Emek örgütlerine bağlı kadınlar barış için Bakırköy’de olacak 2017-04-29 21:04:03 İSTANBUL - DİSK, TMMOB, TTB ve KESK’li kadınlar, 1 Mayıs 1977’de katledilen kadınları anmak için Fransız Konsolosluğu’ndan Kazancı Yokuşu’na yürüdü. Kadınlar, başka bir dünya kurma mücadelesinde yaşamını yitiren kadınları anmak için orada bulunduklarını belirterek, barış ve yaşam hakkı için 1 Mayıs’a katılacaklarını ifade etti. İstanbul’da DİSK, TMMOB, TTB ve KESK’li kadınlar 1977 1 Mayıs’ında katledilen kadın emekçileri anmak üzere Fransız Konsolosluğu önünde bir araya gelerek Kazancı Yokuşu'na yürüdü. ‘KAYBETTİĞİMİZ TÜM KADINLARI ANMAK İÇİN’ Kazancı Yokuşu’ndaki basın açıklamasını Eğitim-Sen 3. Nolu Şube Başkanı Ayfer Koçak okudu. Koçak, açıklama yapma gerekçelerini su sözlerle açıkladı: “1 Mayıs 1977'de bu meydanda yaşamını yitiren işçi kadınları ve o gün kaybettiğimiz tüm sınıf kardeşlerimizin anılarını yaşatma özlem duyduğumuz bir başka dünyayı kurma mücadelesinde kaybettiğimiz tüm kadınları anmak için haziran isyanın kalbi olan Taksim Meydanı'ndayız.” EV İÇİNDEKİ EMEK GÖRÜNMEZ OLUYOR Darbe girişiminden sonra kadınların kazanımlarına yönelik yapılan saldırılara değinen Koçak, kadınlara yönelik saldırıların artış gösterdiğini söyledi. OHAL kapsamında kadınlara saldırıları sıralayan Koçak, ‘Aile paketi’ yasa tasarısına da vurgu yaparak şunları söyledi: “İktidarın emeğe saldırı paketi içinde yer alan ‘aile paketi’ yine biz kadınları esnek ve güvencesiz çalışmaya mahkum edecek, yeni düzenlemelerle dolu bu paketle çalışma yaşamına katılımınız esas görevimiz olarak görülen annelik ve ev kadınları işlerini aksatmama koşuluna bağlanarak yeni bir çalışma rejimi gündeme getirilmiştir. AKP'nin kadınları eve, aileye hapsetmek amacıyla düzenlediği ‘aile paketi’ ile kadınları ucuz iş gücü olarak gören erkek egemen kapitalist sistemde zaten sömürülen emeğimiz, kiralık işçi büroları ile daha güvencesiz daha ucuz ve daha değersiz hale getirilmeye çalışılıyor. AK Parti, biz kadınları aileyi koruma ve devam ettirme görevini dayattıkça ev içindeki işlerde harcadığımız karşılıksız emek daha da görünmez oluyor.” CİZRE, SUR, KOBANÊ’DEKİ KADINLARIN DURUŞU MÜCADELE GÜCÜ VERİYOR Son yıllarda kadınların karşılaştıkları sorunun başında gelen DAIŞ vahşetinin kadınlar üzerindeki tahribatına dikkat çeken Koçak, yaşatılanların erkek egemen iktidarın bir biçimi olduğunu söyledi. Bölge illerindeki durumlara da değinen Koçak, “Bunun farklı bir biçimi Cizre'de Taybet Ana'nın cansız bedeninin günlerce bekletilirken Cemile'nin cansız bedeni kokmasın diye buzdolabında bekletilirken karşımıza çıktı. Ağır koşullarına rağmen dimdik ayakta duran Kobane, Cizre, Surdaki kadınların duruşu bizlere, erkek egemen iktidara karşı direnme ve mücadele etme gücü vermektedir” dedi. ‘YAŞAM HAKKIMIZ İÇİN BAKIRKÖY’DEYİZ’ Son olarak Koçak, 1 Mayıs günü Bakırköy Halk Pazarı’nda gerçekleşecek kitlesel 1 Mayıs kutlamasında bulunma gerekçelerini şu sözlerde belirtti: “Yaşamını yitiren kadınların isimlerini anarak, buradayız. Çünkü faşizmin üstüne örttüğü vahşi sermaye düzeninin yarattığı yıkım yüzünden iş kazalarında hayatımızı kaybediyoruz yakalandığımız meslek hastalıkları yüzünden yaşamdan kopuyoruz. Her gün beş kadın, sevdiğini iddia etti ya da hiç tanımayan erkekler tarafından evde, işte veya sokak ortasında öldürülüyor. Yaşam hakkımız için Bakırköy’deyiz. Yıllardır süren savaşın ağır bedelini taciz, tecavüz, göç, yoksulluk ve sevdiklerimizi yitirdik. Bu yüzden de bu topraklarda kalıcı bir barışın inşa edilmesini istiyoruz. Barış için Bakırköy’deyiz. Bizler işçi ve emekçi kadınlar olarak erkek egemen sistemin bizleri ezmesine, sömürmesine karşı itirazlarımızı dillendirmek için Bakırköy’deyiz. Bu yüzden de 1 Mayıs'ta alanlarda buluşup taleplerimizi tekrar haykıracağız.”