Yargıtay Somalı aileye tazminatı onadı 2017-07-10 12:17:58 ANKARA – 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma iş cinayetinde TKİ ve Soma Kömür İşletmeleri aleyhine açılan 125 bin liralık manevi tazminat davası, Yargıtay 21'inci Hukuk Dairesince onandı. Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 yılında 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma faciasında İş Mahkemesi'nin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nce ailelere ödenmesine karar verdiği manevi tazminatlar için, Yargıtay 21'inci Hukuk Dairesi ölen işçilerden Murat Avcı'nın kızı Merve Ceylan'a 125 bin TL manevi tazminat ödenmesi kararını oy birliğiyle onadı. Avcı’nın ailesi tazminat miktarı olan 125 bin lirayı mahkemenin üst yüklenici olarak kabul ettiği Türkiye Kömür İşletmeleri'nden (TKİ) tahsil etti. İNSAN YAŞAMI VE CAYDIRICILIK VURGUSU Yargıtay 21’inci Hukuk Dairesi tazminatların TKİ tarafından ödenmesine ilişkin emsal teşkil eden kararında insan yaşamına ve toplumu derinden etkileyen facialarda hüküm altına alınan manevi tazminat tutarlarında caydırıcılık unsurunun öne çıkmasının öne çıkmasına vurgu yaparak, şu ifadelere yer verdi: “Manevi tazminat davalarında, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplardan çıkılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında, caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde, aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek, öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir. Soma'da, yeraltı maden ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen yargılamaya konu iş kazasının 301 kişinin ölümüne ve 486 kişinin yaralanmasına yol açtığı, son yüz yılın en büyük iş kazalarından birisi olan bu iş kazasının yalnızca iş kazasına uğrayanlarda veya kazalıların yakınlarında değil, toplumun tamamında derin bir üzüntü meydana getirdiği, bu kapsamda Soma maden kazası gibi toplumu derinden etkileyen facialarda hüküm altına alınan manevi tazminat tutarları değerlendirilirken, manevi tazminatın caydırıcılık unsurunun öne çıkması gerektiği kabul edilmelidir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, temyiz kapsam ve nedenlerine göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verildi." AİLELERİ HAKSIZ ZENGİNLEŞME İLE SUÇLADILAR 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ardından 2 Mart 2015 yılında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sürerken kurulan İş Mahkemesi’nde 301 madencinin annesi, babası, evliyse eşi ve çocukları adına tazminat davaları açılmıştı. Yerel mahkeme, kendilerine yapılan taleplere göre ailelere tazminat ödenmesine karar vermiş, ayrıca Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin yanı sıra, maden ocağının ruhsat sahibi olan Türkiye Kömür İşletmeleri'ni (TKİ) de sorumlu bulunmuştu. Soma İş Mahkemesi'nin verdiği tazminat kararlarına hem şirket, hem de TKİ itirazda bulunmuştu. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi tazminat kararını onamış, Yargıtay 21'inci Hukuk Dairesi'ne giden dosyada Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin avukatları savunmalarında, davayı açanların, harç yatırmaması nedeniyle hayallerinin bile üstünde bir rakamın tazminat olarak istendiğini, mahkemenin de bu rakamlara hükmettiğini, kararların bozulması gerektiğini savunmuştu. TKİ avukatları da, Soma Kömür İşletmeleri'nin alt işveren olarak göründüğünü, işçilerle ilgili herhangi bir organik bağı ve sorumluluklarının bulunmadığını, tazminatların zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, bu tarz sorunların bu şekilde çözülemeyeceği için kararının bozulmasını istemişti.