 30 civarında oy çıkmış ki, bu aynı zamanda değişime ve baskılara karşı gösterilen tutumun göstergesi olarak kabul ediliyor. Bütün bu baskılar HDP’nin kentte yaptığı çalışmalara ve yarattığı etkiye dayandırılıyor. Örneğin HDP’liler referandum çalışması kapsamında en son Çukurhisar bölgesinde çalışma yapmış ve kimi bilgilere göre Erzurumluların oturduğu, geçmişte AK Parti’ye yüzde 50’inin üzerinde oy çıkan bölgede şimdi yüzde 75 oranında bir Hayır potansiyeli olduğu ifade ediliyor. Tutuklu bulunan HDP eşbaşkanların yerine Selim Acun ile birlikte vekalet eden Rukiye Güven, daha çok Kürt kitlesine ve HDP kitlesine yönelik referandum çalışması yapmaya odaklandıklarını belirtiyor. Saldırılara karşı duruşlarını, Selahattin Demirtaş’ın “Ceraset bulaşıcıdır” sözleriyle açıklayan Güven, “Yaptığımız çalışmalara ciddi ilgi var. Biz sokağa çıktıktan hemen sonraki gün valilik tarafından her tarafa evet standları konuldu. Bizim stant kurmamızı engelliyorlar. Köylere gidiyoruz, Eskişehir’de kararını vermiş bir halk var. Kararsız olanları şöyle görüyoruz. İnsanlar çekindiği için kararlarını açıklamıyorlar ve bunlar daha çok hayır diyen kesimler. Çekiniyorlar. Çünkü insanlar işiyle ekmeği ile terbiye edilmeye çalışılıyor” diyor. Güven’e göre, Eskişehir’de yüzde 65’in üzerinde bir Hayır oyu çıkacak. BASKI ÖĞRENCİLERDEKİ HAYIR MOTİVASYONUNU ARTIRIYOR Üniversite öğrencileri üzerindeki baskılar özellikle son OHAL ve yayınlanan KHK ile had safhaya ulaşmış durumda. Daha önce özellikle sol düşüncenin kalesi olarak kabul edilen, Anadolu Üniversitesinde hem akademisyenlerin ihraç edilmesi hem de gelen yeni rektör ile birlikte öğrencilere göz açtırılmıyor. Soruşturmalar, okuldan uzaklaştırmalar, polis baskınları ve gözaltılarla öğrenciler engellenirken, rektör de AK Parti’nin referandum çalışması yürütüyor. Kimi bilgilere göre, Osmanlı Ocakları üyesi olan ve dışarıdan getirilen gruplarla Anadolu Üniversitesinde kimi panel, sempozyumlarla “Evet” çalışması yürütülüyor. Bu baskı ortamı Üniversite öğrencileri üzerinden “Hayır” motivasyonunu arttırma işlevi görüyor. Oya Yetim, 3 yıldır Eskişehir’de öğrenci. O da özellikle üniversitelerdeki baskılara işaret ederek, “Üniversitede oluşan baskılardan ve OHAL’dan dolayı çok rahatsızız. Buna karşı tek adam rejimine hayır diyeceğiz. Her attığımız adım neredeyse denetleniyor. Çok büyük baskı altındayız. Dinamik yapısına rağmen hiç bir özgürlük yok. Bir kadın olarak var olan baskıya karşı hayır diyeceğim” şeklinde konuşuyor. Musa isimli öğrenci, “Koskoca bir ülkeyi bir insanın eline veremem” diyerek, “Hayır” gerekçesini açıklıyor. Uğur Çalışkan isimli öğrenci ise, “Hayır çalışmalarının yeterli olmadığı görüşünde, “Seçim havası yok. Ben daha çalışma yapan insanları görmedim. Bu referandumda hayır çıkması için herkesi çalışması gerekir” diyor. Ezra Gümüş de onlar gibi düşünüyor: “Daha güzel yılarımızın olması için hayır diyorum.” Tolga Gören ise, Ankara’da Uçak Mühendisliği öğrencisi, Eskişehir’e gezmeye gelmiş ve “Evet” demek için bir sebep görmediğini “Hayır” diyeceğini belirtiyor. ÇEKİM MERKEZİ OLAN AKADEMİSYENLER Birde Eskişehir’in ihraç edilen akademisyenleri var. Sadece “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları için 30 akademisyen ihraç edilmiş. Yüzlerce öğretmen, kamu çalışanı da ihraç edilenler arasında. İhraç edildikten sonra barışı