Ege'de son bir ayda 1150 hak ihlali yaşandı 2017-04-07 14:11:42 İZMİR - İHD İzmir Şubesi, Ege Bölgesi'nde Mart ayı içerisinde 1150 hak ihlalinin yaşandığını açıklayarak, 244 kişinin gözaltına alındığı, 6 kişinin tutuklandığı, 3 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği, 2 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı, 4 işçinin iş cinayetine kurban gittiği ve 11 mültecinin boğularak yaşamını yitirdiğini belirtti. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Ege Bölgesi'nde Mart ayı içerisinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Raporu okuyan İHD Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, Mart ayında gözaltı ve tutuklamaların geçen aya göre arttığının altını çizdi. Mart ayı boyunca onlarca operasyon yapıldığını ve yüzlerce eve yapılan baskın sonucu 244 kişinin gözaltına alındığını belirten Çiçek, bunların 6'sının tutuklandığını söyledi. Çiçek, ay içerisinde 1150 hak ihlalinin yaşandığını vurguladı. MART AYINDA 244 GÖZALTI 6 TUTUKLAMA YAŞANDI Raporda şunlara yer verildi: “Mart ayının gözaltı ve tutuklamaları daha çok sol,sosyalist ve Kürt siyasetçilerine yönelik yapılmıştır. 244 kişi gözaltına alınmış, 6 kişi de tutuklanmıştır. Tutuklamaların bir çoğu son zamanların moda tutuklama gerekçesi olan sosyal medya paylaşımlarındandır. Gözaltılar ev ve iş yeri baskınlarıyla gerçekleştirilmiştir. Bazı gözaltılar ise işlerinden ihraç edilen KESK'li üyelerin değişik zamanlarda yaptıkları oturma eylemlerinden sonra darp edilerek gerçekleşmiştir.” Özellikle 21 Mart Newroz kutlamalarına katılan yurttaşlar üzerinde yoğun bir baskı yaratılmıştır. Yurttaşların saçlarına taktıkları saç bantları, boyunlarındaki puşiler, üzerlerine giydikleri elbiseler, bileklerindeki bileklikler, küpe ve kolyeler, renklerinin sarı kırmızı yeşil olmasından dolayı ellerinden alınmış ve 56 kişi gözaltına alınmıştır." 4 İŞÇİ İŞ CİNAYETLERİNE KURBAN GİTTİ Çalışma yaşamında yaşanan hak ihlallerinde de bir artış olduğu ifade edilen raporda, 35 işçinin yaralandığı ve 4 işçinin ise yaşamını yitirdiği belirtildi. İş kazalarının ağırlıkta yaşandığı sektörlerin başında inşaat, maden, sanayi ve sağlık alanının geldiği kaydedilen raporda, “Özellikle inşaat sezonlarında birçok iş kazası veya ölümle sonuçlanan iş cinayeti gerçekleşir. Ülkemizdeki inşaat işçilerinin korunması maalesef ki dikkat edilmeyen bir olgudur” denildi. 11 MÜLTECİ YAŞAMINI YİTİRDİ Raporda, Mart ayında ülkelerindeki savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan ve buradan da deniz yoluyla Avrupa ülkelerine gitmek isteyen 820 değişik uyruktan mültecinin sahil güvenlik ekiplerince yakalandığı kaydedilirken, Avrupa’ya gitmek isteyen bir gurup mülteciyi taşıyan botun batması sonucu 11 mültecinin yaşamını yitirdiği anımsatıldı. 3 KADIN KATLEDİLDİ Mart ayı boyunca çocuğa cinsel istismar ve kadın cinayetlerinin de artarak devam ettiğinin altı çizilen raporda, 3 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği vurgulandı. Raporda, ayrıca ay boyunca çocuklara dönük 11 cinsel saldırı ve 2 cinsel istismar vakasının yaşandığı belirtildi. 'HAYIR CEPHESİ BASKI ALTINDA' Referandum seçimlerine sayılı günler kala "Hayır" cephesine yönelik artan hak ihlallerine değinilen raporda, “Ülkemizin Partili Cumhurbaşkanlığı referandum seçiminde 'Evet-Hayır' çalışmalarının gruplarca yapıldığı bir atmosferdeyiz. Bölgemizde de bu atmosfer hakimdir. Özellikle 'Hayır' çalışması yapan kişi ve gruplara karşı çeşitli baskıların oluştuğunu gözlemlemekteyiz. Asılan afişlerin indirilmesi, parti araçlarının engellenmesi, miting yasaklamaları bunlara örnektir. 'Evet' çalışması yapan gruba karşı da çalışma yaptıkları sırada sorular sorarak tartışma yaratmak ya da 'Evet' stantlarında sprey boya ile 'Hayır' yazmak bunlara birer örnektir. Propaganda ihlali 6 tanedir” diye kaydedildi. 'GÖRÜŞÇÜLERE TACİZE VARAN ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI' İzmir’de bulunan cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri hakkında çarpıcı verilere yer verilen raporda, Şakran Cezaevi'nde başlayan açlık grevi ile birlikte bu hak ihlallerinin katlanarak devam ettiği vurgulandı. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sistematik hale getirildiği vurgulanan raporda, şunlara yer verildi: “Şakran T1-T2-T3-T4, Kadın ve Çocuk Cezaevi ile Menemen T Tipi, Menemen R Tipi, Kırıklar F1ve F2, Buca Cezaevleri, Ödemiş Cezaevi, Balıkesir Kepsut Bandırma Cezaevi, Nazilli, Aydın, Manisa cezaevlerinden ağır tecridin uygulanması, havalandırmalarda koğuşların birbirini görememesi, ayakta sayım alınması, havalandırmaya çıkarılırken ayakkabıların çıkarttırılması, sosyal alanların kısıtlanması (buna kütüphane de dahil), kitap kısıtlamasının getirilmesi (detaylı basılmış diye atlas bile kabul edilmemiştir veya sözlüğün çok kalın olduğu için yasaklanması gibi), mektuplara el konulması, yaka kartı uygulamasının dayatılması, havalandırmaya tel örgünün yapılmaya başlanmış olması, tek sıra halinde revire götürme, açık görüşlerde gardiyanların aralarda dolaşarak görüşçüleri taciz etmesi, sürgün edilen mahpuslara çıplak arama dayatılması, kabul etmeyenlerin darp edilmesi, yazılan dilekçelerin reddedilmesi, diyalogun engellenmesi, koğuşlara arama bahanesiyle erken saatlerde gelip her yerin dağıtılması, 10 kişilik koğuşlarda 17-18 kişinin bulunması, hasta olan mahpusların doktor ihtiyaçlarının karşılanmaması ya da geç karşılanması veya doktora hiç ulaşılamaması, kelepçeli muayenenin dayatılması gibi hak ihlallerinin yanı sıra görüşçüler de ayrıca taciz edilmişlerdir. Kadın görüşçülere taciz boyutunda çıplak arama dayatması yapılmaktadır.' AÇLIK GERVİ 52’İNCİ GÜNÜNDE Yaşanan hak ihlallerinin yanından Şakran Cezaevi'nde başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan açlık grevlerinin 52’nci güne girdiği belirtilirken, “Şakran Cezaevi'nde 33+12,Menemen T Tipi'nde 4, Kırıklar F2'de 12, Kepsut Cezaevi'nde 6 olmak üzere toplamda 67 tutuklu süresiz dönüşümsüz açlık grevinde, her cezaevinde de belli sayıdaki kişiler 5'er günlük süreli dönüşümlü açlık grevindedirler” denildi.