5 Haziran Katliamı’nda bir ayağını kaybeden Özden: Barış için ikinci ayağımdan da vazgeçerim 2017-06-04 10:05:17 DİYARBAKIR - HDP’nin Diyarbakır'da 5 Haziran'da düzenlediği mitinge yönelik bombalı saldırıda sol ayağını ve sağ gözünü kaybeden Rıza Özden, “Kalan tek ayağım da koparılsa barış mitinglerine giderim” dedi. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nden 2 gün önce Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği “Büyük İnsanlık” mitingine yönelik bombalı saldırının üzerinden iki yıl geçti. Yüz binlerin katıldığı mitingde yaşanan iki ayrı patlama sonucu Ramazan Yıldız, Necati Kurul, Şehmuz Kaçan, Civan Arslan ve Ali Türkmen isimli yurttaşlar yaşamını yitirdi, 400'ü aşkın kişi yaralandı. Katliamdan 6 gün sonra miting alanında görevli 2 bin 360 polis, İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü tarafından ödüllendirilirken, 11 ay sonra iddianame hazırlandı ve 17 ay sonra ilk duruşma görüldü. ‘BARIŞ TALEBİYLE O ALANDAYDIK’ Patlamada sağ ayağını diz altından kaybeden, sol ayağına üç ayrı yerden platin takılan ve başına ise şarapnel parçası saplanan Ayten Ay, barış talebiyle alanda olduğunu anımsattı. Kürt sorununun çözümünü engelleyen güçler tarafından saldırının yapıldığını belirten Ay, “Kan dökülmesini, kimsenin ölmesini istemiyoruz. Saldırıyla sesimizin yükselmesine tahammül edemediklerini gösterdiler. Kardeş kardeşi öldürüyor. Asker anaları bir çocuk büyütene kadar neler çekiyor? O evladı ölüme gönderenler bunları düşünmeli. Anneler birlik olsun, anneler ağlamasın” dedi. ‘HDP BUGÜN ÇAĞRI YAPSA YİNE GİDERİM’ HDP’nin çağrı yapması halinde yine mitinge gideceğini vurgulayan Ay, şöyle dedi: “Çok zor bir süreçten geçtik. Çocuklarımın psikolojisi olumsuz etkilendi. Küçük oğlum yanıma yaklaşmaktan korkuyordu. Bu baskılar nereye kadar sürecek? Sadece çözüm istiyoruz. Bunun için tek bir kişi kalana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Alanlarda barışı haykırmaya devam edeceğiz.” ‘YİNE BARIŞ MİTİNGİNE KOŞARIM’ Mitinge Ergani’den katılan Rıza Özden ise patlamada sol ayağını ve sağ gözünü kaybetti. Vücudunun birçok yerine saplanan şarapnel parçaları ile yaşamak zorunda kalan Özden, o güne dair şunları ifade etti: “Partimi (HDP’yi kastederek) çok seviyorum. Ayağımı ve gözümü kaybettim, ölsem dahi partimi bırakamam. Diğer ayağımı koparsalar yine bu partiyi desteklemeye devam edeceğim. Kalan tek ayağım da koparılsa, yine barış mitinglerine giderim.” DOSYAYA GİZLİLİK KARARI Katliamla ilgili ihmallerin araştırılması için İçişleri Bakanlığı tarafından iki mülkiye başmüfettişi görevlendirildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise katliamın ertesi günü jet bir kararla soruşturma hakkında "gizlilik" kararı aldı. Katliamın sorumlusu Orhan Gönder birkaç gün sonra Antep'te yakalandığı bizzat dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanırken, aile oğullarının "DAİŞ'e katıldığı" gerekçesiyle Adıyaman Emniyet Müdürlüğü'ne 2014 yılında başvuruda bulunduğunu açıkladı. Gönder’in DAİŞ kamplarında 6 ay eğitim aldıktan sonra 26 Mayıs 2015'te Türkiye'ye giriş yaptığı daha sonra ortaya çıktı. 11 AY SONRA İDDİANEME 17 AY SONRA DURUŞMA Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, katliamdan 11 ay sonra iddianameyi tamamlarken, ilk duruşma 17 ay sonra Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İddianamede, olayın faili olan Gönder ile birlikte İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç ve Burhan Gök tutuklu olarak yer alırken, katliam emrini veren DAİŞ'in sınır emri İlhami Balı ise firari şüpheli olarak yer aldı. Tutuklu Gönder, Korkmaz, Kılınç ve Gök ile firari sanık İlhami Balı hakkında 5'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 4 bin 101'er yıldan 6 bin 318'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. 19 Ekim 2016’da görülen ilk duruşmada, Orhan Gönder kendisine yardım eden İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç ve Burhan Gök, haklarındaki iddiaları reddetti. Dava “güvenlik” gerekçesiyle Ankara'ya nakledildi ve şimdiye kadar 4 duruşma görüldü. Özgür Paksoy - dihaber