şarkılarla dile getirmek için müzik grubu kuran akademisyenlerden Murat Yıkılmaz, “Hayır” demenin çok fazla gerekçesi olduğuna işaret ederek, “Tabii ki bir insan olmak bile bu baskıya karşı ‘Hayır’ demeyi gerektiyor. Kadın işsiz yoksul olmak çalışan olmak bile bu tasarıya ‘Hayır’ demek için yeterli. Kürt, Alevi ve diğer azınlıklardan olmak da ‘Hayır’ için yeterli bir gerekçe. Çünkü ‘Evet’ çıktığı taktirde var olan çok çok daha ağırlaşacak. Bu mevcut sakat anayasa ile bile bu kadar baskı kurabiliyorlarsa…” diyor. İhraç edilen akademisyen Ozan Devrim Yay da ülkenin halinin içler acısı olduğunu belirterek, “Eskişehir’deki eski oy dağılımına baktığımızda ‘Hayır’ın çıkacağını biliyoruz. Günden güne gündem değiştiği oylarda değişiyor. Ama kesinlikle burada hayır çıkacak. Bizim tercihimiz elbette hayırdan yana. Bunun yanisini uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. İktidarın gücü arttığında neler yapabildiklerini gördük yaşadık” sözleriyle durumuna dikkat çekiyor. HAYIR PLATFORMLARI Eskişehir’deki neredeyse bütün sivil toplum örgütlerini bir araya getiren bir de “Hayır Platformu” kurulmuş. Kızılcık bölgesinde devasa bir “Hayır” merkezi var ve merkeze yönelik ilgi yoğun. Platform 52 STÖ’den oluşuyor ve platforma “Hayır” diyen partiler alınmamış. Bunun gerekçesini platform sözcülerinden Günay Ayaz, “Çünkü biz insanlara tarafsız, toplumun değişik kesimlerini temsil eden insanlar olarak gitmek istedik” sözleriyle açıklıyor. Platform şimdiye kadar 60 bin bildiri dağıtmış. Özellikle platformunun evet çıkma ihtimali olan mahallere yoğunlaştığı belirtiliyor. Ayaz, “Çok olumlu tepkilerle karşılaşıyoruz. Eskişehir çağdaş bir şehir okuryazar oranı yüksek çok sayıda işçi emekçi de var. İnsanlar okuyor ve yazılan çizileni takip ediyorlar. İçeriğinden haberdarlar. Bizim gördüğümüz çok yüksek oranda hayır çıkacak. AKP’ye oy vermiş çalışanlar ev kadınlar bu sefer vermeyeceğiz 15 yıldır ülkeyi yönetiyorlar daha ne istiyorlar diyorlar. Bu çok umutlandırıyor. Vatandaş ‘Hayır’ın etrafında birleşmiş durumdalar” sözleriyle gözlemlerini paylaşıyor. Ayrıca kimilerine göre kentte birde daha önce ANAP, DYP, MHP’de siyaset yapan onlara yakın duran sağ kesimlerin de oluşturduğu bir Hayır Platformu var ve onlarda kendi cephelerinde çalışma yürütüyorlar. ÇADIRLARLA DURUMU KURTARMA ARAYIŞI HDP yöneticisi Rukiye Güven’in “Bizim çalışmalarımızı engellemek ve ‘Hayır’ standı açacak yer bırakmamak için her tarafa stant açtılar” sözleriyle işaret ettiği Evet çadırlarının yoğunluğunu ahali, “AKP’nin durumu kurtarma girişimi” olarak değerlendiriyor. CHP Eskişehir Gençlik Kolları Başkanı Deniz Demirbilek de bu yorumlara katılıyor ve şöyle diyor: “Bu işler çadırla olacak işler değil. Onların çadırı 100 tanedir bizim 20 tanedir. Burada insanların ilgisi önemlidir. Bizim çadırlar dolup taşıyor. Neden ‘Hayır’ dediklerinin cevabını almışlar ya da arıyorlar ki bize ilgi gösteriyorlar. Bize sordukları soruları cevaplıyoruz ama ‘Evet’ çadırlarına giden insanlar neden evet demeleri gerektiğinin cevabını alamıyorlar. Bu anlamda çadırlarımızı kurduk, biz insanlara doğrudan temas eden çalışmalar yapıyoruz. Çadırlarının fazla olması insanları yanıltmasın. Şimdiye kadar bir şey yapmadıkları için işte bu devlet destekli bu çadırları açarak durumu kurtarmaya çalışıyorlar.” CHP ESKİ YÖNETİCİLERİ DE SAHADA Demirbilek’in