Adalet Yürüyüşçüleri: Tek şans Kürtler ile Türklerin ittifakıdır

2017-06-22 09:06:16

ANKARA - Adalet Yürüyüşü’nde yer alan CHP üyesi ve 1980 devrimci mücadele öncülerinden olan Süleyman Uğur, Türkiye’de en iyi devrimci mücadeleyi veren partinin HDP olduğunu söyledi. Gezi’de yaralanan Aydın Aydoğan da, başarı için tek şansın “Kürtler ve Türklerin birleşmesinde” olduğunu anlattı. 

Adalet Yürüyüşü, adalet talep edenlerin buluşma alanına dönüştü. Çok değişik kesimlerden ve çevrelerden insanlar günü birlik ya da uzun süreli yürüyüşte yer alarak taleplerini dile getiriyor. Yürüyüşün en çok heyecanlandırdığı kesimlerin başında “devrimci geleneğe sahip olan kesimler” geliyor. Süleyman Uğur da bunlardan biri. Eski tüfek devrimcilerden, ihtilale kalkışmış Türkiye sosyalist hareketinin içinde yer alan Uğur, darbe sonrası 1983 yılında Suriye’ye geçmiş. Son dönemlerde Suriye’deki savaşla birlikte ismi yeniden duyulan Mihraç Ural’ın başını çektiği Acilciler hareketinin içinde yer alan, PKK ve lideri Abdullah Öcalan ile o dönem tanışmış olan Uğur, daha sonra Türkiye’ye geldiğinde yenide tutuklanmış ve 20 yıl cezaevinde kalmış. Şimdi CHP Fatih İlçe Örgütü’nün üyesi ve büyük bir heyecanla yürüyüşteki yerini almış. 

‘DİRENİŞ MUTLAKA SONUÇ VERİR’

CHP’lilere yönelik ciddi eleştirileri olan ve özgün duruşunu koruyan Uğur, “Benim askeri yönüm ağır bastığı için bunlarla anlaşamıyorum” diyerek yanındaki CHP’lileri işaret ediyor şakalaşarak. Yürüyüşü de, “direnmenin başlangıcı” olarak nitelendiren Uğur, şunları dile getiriyor: 

“Direndiğin zaman muhakkak karşılığını alırsın, teslimiyeti savunduğun zaman hiç bir başarıya ulaşılmaz. Kemal Kılıçdaroğlu tarihinin en büyük fırsatını yakaladı. Bu yürüyüşle insanlara güven inanç geldi. Devrimci ruhunu, ihtilalci ruh nispeten yakalanmış olduk. Gezi’de en büyük eksiğimiz liderlikti. Eğer o zaman liderlik olsaydı bugün yaşadıklarımızı yaşamazdık. Eğer biz şimdiki mücadeleyi halk kitlelerine yayabilirsek, başarırız. Birleşmek için sağlam temeller üzerinde ittifak yapmak zorundasın. CHP’nin 6 oktan Ulusallık güncelliğini yitirdi, Cumhuriyet de anlamını yitirmeye başladı. Kala kala bir laiklik birde devrimcilik kaldı. Devrimcilikte de içi boşaltılmış bir devrimcilik kalmış.” 

‘EN İYİ DEVRİMCİ MÜCADELEYİ VEREN HDP’DİR’

Sohbet sırasında zaman zaman itiraz eden CHP’lilere de yönelik eleştiri ve itirazlarını sürdüren Uğur, “HDP ile yan yana gelme tereddüdü aşılmalı. Ben CHP’nin Fatih İlçe Örgütü üyesiyim. Bana kalırsa en iyi devrimci mücadeleyi veren HDP’dir. Sınıfsal anlamda da mücadelesini sürdürüyor” şeklinde konuşuyor. Uğur, “HDP demokrasi mücadelesine nasıl bir katkı sundu” şeklinde itiraz eden CHP’lilere de, “Ben enternasyonalist bir insanım, güneydoğudaki bu feodalist sistemi biz, bizim örgütlerimiz, CHP yıkmadı. Adamlar (Kürt hareketini kast ederek) bu feodalizmi yıktı bunu kabul etmek lazım” sözleriyle cevap veriyor. Uğur devamla şunları söyledi:

“Kılıçdaroğlu Edirne’ye kadar yürürse halkların birleşmesine katkı sunar. Uluslararası karteller buna müsaade eder mi? Ama bugün birleşme bütünleşme günüdür. Çıkarlarımızı değil de toplumsal çıkarları ön planda tutarsak birleşiriz. Ben şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyordum. Dokunulmazlıklar başta olmak üzere pek çok konuda eleştiriyordum. Bundan sonra Kılıçdaroğlu’nu kimse yıkamaz CHP içinde.” 

