‘Elçiyi katledenler savaşın mesajını verdi’ 2016-12-02 15:58:59 DİYARBAKIR - Tahir Elçi anısına düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, “Elçi’nin çabasını yüzü görünmeyenlerin yüzünün gördürülme çabası olarak tanımlanabilir” dedi. Elçi’nin derin devlet tarafından katledildiğine inandığını belirten Prof. Dr. Mithat Sancar da “Bence bu ölümle ‘barışı yok ettik, herkes savaştaki yerini alsın’ mesajı verilmek istendi” dedi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Baro Başkanı Tahir Elçi’nin birinci ölüm yıldönümünde “Tahir Elçi ve İnsan Hakları Mücadelesi” konulu panel düzenlendi. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOP) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, HDP Milletvekili Prof. Dr. Mithat Sancar, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak konuşmacı olarak katıldı. Panelde açılış konuşması yapan Baro Başkanı Ahmet Özmen, Elçi’nin tüm hayatı boyunca insan hakları ihlallerine karşı mücadele içerisinde olduğunu ve bir çok insan hakları ihlali dosyalarında karar çıkmasını sağladığını belirtti. 'MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ' Tahir Elçi ile beraber geçirdikleri 1998 yıllarına varan mücadele yıllarını anlatan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Elçi’nin katledilmesinin ardından yaşanan sivil ölümlerde incelemelerde bulunurken Elçi’nin yokluğunu hep hissettiklerini belirtti. Elçi’nin davaların zaman aşımına uğramasını engellemek amacıyla yoğun bir mücadele yürüttüğünü belirten Fincancı, Cizre’de bodrumlarda yanarak hayatını kaybedenler için rapor tuttuklarında bunun peşinde koşacak bir Elçi’nin yokluğunu hissettiklerini belirtti. Türkiye’de insanlık adına yürütülen mücadelenin hiçbir zaman kolay olmadığını belirten Fincancı, “Sayın Elçi’yi de ölümünden kısa bir süre önce mahkemelerde yargıladılar. Öncelikle bize bir miras bıraktıysa o da bize bıraktığı mücadeleyi sürdürme olacaktır” dedi. ‘ELÇİ’NİN ÇABASI YÜZÜ GÖRÜNMEYENLERİN YÜZÜNÜ GÖRDÜRME ÇABASIDIR’ Tahir Elçi’nin yürüttüğü mücadelenin Türkiye toplumunun adalet ve demokrasi mücadelesi olduğunu belirten Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, “Tahir Elçi’nin hayatını bir bütünlen hukuk bilgisi ve beceresini insan hakları ve dolayısıyla demokrasi mücadelesi yolunda sarf etmiştir” dedi. Elçi’nin sadece yasaların uygulanması anlamında bir hukukçu olmadığını belirten Tarhanlı, insanların insan hakları anlamında güçlendirmesi konusunda mücadele ettiğini, sadece yazılı hukukta değil her anlamda insanın güçlendirmesi anlamında yoğun bir mücadele içerisinde olduğunu dile getirdi. Elçi’nin kaleme aldığı yazılarda işkenceye maruz kalan kişinin işkenceye maruz kaldığını kanıtlama ve sorumluları kendi eliyle yargıya getirme zorunda kaldığını hatırlatan Tarhanlı, “Elçi’nin yazısı şu dönemde de geçerliliğini koruyor. Yaşanan insan hakları ihlallerinde yetkili merciler cezalandırma yerine maruz kalan şahsa şüpheli gözüyle bakıyor” dedi. Elçi’nin hukukçuluğunun yüzü görünmeyenler, öteye itilenlere dönük bir hukuk olduğunu vurgulayan Tarhanlı, “Elçi’nin çabasını yüzü görünmeyenlerin yüzünün gördürülme çabası olarak tanımlanabilir” diye konuştu. Batıdan gelen insan hakları savunucularının Tahir Elçi’yi bölgedeki üsleri olarak gördüğünü belirten Yar.Doç.Dr. Kerem Altıparmak ise, “Tahir Elçi duruşu ve mücadelesi ile aynı zamanda bir öğretmenlik yapardı hepimize” dedi. Altıparmak, Elçi’nin faili meçhul davalarındaki becerisi ve AİHM davalarındaki çabalarını örneklendirerek anlattı. Son olarak söz alan HDP Mardin Milletvekili Prof. Dr. Mithat Sancar, Elçi ile olan anılarını anımsatarak, Elçi’nin mücadele dolu günleri ve cesaretine dikkat çekti. Elçi’nin içerisinde kim olursa olsun derin devlet tarafından katledildiğine inandığını vurgulayan Sancar, şöyle dedi: “Elçi, her ne koşulda olursa olsun barış ve insan hakları için mücadele eden birisiydi. Onun için barış elçisi deniliyordu. Bence bu ölümle ‘barışı yok ettik, herkes savaştaki yerini alsın’ mesajı verilmek istendi.”