8 kilometre yürüyerek çocuklarının cenaze törenine katıldılar 2016-12-01 15:17:00 HABER MERKEZİ - Aladağ'daki yurt faciasında yaşamını yitiren çocuklar, köylerinde defnedilirken, aileler ise yollar bozuk olduğu gerekçesiyle 8 kilo metrelik yolu yürüyerek çocuklarının cenazesine katılmak zorunda kaldı. İzmir ve İstanbul'da da çocukların göz göre göre yaşamını yitirmesine tepkiler vardı. Adana'nın Aladağ ilçesinde bulunan Süleymancılar cemaatine ait Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Yurdu’nda elektrik kontağından çıktığı belirtilen yangın sonucu yaşamını yitiren 10 öğrencinin cenazesi, sabah saatlerinde Asri Mezarlığı morgundan alınarak, defnedilmek üzere Aladağ'a doğru yola çıkarıldı. Konvoyla götürülen cenazeler, Köprüce köyüne 8 kilometre kala jandarma ekipleri tarafından durduruldu. Yollar kötü olduğu gerekçesiyle araç geçişine izin vermeyen jandarma, sadece ambulansların ve protokolün geçişine izin verdi. Cenaze sahipleri ise, köye yürüyerek ulaşmak zorunda kaldı. Cenaze törenine yürüyerek yetişmeye çalışan aileler, "Cenaze orda biz buradayız. Bize cenazeden önce yolun yapılacağı söylenmişti. Ama yapılmamış" diyerek tepki gösterdi. 'OKUL OLSAYDI BUNLAR OLMAZDI' Cenaze törenine, Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile Avrupa Birliği'nden sorumlu Bakan Ömer Çelik de katıldı. Yurtta yaşamını yitiren Nurgül Pertlek, Sümeyye Yetim, Bahtınur Baş, Tuğba Ağdoğdu, Sevim Köylü ve Zeliha Avcı Köprücük köyünde kılınan namazının ardından toprağa verildi. Cenazede konuşan çocukların aileleri, çocuklarının ihmal sonucu yaşamını yitirdiğini belirterek, paraları olmadığı için çocuklarını o yurtta gönderdiklerini söyledi. Yoksul oldukları için çocuklarını kaybettiklerini dile getiren aileler, "Köyümüzde okul olsaydı belki başımıza bu facia gelmezdi" şeklinde sitem etti. Çocuklardan Sema Nur Aydoğdu, Cennet Karataş ve İlknur Maden ise Kışlak köyünde, Gamze Bagir de Karahan köyünde kılınan namazın ardından toprağa verildi. Defin işlemleri ardından aileler, evlerinin önünde kurdukları taziye çadırlarında taziyeleri kabul etti. Cenazeye katılmak için gelen Bakan Çelik ise, yolların kötü olmasından kaynaklı askeri helikopterle köyden çıkarıldı. İhmaller sonucu yaşanan faciada çocukların yaşamını yitirmesine yönelik tepkiler de gün boyu devam etti. İstanbul'da ESP'liler Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kapısını zincirleyerek kilitlerken, İzmir Barosu'da sorumluların yargılanması için facianın takipçisi olacaklarını belirtti. İSTANBUL Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Adana'nın Aladağ ilçesinde 11'i çocuk 12 kişinin katledilmesini protesto etti. Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde, "Adana'da çocukları katledenleri mühürlüyoruz" pankartı açan grup, "AKP elini çocuklardan çek" ve "Kaza değil bu bir cinayet" sloganları attı. Katliamın failinin hükümetin olduğunu kaydeden grup, yurtların denetlenmediğinin altını çizdi. "AKP'nin yurtlarını denetlemeyen, kilit vurmayan, çocukların katledilmesine neden olan MEB'e biz kilit vuruyoruz" diyen grup, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kapısını zincirleyerek, kilitledi. Öte yandan MEB görevlerinin kapının kilitlemesini engellemeye çalışmasına grup, "Adana'da çocuklar yakılırken neredeydiniz?" diyerek tepki gösterdi. Pencereden protesto eylemini izleyen halk da, "Bravo çocuklar, iyi ki varsınız" diyerek alkışlarla destek verdi. Eylem, sloganlarla sona erdi. İZMİR İzmir Barosu da, 11'i öğrenci 12 kişinin yangında yaşamını yitirmesini adliye baro biriminde yaptığı basın toplantısıyla kınadı. Toplantıda konuşan İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İlke Erol, geçmişte Konya’nın Balcılar, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde de benzer olayların yaşandığını hatırlatarak, sorumluların halen cezalandırılmadığını vurguladı. Yurttaşların anayasal eğitim ve öğretim hakkının sağlanmasının bir devlet görevi olduğunun altını çizen Erol, devletin temel görevlerini yerini getirmemesinin bedelini çocukların ödediğini ifade etti. Erol, "Bu olaylarda anlaşılmaktadır ki devletin anayasal yükümlülüğünü yerine getirememesinin bedelini çocuklarımız canları ile ödemişlerdir. Özel yurtlar ancak ortaöğrenim veya yükseköğrenim öğrencileri için açılabilmektedir. Yani ilköğretim çağında olan çocukların özel yurtlarda bulunması yasal düzenlemelere aykırıdır” diye belirtti. 'TAKİPÇİSİ OLCAĞIZ' Bilirkişi ön raporlarında ihmaller zincirinin ortaya çıktığını kaydeden Erol, İzmir Barosu olarak yangında ihmali olan tüm sorumluların kısa zamanda cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Davanın takipçisi olaraklarını vurgulayan Erol, Türkiye genelinde ve özellikle İzmir’de bulunan öğrenci yurtlarının yasal mevzuata uygun olarak denetimlerinin yapılıp yapılmadığının da takipçisi olacaklarını aktardı.