GERÇEK ADALET YÜRÜYÜŞÇÜLERİ

Yürüyüşün en fazla dikkat çeken simalarından biri de hiç kuşkusuz Gezi aileleri oldu. Yürüyüşe katılan 48 yaşındaki Aydın Aydoğan Gezi’de ayağından yaralanmış. Şimdiye kadar 3 kez ameliyat olmuş ve ayağı iki santim kısalmış. Kısa süre önce bir çocuğunu kaybeden Aydoğan, yürüyüşe koltuk değnekleri ile katıldı. Aydoğan da gerçek adalet arayışçılarından biri, çünkü kendi anlatımına göre; 4 yıldır 732 sayfalık dosyasında bir santim ilerleme yaşanmamış. Hatta en son İstanbul Valiliği bu konudaki yargılamanın bitirilmesini istemiş. “Ama komedi bir halde devlet suçluları koruyor” diyen Aydoğan, yürüyüşün toplumsal birleşmeye hizmet etmesi gerektiğini de şu sözlerle anlatıyor:

‘KURTULUŞ SAVAŞINDA OLDUĞU GİBİ KÜRTLER VE TÜRKLER BİRLEŞMELİ’

“Ama ben genel başkana (Kılıçdaroğlu) bunları söyleyeceğim. Eğer bu ülkede muhalefet Kürtlerle kucaklaşmazsa bu coğrafyada kaybederiz. CHP Kürtlerle birleşme korkusunu aşmalı. Çünkü CHP’de bu irade var. Cumhuriyetin kurucusu bir parti. Kürtlerle kucaklaşırsa bu coğrafyada inanın başarır. Erdoğan bunu iyi bir şekilde başarıyor. Bölgeye gidiyor dindar Kürtler üzerinden oyları devşiriyor, batıya geliyor milliyetçilik ırkçılık üzerinden oy devşiriyor. Biz bunu kardeşlik mantığı ile ayrılıklar değil, aynılıklarımız üzerinden yaparsak başarılı oluruz. 

‘DENİZ BAYKAL NEREDE?’

AKP dokunulmazlıklar konusuna CHP’yi kendi iç dinamiklerine ve iç kapışmasına itti. Dışarıya bir açılım yapamadı. Deniz Baykal nerede şimdi. Demirtaş’a Kılıçdaroğlu gitmeli ve görüşme talep etmeli. Bu zihniyetle biz başarabiliriz. Kürtler ve Türkler birleşirse biz bu emperyalistleri yok ederiz. Nasıl ki Kürtler Türkler, Kurtuluş savaşında bir olup onları yendiyse şimdilerde onların bu zalimlerin şubelerini yenebilir.” 

‘DEMİRTAŞ TUTUKLANDIĞINDA BU YÜRÜYÜŞ BAŞLAMALIYDI’

Gezi’de hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş da yürüyüşte benzer düşünceleri dile getiriyor. Ayvalıtaş şunları söyledi:

“Bu yürüyüş haklı ama geç kaldı. Referandumdan sonra bu yürüyüş başlamalıydı. 2.5 milyon oy çalındı. İyi ki başladı. Demirtaş tutuklandığında Diyarbakır’dan bu yürüyüş başlasaydı bu halk yine destek verirdi. Biz ayrılıklar üzerinden değil birliktelik üzerinden kazanırız. Biz bölünürsek bizden bir şey olmaz ama birleşirsek bizi kimse yıkamaz. Kürtler, Türkler, Lazlar Çerkezler Türkiye’de yaşayan herkes birleşmeli. Biz parçalanırsak daha kötü olur.”