Çorum'da üç nesil 2017-04-09 10:37:45 ANKARA - Çorum’da “dede” olarak kabul edilen Solmaz Ailesi, 3 nesildir devletle “katliam ve hizmet” gelgitinde bir ilişki yaşıyor. Solmaz Ailesi’nden Hüseyin Ağa, 1915 Ermeni katliamında rol oynarken, oğlu Veli Solmaz 1980 Çorum olaylarında fırına atılarak katledildi. Veli Solmaz’ın oğlu ise, Alevi olduğu için polisliğe kabul edilmedi. Anadolu’da yaşayan birçok halk gibi Aleviler de birden fazla kez katliam yaşadı. 1980 yılında yaşanan Çorum katliamı da, Alevilere karşı yaşanan bu katliamlardan biri olarak kayıtlara geçti. Çorum katliamı sırasında fırında yakılan ve Aleviler arasında “dede ailesi” olarak kabul edilen Veli Solmaz ve ailesinin hikayesi ise oldukça çarpıcı. 5 ŞEREF MADALYASI VERİLDİ Katliamdan kısa süre önce askerlikten dönen ve katliam sırasında Almanya’da bulunan Veli Solmaz’ın oğlu Hüseyin Solmaz’ın anlattıkları devletle yaşadıkları sıra dışı ilişkiyi de gözler önüne seriyor. Solmaz, dedesi Hüseyin Ağa’nın 1915 yılında Ermenilere karşı geliştirilen katliamda bir birliğin başında görev yaptığını belirterek, “Dedem Hüseyin Ağa’ya devletin verdiği 5 şeref madalyası var. Kurtuluş savaşında Ermenilere karşı Cemalettin Efendi ile birlikte Mücahitler Alayı kuruyor. Sivas’tan Ermenileri alıp Kars’a kadar götüren birliğin başında yüzbaşıdır. Oradan geliyor. 3 yılda Kurtuluş Savaşı’nda Aydın Nazili bölgesine kadar Yunanı kovalayan birliğin komutanlığını yapıyor” şeklinde anlatarak şeref madalyaları ile dedesinin fotoğrafını gösteriyor. OĞUL KATLEDİLDİ Babası Veli Solmaz’ın “Sade yaşayan kendi halinde bir insan” olduğunu kaydeden Hüseyin Solmaz, “Ermeni katliamında görev alan dedesine rağmen babasının devlet tarafından katledildiğini” savunarak, katliamı şu sözlerle anlattı: ‘FIRINDA YANMIYOR DİYE ATEŞ EDİYORLAR’ “Çorum olaylarında fırında yakılan dede dedikleri kişi benim babam. Ben o zaman Almanya’daydım. Katliamdan sonra geri döndüm. Babam Alevilerin yaşadığı bölge olan Ulumezarda arkadaşının eşyasını yüklüyor. Oradan yürüyerek buraya (Alevilerin yaşadığı Milönü Mahallesi’ne) yürüyerek gelmek istiyorlar. Olaylar sona ermiş, devlet duruma el koymuş, sözüm ona güvenliği sağlamış. Hatta sokağa çıkma yasağı kaldırılmış ve vatandaşa sokağa çıkabilirsiniz demiş. Ondan sonra burada Alaaddin Camii var. ‘Cami bombalandı 500 Müslüman öldürüldü’ diye bir söylenti başlatılıyor. Bütün camilerde aynı laf aynı söz dolaşıyor. Bunun üzerine camiden çıkanlar babamı yoldan alıp götürüp fırına sokuyorlar. Yanmıyor diye yakın mesafede ateş ediyorlar. Bunun adli tıp raporları var.” YAPAN DEVLET AF EDEN DEVLET Solmaz, babasının yakıldığı fırının halen çalıştığını ve o fırından ekmek çıktığını belirterek, “Olaylardan sonra bir daha o fırının önünden geçemedim” dedi. Dava sürecini ise “Kime dava açacağız ki” sözleriyle anlatan Solmaz, şöyle devam etti: “49 yıl oldu, babamın ölümünden sorumlu 49 sanık vardı, bunların 38’i idam geri kalanlarına 10-15 yıl hapis verildi. Özal döneminde bir kanun çıkarıldı, ‘İdamlar 10 yıl diğerleri 8 yıl yattıktan sonra evine gidecek’ dedi gitti. Yapan devlet af eden devlet, olay budur.” Olayın hala etkilerini yaşadıklarını aktaran Solmaz, “Biz bu korkulu rüyayı görmüşüz. Dünyanın öbür ucunda böyle bir olay olduğunda kemiklerim sızlıyor” diye belirtti. Bütün bu yaşadıklarına rağmen kardeşinin de polis olmak istediğinin altını çizen Solmaz şunları anlattı: ‘ALEVİ DİYE KARDEŞİMİ POLİSLİĞE ALMADILAR’ “Benim biraderim var. Geldi ‘Ben polis akademisine gideceğim’ dedi. Seni almayacaklar dedik. Yok ben polis olacağım diye tutturdu. Bu gitti her şeyi bütün sınavları kazandı. Gitti mülakata, orada amir ne demiş biliyor musunuz? ‘Siz Aleviler geleceksiniz, bizim başımızda amir olacaksınız, buna izin verir miyiz?’ Bunlar bizi reddetti. Danıştay’da dava açtık, davayı da kazandık. Yine aynı şey oldu bu kez başka amirler aynı yaklaşımı gösterdiler ve polisliğe kabul etmediler.” Babasını katledenlerden biri olan Sait Esenyel’in kanserden ölmeden önce kendisiyle görüşmek istediğini söyleyen Solmaz, “Gitmedim, görmedim, niye gideyim” dedi. KARDEŞ KATİLİNE HİZMET Esenyel’in serbest kaldıktan sonra köylerinin yakınından geçerken aracının arızalandığını ve köye indiğini ifade eden Solmaz, “Amcamın evine gidiyor. Amcan tanımıyor bunu, evine misafir ediyor, yediriyor içiriyor, aracını motoruyla Çorum'a kadar çektiriyor. Eve geldiğinde bana olayı anlattılar, ‘Amca o yardım ettiğin adam benim babamın katiliydi’ dedim, Amcam hayıflandı ‘Yapma yav’ dedi” şeklinde konuştu. ‘EKMEĞİMİZİ BÖLÜŞTÜK ONLAR DÜŞMAN OLDULAR’ Solmaz, kendilerine Çorum katliamı sırasında saldıranlar arasında göçmenlerin de olduğunu belirterek, “Bunlar bu bölgeye getirildiğinde hiçbir suni köyü bunları kabul etmedi. Biz kabul ettik, bizim köylere yakın yerleştiler, ekmeğimizi paylaştık. Sonra bize saldırdılar. Olaylardan yıllar sonra birini gördüm, ‘Ne kötülüğümüzü gördünüz de bize düşman oldunuz’ dedim. Mahcup bir şekilde, ‘Bize dediler ki onları katlederseniz malları mülkleri sizin olacak’ dedi. Olay budur” diye konuştu.