Cizre bodrumları: 'Örgüt üyesi' demekle suç örtülemez 2017-05-24 09:02:12 İSTANBUL - Cizre bodrumlarında yakılarak öldürülen 31 kişi hakkında savcılığın verdiği “takipsizlik” kararını değerlendiren Av. Nuray Özdoğan, “Toplu katledilme iddiaları ağır isnatlardır, ‘Ölenler örgüt üyesi idi’ demekle bu suçun üzeri örtülemez” dedi. Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında başlatılan operasyonlar sırasında 3 binanın bodrum katlarında yakılarak öldürülen 150’ye yakın kişi için Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyuruları takipsizlikle neticeleniyor. Şu ana kadar öldürülenlerden 31’i için yapılan başvurulara “Hukuka uygun gerekçelerin mevcut olduğu” gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Kararı değerlendiren avukat Nuray Özdoğan, olayların yaşandığı sırada savcılığın olay karşısındaki ilgisizliğine dikkat çekerek, “Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu katliamlara, ölümlere dair soruşturma ve inceleme taleplerimizi ne yazık ki dikkate almadı. Ölümlerin nasıl gerçekleştiğini tespit etmekle sorumlu olan savcılık, ölenlerin kimliği üzerinden bir tartışma ile soruşturmayı sonuçsuz bırakmakta, sorumluların açığa çıkmasına engel olmaktadır” dedi. ‘BU SUÇUN ÜZERİ ÖRTÜLEMEZ’ Savcılığın büyük bir suçun ortaya çıkması için gerekli yasal prosedürü işletmeyerek suçun ortaya çıkmasına engel olduğunu vurgulayan Özdoğan, “Savcılık makamı orada ölmüş olanların suçlu olup olmadığı hangi suçu işlediklerini değil, bu kişilerin nasıl öldürüldüğünü, neden kurtarılmadığını araştırmak zorundadır. Bu kişiler sağ kurtarılabilecekken ne yazık ki cesetleri tanınmaz hale gelecek şekilde öldürülmüşlerdir. Toplu katledilme iddiaları ağır isnatlardır, ölenler terör örgütü üyesi idi demekle bu suçun üzeri örtülemez. Bu kişiler kurtarılsa idi belki bu sorular sorulabilir bu iddialara dair ayrıca haklarında soruşturma yürütülebilirdi. Ama buna olanak tanınmadı ne yazık ki” değerlendirmesinde bulundu. 'SAVCILIK SORUŞTURMADAN KAÇIYOR' Özdoğan, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na Şubat 2016’da sundukları dilekçenin içerisinde elde ettikleri delillere yer verdiklerini hatırlattı. Savcılık makamının etkin ve hukuki soruşturmadan kaçındığını dile getiren Özdoğan, “Avrupa insan Hakları Mahkemesi önündeki dosyalarda hükümet adına yapılan savunmalarda kullanılabilecek argüman yaratmak adına her cenazeye bir soruşturma numarası vermiş, soruşturma gereği yapılması zorunlu işlemleri yapmamış ve devamında da takipsizlik kararları vermiştir” ifadesinde bulundu. ‘ETKİN VE HUKUKİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEMİŞTİR’ “Etkin ve hukuki bir soruşturma yürütülmemiş, deliller moloz yığınları arasında kaybedilmiştir” diyen Özdoğan, “Hala cenazelerini teslim alamadığını söyleyen aileler vardır. Ölümler yaşanırken hiçbir hukuki süreç işletilmemiş, sorumlular, o dönemin idari, askeri yetkilileri hakkında hiçbir soruşturma başlatılmamıştır. Sadece ölenlerin örgüt üyesi olup olmadığı üzerinden yürütülen soruşturmaların etkin ve hukuki olduğu iddia edilemez. Suça dair gerekli soruşturmayı yapmamak da ceza kanununda suç olarak tanımlanmıştır” diye konuştu. Yasin Kobulan - dihaber