33 kez Öcalan’la görüşen Buldan: Kadına yönelik saldırılar tecritten bağımsız değil 2017-06-14 09:14:43 DİYARBAKIR - İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, son dönemlerde kadınlara yönelik artan saldırıların PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten bağımsız olmadığını söyleyerek, tecridin kaldırılması için mücadelelerini yükselteceğini vurguladı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili, TBMM Başkanvekili ve İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarını değerlendirerek, bu koşulların kadın katliamları, şiddet ve cinsel istismar vakalarına yansımalarını anlattı. ‘TECRİDİN TÜRKİYE’YE FAYDASI YOK’ Özelikle son 2 yıldır Öcalan’ın kimseyle görüştürülmediğine dikkat çeken Buldan, Öcalan’ın Kürt ve Türkiye halkları açısından önemli bir şahsiyet olduğunu söyledi. Buldan, Kürt kadınları ve halkı olarak ağırlaştırılmış tecridi kabul etmediklerini söyleyerek, Tevgera Jinên Azad’ın (KJA) ara dönem toplantısında özelikle Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasına yönelik yapabileceklerini masaya yatırdıklarını aktardı. Türkiye’nin barışı ve demokrasisi açısından Öcalan’ın varlığı ve konumunun önemli olduğunu söyleyen Buldan, “Maalesef iktidar-devlet kör dilsiz ve sağırları oynamaktadır. Aksine Öcalan’ın görüşlerini benimseyen insanları da tutuklamaktadır. Bunun Türkiye’ye faydası yok” dedi. ‘KADIN SALDIRILARI TECRİT İLE BAĞLATILIDIR’ Türkiye’de kadına yönelik artan şiddet, cinsel istismar, katliam gibi birçok saldırının Öcalan üzerindeki tecritle birebir bağlantılı olduğunu söyleyen Buldan, “Öcalan ile yapılan görüşmelerde Türkiye’de kansız bir süreç geçirdik. Bunda Öcalan’ın rolü çok büyüktür. Öcalan, çözüm sürecinde Türkiye’deki kadına yönelik şiddet, katliamların durdurulması için çok önemli perspektifler verdi. Öcalan ile yaptığımız görüşmeleri kadın örgütleri ile paylaştığımızda bu konuda bir yol izlendi. Öcalan ile görüşmeler kesildiği gibi kadına yönelik baskı, şiddet, katliam, cinsel istismar vakaları da arttı” şeklinde konuştu. ‘ÖCALAN, HER TOPLANTIDA KADIN SORUNUNU DİLE GETİRDİ' Barış ve müzakere süreçlerinde kadınların rol almasındaki en büyük etkenin Öcalan olduğunu kaydeden Buldan, şöyle devam etti: “Kadınsız bir müzakere sürecinin ilerleyemeyeceğini söyleyen Öcalan’dır. Kadınların bugün bir araya gelip ortak tavır sergilemesinden birlikte mücadele yürütmesine kadar en büyük etken Öcalan’dır. Kadın özgürlük mücadelesinde çok büyük bir etkisi ve katkısı vardır. 33 kez Öcalan ile görüşen biri olarak söylüyorum, yaptığımız tüm görüşmelerde hiçbir toplantımız kadın gündemsiz olmamıştır. Her toplantımızda mutlaka kadın gündemi ve meselesi masaya yatırılmıştır. Sorunların çözümü için mutlaka tartışılmıştır. Devlete ve AKP’ye kadın sorunu üzerinde çok ciddi mesajlar verilmiştir. Öcalan’ın kadın meselesiyle bu kadar ilgili olması elbette ki kadınların verdiği özgürlük mücadelesiyle bağlantılıdır.” ‘TÜRKİYE TECRİT İLE KAN KAYBEDİYOR’ Öcalan şahsında Kürt halkı ve kadınların tecrit edildiğini söyleyen Buldan, “Bu tecrit, yaptığımız toplantılar ve aldığımız kararlarla elbette ki aşılacaktır. Ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılması ve bununla birlikte kadınların Sayın Öcalan’la buluşması hedeflerimiz arasındadır” dedi. Öcalan üzerindeki tecridin Türkiye’ye yansımasını değinen Buldan, “Türkiye gün geçtikçe kan kaybeden bir ülke konumuna gelmiş durumda. En iyi yöntem Kürt halkıyla ortak bir masa etrafında bir araya gelmek, ortak yol ve yöntem bulmaya çalışmaktır. Savaş elbette ki arzu etmediğimiz bir yöntemdir. Tüm Ortadoğu ve Türkiye’deki barış ancak ve ancak Kürtlerle ve Sayın Öcalan’la gerçekleşecektir” diye konuştu. ÖCALAN’IN GÖRÜŞLERİNİ ANLATMAK DA ‘SUÇ’ OLDU Diyarbakır’da kaldığı otelde gözaltına alınma gerekçesini de anlatan Buldan, kendisine yöneltilen suçlamalardan birinin Öcalan ile çözüm sürecinde yaptığı görüşmeleri kamuoyuna aktarmak olduğunu söyledi. Buldan, “Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin bana yönelttiği suçlamalardan bir tanesi PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığım görüşmeleri kamuoyuna aktarmakmış. Öcalan’ın görüşlerini kamuoyuna taşımak suçmuş. Sayın Öcalan ile yaptığımız görüşmeleri kamuoyuna aktarmak benim görevimdi. Bu görev bana verilirse ben tekrar seve seve yaparım. Öcalan bu ülke için bir şanstır. Barışın anahtarıdır. Bunu böyle bilip görmek lazım. Onun düşüncelerini kamuoyuna aktarmak suç ise ben bu suçu işlemeye devam edeceğim” mesajını verdi.