Aileler: Gerekirse biz de süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlarız 2017-04-08 16:43:40 İZMİR - Şakran Cezaevi’nde 53 gündür devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevine dikkat çekmek amacıyla 2 gündür dayanışma grevinde olan aileler, “Gerekirse biz de süresiz dönüşümsüz açlık grevine gireriz” dedi. İzmir Aliağa Şakran Cezaevi’ndeki siyasi tutukluların “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevindeki ağır hak ihlalleri ile baskıların son bulması” gibi taleplerle 15 Şubat’ta başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi, 53’üncü gününe girerken, tutuklu yakınlarının açlık grevine dikkat çekmek amacıyla İzmir’de başlattığı dayanışma grevi 2’nci gününde. Açlık grevine giren 15 kişilik tutuklu yakınlarına yönelik ziyaretlerde sürüyor. Kardeşi Zana Yatkın’ın 53 gündür Şakran cezaevinde açlık grevinde olduğunu belirten Muazzez Baykan, tutukluların her geçen gün sağlık durumlarının kötüye gittiğini hatırlattı. Tutukluların talepleri yerine getirilmese kendilerinin süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacağını söyledi. ‘ONLARIN TALEBİ BİZİM DE TALEBİMİZ’ Açlık grevinde olan Özkan Yaşar’ın annesi Hazal Yaşar da, “Biran önce bu zulmü artık bir dur demek için açlık grevinde olduklarını ifade ederek, “Oğlumun erdiğini gördükçe bizde yemek yiyemez olduk. Erdoğan her gün çıkıp bir yerde konuşacağına dönüp cezaevlerine yüzünü dönsün bizde önderliğimizin serbest bırakılmasını istiyoruz çocuklarımızın talepler bizimde talebimizdir” diye belirtti. ‘BİR ŞEYLER YAPALIM’ Eylemcilerden üniversite öğrencisi Tijda Kılıç, “Zindanlarda devam eyleme destek olmak için açlık grevlerine başladığını vurgulayarak, “Kamuoyunun duyarsızlığı kötü sonuçlara yol açabilir. Bugün 53 gün ve durumları kötüye gitmekte. Buna bir ses olmak gerekiyor. Herkes vicdanlarına ellerini koyup ses olursa kötü sonuçlar doğmadan bir şeyler yapılmış olur” dedi. ‘BİR KARADENİZLİ OLARAK VİCDANIM KABUL ETEMDİ’ Karadenizli olduğunu dile getiren Erol Keskin, Şakran Cezaevi’ndeki açlık grevinin kritik dönemlere girdiğini hatırlatarak, “İnsanlar hayati tehlike altındalar. Her duyarlı insanın bu açlık grevlerine destek vermesi gerekiyor. Devletin de duyarlı olması gerekiyor. Araştırılması gerekiyor cezaevlerinde neler olduğuna ilişkin. Bu coğrafyada yaşayan insanları bu konuya duyarlı olmaya çalışıyorum” diye konuştu. ‘EN BÜYÜK DESTEK DIŞARIDAKİ SESTİR’ Açık grevlerine destek olmak eylemcilerin yanında olduğunu belirten Cebrail Çomak da, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Açlık grevlerinin artık kritik bir evreye geldiğine işaret eden Çomak, “Sessiz kalınırsa durum çok kötü olabilir” diye hatırlattı. ‘BU ZULÜM KABUL EDİLEMEZ’ Yapılan bu zulmü kabul etmeyeceklerini dile getiren Vasfi Özer de, yapılan görüşmelerle açlık grevi eylemlerindekilerin taleplerin karşılanabileceğini ifade etti. Özer, “Bizler de destek için başladık. Eğer destek olursak bu konu görüşmelerle çözülür” dedi. ‘NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ’ Dışarıdan destek olunmazsa sonuçların kötü olabileceğine dikkat çeken Hanife Gümüş, vicdanlı herkesin buna sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. “Neden susuyorlar, Kürtlere sıra gelince neden sessizlik oluşuyor” diye devam eden Gümüş, şunları söyledi: “Hep böyle oluyor. Sıra insan ölümlerine geldiğinde herkes susuyor. Kimse bir şey olmamış gibi davranıyor. Bugün 53. gün. Bizimde yapabileceğimiz bir şey olmadığı için açlık grevine başladık. Onlara destek olmak için ne gerekiyorsa yapacağız.”