Raporlu, görüntülü işkenceye takipsizlik verildi 2016-11-30 09:47:43 ADANA - Adana Kürkçeler E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 5 çocuğa yapılan işkence ile ilgili başlatılan soruşturmaya kamera kayıtları ve adli tıp raporuna rağmen takipsizlikle kararı verildi. Adana Kürkçeler E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 5 Ocak’ta tutuklanan 5 çocuğa, cezaevine kabulde ve sonraki günlerde işkence iddialarına ilişkin KHK ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nde yayınlanması sonrası Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dört infaz koruma memuru hakkında “basit yaralama” ve “hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında ise çocukların ve infaz koruma memurlarının ifadelerini alındı. B.A., savcılıkta verdiği ifadede, “Üç gardiyan vardı. ‘Soyun lan’ dediler. Yarı çıplak haldeyken copla vurdular. ‘Hoş geldin dayağı’ imiş. Elimi masaya koydular. Biri, ‘Hangi elinle taş attın? Elini keseyim mi?’ dedi. Rehabilitasyon bölümünde, gece aralıklarla iki gardiyan geliyordu. ‘Kalk lan’ deyip, yüzüme vuruyorlardı. Diğer arkadaşlara da yaptılar. F.Ş’nin kafası yaralıydı. Koğuşta da beşimiz birden ‘hoş geldin dayağı’na maruz kaldık” dedi. İkinci müdürün de küfür ve hakaretlerine maruz kaldıklarını belirten B.A., “M.Y.’nin sırtında çek pas kırdılar. Sayımda güldüm diye başgardiyan tokatladı. Küfür etti. Bir gün bahçeden arkadaşları götürdüler. Merdiven altında dövmüşler.” İ.E. adlı çocuk ise cezaevi personeline “başkan” diye hitap edildiği için isimlerini bilmediğini söyleyerek, “İlk girişte iç çamaşırlarıma kadar soyuldum. Dediklerini yaptığım halde copla vurdular. Hepimiz darp edildik” dedi. İZLER SİLİNMEMİŞTİ 9 çocuk olaydan günler sonra Adli Tıp’a sevk edildi. Savcılığa şikâyet bildirmeyen diğer çocuklar da yaşadıkları şiddeti doktorlara anlattılar. Çocukların vücutlarındaki kabuk bağlamış sıyrıklar, raporlara yansıdı. Cezaevine kabulde şiddet gören F.Ş’nin kafasında yara izi belirlendi. Şikâyetçi çocuklar B.A. ve İ.E., 1 Nisan’da Adli Tıp’a sevk edildi. Raporda, üç ay önceki şiddetin izine rastlanmadığı bildirildi. E.D., 13 Mart’ta gardiyanlar tarafından merdiven altı denilen yerde dövüldüğünü, beyaz hortumla sağ eline, kalçasına vurulduğunu, avuç içinin şiştiğini, herhangi bir sağlık kuruluşuna götürülmediğini belirtti. Muayenesinde, sağ elinde iyileşmiş, sıyrık şeklinde cilt lezyonu tespit edildi. D.S.’de de merdiven altındaki şiddetin izleri duruyordu. D.A.’nın boynunda, sol kolunda üzeri kurutlu yaralanmalar tespit edildi. M.A. da merdiven altında, altı görevlinin, yumruk ve plastik coplarla saldırdığını, kafasına, boynuna, koluna vurulduğunu, sağ elinin şiştiğini, sol omzunun morardığını anlattı. Raporda, M.A.’nın sol omuz başında kesi izi olduğu kaydedildi. Adli Tıp muayenesinde, Y.D.’nin kollarında, F.U.’nun da sırtında izler tespit edildi. ‘Dövmeyiz, sövmeyiz’ İnfaz koruma memuru M.Ö., ilk gelenlerin üst aramasını yapmakla görevli olduğunu belirterek, “Cezaevine ilk gelenlerin önce üst tarafını çıkarması istenir. Çıkarmazsa zorla çıkarılır. Üst arama yapıldıktan sonra, elbiselerini giyer. Sonra iç çamaşırı kalacak şekilde alt tarafı çıkarırlar. Çocuklar rehabilitasyon için sağ taraftaki odaya alınır. Her iki mağdur da yalan söylüyor” dedi. Kabulde görevli E.Ç., bulundukları bölümde copun kullanılmadığını söyledi. S.A. da kuruma iftira atıldığını savunarak, “Üst araması sırasında hiçbir arkadaşım kimseye kötü muamele yapmayız. Yani, dövmeyiz, sövmeyiz, tehdit etmeyiz” diye konuştu. E.İ. ise şöyle konuştu “5 kişi gelmişlerdi. Dövmedim, sövmedim. Hiç kimse copla dövülmedi.” Tek cümleyle kapattı Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararında, F.Ş. hariç, mağdurlarda, darp ve cebir izine rastlanmadığını ve şüphelilerin suçlamayı kabul etmediklerini belirterek, “Bulundukları yerde cop olmadığını beyan ettikleri görülmekle, her ne kadar Özgür Gündem gazetesinin yayını üzerine soruşturma yapılmışsa da mağdurların cezaevinde darp edilip, hakarete uğradıklarına dair dava açmayı gerektirir delil bulunamadı” dedi. Çocukların avukatı Yasemin Dora Şeker,savcının kamera kayıtlarını incelemeden ve Adli Tıp raporlarını dikkate almadan takipsizlik kararı verdiğini vurgulayarak, karara itiraz ettiklerini söyledi.