verdiği bilgilere göre son iki ayda hükümet Eskişehir’e adeta Bakanlar çıkarması yaptı. En son Erdoğan Eskişehir’de açılış adı altında miting yaptı ve 5 bin kişiye hitap etti. Demirbilek, her şeye rağmen kendilerinin başarılı bir çalışma yürüttüklerini söylüyor ve verdiği bilgilere göre, CHP eski il başkanları yöneticileri, belediye başkanları ve milletvekillerinden oluşan çok sayıda “Hayır” gönüllüsü bir araya getirilmiş. Her ilçeye bu insanların dağıtıldığı 7 kişilik komisyonlar görevlendirilmiş ve bütün ilçelere dağıtılmış. Demirbilek yaptıkları çalışmalardan edindiği izlenimleri de şöyle ifade ediyor: “Eskişehir halkı şimdiye kadar Cumhuriyete demokrasiye sahipliğini göstermiştir. Hayır’a karşı çok büyük bir ilgi var. Yüzde 65-70 oranında ‘Hayır’ çıkacağını düşünüyorum. Eskişehir’de hiç bir sorun yok. Bütün sandıklarda sandık görevlisi ve müşahitlerimiz hazır.” ESKİŞEHİR SOKAKLARINA HAYIR EGEMEN Eskişehir sokaklarında da baskın bir “Hayır” söylemi var. Muhafazakar gibi görünen insanlar bile hayır diyor ve neredeyse “Evet” diyen bir ses duymak zorlaşıyor. Seda Karabacak, “Çünkü yıllardır zaten bir saltanat sürüyorlar ve bunu resmileştirmek istiyorlar ve buna hayır diyorum” sözleriyle gerekçesini açıklıyor. İsmini vermek istemeyen 60-70 yaşlarında motor kullanan kadın, “Eskişehirliyim, 48 yıldır buradayım. Motoru ulaşım amacıyla kullanıyorum. Referandum tercihimi söylemek istemiyorum. Eskişehir’den bekledikleri sonuç çıkmaz. İzmir, Edirne’den de. Biz CHP’liyiz. Ben CHP’liyim artık sen düşün ne oy vereceğimi” diyor. Beyaz saçlı bir amca yanaşıyor “Kesinlikle hayır, tek adama, diktatörlüğe hayır diyorum kısacası” şeklinde konuşuyor ve uzaklaşıyor, Selma Candemir biri başörtülü iki kadın arkadaşı ile geziyor. Yanındakiler konuşmuyor Candemir söze giriyor, “Vatana millete hayırlı olsun. Altını çizerek, kırmızı kalemle büyük harflerle hayır diyorum. Getirilmek istenen başkanlık sisteminin bizim için iyi olmadığını düşünüyorum. Aksaklıklar varsa bunları düzeltmek lazım. Ama bunun altında gizli amaçlar var, evlatlarım ve ülkem için hayır diyorum” diyor ve arkadaşlarından birinin kararsız birinin de “Evet”çi olduğunu söylüyor. Hüseyin Düzkaya ise, Eskişehir’e gezmeye gelmiş ve o da “Hayır”cı, “Buradan ‘Hayır’ çıkacağını yüzde 100 eminim. Genelde de ‘Hayır’ çıkacağını düşünüyorum” şeklinde konuşuyor. BOŞ ‘EVET’ ÇADIRLARI Geleneksel Eskişehir evlerinin olduğu Odunpazarı’na uğruyoruz. Burada yan yana 3 tane “Evet” çadırı kurulmuş ama esnaf oralı değil. Hediyelik eşya satan bir dükkana giriyoruz, bir kadın işletiyor dükkanı. Referandumu soruyoruz, önce yorum yapmak istemiyor, kim olduğumuzu ve ne amaçla orada bulunduğumuzu anlamaya çalışıyor, daha sonra, “İnşallah Hayırlı olur, ne diyeyim, biz nasıl bütün kaderimizi bir kişiye teslim edelim” diyerek oyunun rengini açıklıyor. BU KENT ALİ İSMAİL’İ UNUTMAYACAK Kent merkezine iniyoruz ve yaşlı bir kadın elinde poşetleri ile merdiven tırmanıyor. Yardımcı oluyoruz, “Teyze durumlar nasıl” diyoruz, başını sallıyor, biraz soluklanıyor ve söze giriyor: “Ah evladım ne olsun. Biliyorsunuz işte, burası da böyle bir yer. Biz Ali İsmail’i unutmadık” diyor. Eskişehir Yunus Emre’nin öğretisi ve Ali İsmail Korkmaz’ın anısına sahip çıkarak, yüksek oranda bir “Hayır” oyu çıkaracağını her şartta gösteriyor. Kenan Kırkaya / Barış Boyraz - dihaber