Açlık grevleri CPT’ye taşındı: Tutuklularla acil görüşülmeli 2017-04-14 15:39:21 İSTANBUL - Özgür Hukukçular Platformu, cezaevlerinde her geçen gün yayılan süresiz dönüşümsüz açlık grevine ilişkin CPT’ye başvurarak, açlık grevindeki tutuklularla acil görüşmenin yapılmasını istedi. Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), cezaevlerinde 59 gündür devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dair Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) başvuru yaptı. CPT’ye yapılan başvuruda, “Hapishanelerde işkence ve kötü muamele kaygı verici şekilde yaygınlaşmış ve rutinleşmiştir” denildi. Başvuruda, Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) atıfta bulunularak, “Çeşitli fiili uygulamaların gelişmesi ile beraber, bu durum kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Olağanüstü hal uygulaması ile birlikte hapishanelerde rutin bir şekilde tutuklu ve hükümlülere yönelik işkence ve kötü muamele yaşanmaktadır. Hemen her konuda verilen keyfi disiplin cezalarıyla mahpusların iletişim, yakınları ile görüş ve sosyal etkinliklere katılma hakları engellenmektedir. OHAL ile birlikte hapishanelerde askeri darbe ürünü uygulamalar artmakta, mahpuslara tek sıra yürüme, ayakta sayım ve tekmil verme gibi psikolojik işkence şeklinde uygulamalar dayatılmakta, buna itiraz eden mahpuslara da fiziksel işkence uygulanmaktadır” ifadesine yer verildi. Başvuruda, açlık grevleri sonrası hak ihlallerinin artarak sürdüğüne vurgu yapılarak, “Mahpusların açlık grevine başlamasıyla beraber devlet tarafından hak talepleri konusunda herhangi bir adım atılmamıştır. Adalet Bakanlığı, hapishane idareleri ve diğer ilgili kurumlarla görüşmeler yapılmış ancak bir mutabakata varılamamıştır. Aksine yukarıda bahsedilen ihlaller sürerken, özellikle açlık grevindeki mahpuslara yönelik hak ihlalleri artmış, işkence boyutuna varan uygulamalar başlamıştır” denildi. Başvuruda, açlık grevlerinin başlamasıyla yaşanan hak ihlalleri şu şekilde sıralandı: "* Açlık grevi eylemcileri tuz, şeker ve sıvı (limonata, çay, meyve suyu gibi) tüketmektedir. Tüketilen maddeleri kendi olanaklarıyla karşılamaktadırlar. * Şakran Hapishanesi’nde açlık grevinde olan mahpuslara infaz koruma memurları, jandarma ve diğer görevliler tarafından provoke edici, aşağılayıcı, onur kırıcı söylemlerde bulunulduğu belirtilmiştir. * Mahpuslara dönük psikolojik ve/ veya fiziksel işkence içeren uygulamaların var olduğu bilgileri diğer hapishanelerden de yaygın olarak gelmektedir. * Şakran Hapishanesi’nde OHAL sonrası sosyal aktiviteler kaldırılmış ve halen uygulanmamaktadır. * 3 Nisan 2017 tarihinde Şakran Hapishanesi T4 bölümündeki açık görüş esnasında, infaz koruma memurları tarafından mahpuslar ve yakınları taciz edilmiş, ardından fiziki işkenceye maruz kalmıştır. * Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde açlık grevindeki mahpuslar, greve girdikleri tarihten itibaren sohbet vb. sosyal etkinliklere çıkarılmamaktadır. Savcılık kararı gerekçe gösterilerek kargo ile gelen paketlerin alınması engellenmektedir. * Süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin sürdüğü Tarsus Kapalı Hapishanesi’nde, açlık grevindekilerin talebine rağmen B vitamini verilmemektedir. * Van T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde; 8 Mart 2017 tarihinde süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan 10 kişilik ilk grup, 16 Mart 2017 tarihinde kendi istemleri dışında Tekirdağ T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne nakledilmiştir. * Özellikle Şakran ve Sincan Hapishanelerindeki mahpuslarda, açlık grevlerinden kaynaklı ciddi sağlık sorunları ve geri dönülemez/ kalıcı zarar belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştır. 40 ve 50’li günler hemen her mahpus açısından açık hayati risk oluşturan bir evreyi ifade etmektedir. Açlık grevindeki mahpuslarda tansiyon düşmesi/yükselmesi, kalp çarpıntısı, göz kararması, halsizlik, mide bulantısı, mide ağrısı, kasılmalar, eklem ağrıları, denge kaybı, görme bozukluğu, güç ve hareket kaybı, konuşma güçlüğü, unutkanlık, yutkunmada zorlanma, kulak çınlaması, dil ve boğazda tortu toplanması gibi yaygın sorunlar belirtilmekte ve gözlenmektedir.” Başvuruda, işkence ve kötü muamele yasağına aykırı uygulamalara derhal son verilmesi, yerel ve uluslararası mevzuata uygun hareket edilmesi çağrısı yapıldı. Başvurunun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi: “Halihazırda süren açlık grevleri bir trajediye ya da tahrip edici sonuçlara ulaşmaksızın sonlanabilmelidir. Bu durum mahpusların taleplerine dair olumlu adım atılmasına ve yetkililerin diyalog yaklaşımı sergilemesine bağlıdır. Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ya da Cezayı Önlenme Komitesi’nin 1987 Avrupa Konseyi Konvansiyonu’nun 1. Maddesine göre: ‘Komite, özgürlüğünden mahrum edilen kişilerin gerekirse işkenceden ve insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezadan korunması amacıyla, denetim ziyaretleri yaparak bu tür kişilere yapılan muameleyi inceleyecektir.’ Söz konusu Konvansiyon maddesi gereğince acil olarak, başta açlık grevinin 57. gününde olan Şakran (İzmir) 2 ve 3 Nolu T Tipi Hapishanesi, açlık grevinin 50. gününde olan Şakran (İzmir) Kadın Kapalı ve Sincan Kadın Hapishaneleri ve açlık grevinin 43. Gününde olan Şakran (İzmir) 4 Nolu T Tipi Hapishanesi olmak üzere, mahpusların süresiz dönüşümsüz açlık grevi yaptıkları hapishanelere ziyaret yapılmasını, işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını bildiren ve açlık grevindeki mahpuslarla görüşülmesini talep ediyoruz.”