sendika.org sansürü Guinness'e taşıdı 2017-07-15 09:02:25 İSTANBUL - BTK tarafından 52 defa erişime engellenen sendika.org, Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurdu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 52 kez erişime engellenen sendika.org haber sitesi, Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuru yaptı. Türkiye’deki sansüre dair yapılan ilk başvurunun onaylanması durumunda medyadaki sansür uluslararası alanda da resmiyet kazanmış olacak. sendika.org editörlerinden Ali Ergin Demirhan, sansür ve baskılara karşı direnmeye devam edeceklerini belirtti. 'İKTİDARIN GÖZÜNE BAKTIK' Demirhan, sendika.org'un 2001 yılında ana akım medyaya karşı alternatif bir basın kurumu olarak yayın hayatına başladığını dile getirdi. Toplumsal muhalefetin internet yayıncılığının hız kazanmasında etkili olduğuna vurgu yapan Demirhan, "Özellikle gezi direnişi döneminde ana akım medya karşısında alternatif medyanın önemi daha da hissedildi. Çok geniş kitlelerin izlediği bir site haline dönüştük" dedi. Haber sitesinin bünyesinde kurulan Çapul TV ile iktidarın gözüne battıklarını söyleyen Demirhan, "Gezi direnişi döneminde iktidar medyası tarafından sıkça hedef gösterilmeye başlandık. Toplumsal muhalefetin yayınını yapıyoruz ve bu hareketin bir parçasıyız" diye konuştu. 'YOLSUZLUK HABERLERİ İLE SANSÜR YOĞUNLAŞTI' En yoğun sansürün ilk olarak Gezi direnişi ile başladığına işaret eden Demirhan, şöyle dedi: "Asıl sansür yolsuzluk operasyonlarının yayınlanması ile başladı. Önce URL bazlı dediğimiz içerik sayfası ile bir sınırlama getirildi. Daha önce internet sansürünün gerekçesi çocuk pornosu, intihara teşvik etmek gibi yayınlara kısıtlamaların getirileceği şeklinde yasal düzenleme yapıldı ama biz biliyorduk ki bu düzenleme basına yapılan bir sansürleme olacaktı. Politik sansür başlamıştı zaten." 'DİHA İLE HEDEF TAHTASINA OTURTULDUK' İlk olarak 25 Temmuz 2015 tarihinde engellemelerin başladığını anımsatan Demirhan, "İktidar, 7 Haziran yenilgisinden sonra Kürt savaşını hızlandırdı. Savaş uçaklarının kalkması ile birlikte basına yönelik de sansür uygulaması başladı. 24 Temmuz ile savaş kararı alan iktidar televizyon ve gazete isimleri vererek savaşa girdi" dedi. Fırat'ın iki yakasından da haber sunduklarını kaydeden Demirhan, Kobanê direnişi, Suruç Katliamı ve sokağa çıkma yasaklarını haberleştirdikleri için KHK'yle kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) ile birlikte hedef tahtasına oturtulduklarının altını çizdi. DİHA ve sendika.org'un “Savaş kışkırtıcılığı yapma” gerekçesiyle hedef gösterildiğini vurgulayan Demirhan, Star gazetesi başta olmak üzere birçok ana akım medya tarafından hedef gösterildiklerini söyledi. İktidarın ülkeyi baskı ve şiddetle yönettiğine dikkat çeken Demirhan, bu gerçeğin gizlenmesi için de gazetelerin kapatıldığını, gazetecilerin tutuklandığını ve yayınların sansürlendiğini dile getirdi. 'REKOR İLK ETAP DA DİHA'DA İDİ' Engellemelere karşı okura ulaşmak için yeni yöntemler geliştirdiklerini aktaran Demirhan, yayına devam etmenin direniş olduğunu vurguladı. Engelleme rekorunun ilk etapta DİHA'da olduğunu belirten Demirhan, yaşanan süreci "Kürt savaşı devam ederken DİHA'ya özel bir uygulamada söz konusu oldu. Çatışmaların haberini ve görüntülerini DİHA veriyordu. Bu da baskılara neden oldu. Her gün değil ama DİHA'da sık sık engellendi. 48'inci engellemenin ardından tamamen kapatma ile son buldu. Biz ise referandum sürecine kadar 15'inci kapatmaya kadar geldik ve sonrasında ise günlük olarak kapatılmaya başlandık ve teknik olarak kendimiz geliştirmeye başladık. Alt yapıyı taşıyacak bir sistem geliştirdik. Bu bize ve okurumuza moral oldu. Onlarda 'kapat tuşu' bizde de 'aç tuşu' var. Rekor DİHA'nın elindeydi ama sonrasın biz devraldık bu rekoru. Absürt olan bu durumu göstermek için bizde Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuru yaptık" sözleri ile aktardı. 'BASKILARA KARŞI MUAZZAM BİR DİRENİŞ SÖZ KONUSU' Guinness'e başvuru amaçlarının Türkiye'nin basın özgürlüğü noktasında geldiği noktayı dünyaya göstermek olduğunu söyleyen Demirhan, şöyle devam etti: "Türkiye'de bir baskı var fakat muazzam bir direniş de söz konusu. Bu direniş hepimize ait bir direniş. Bu direnişi herkesin duyması için de girişimde bulunduk. Kitaba girmek önemli değil. Kanıksamaya karşı bir duyarlılık oluşturmak için bu girişimde bulunduk. Dünya basını bu durumu çok net olarak bir kez daha gördü." HAKİKATLERİ DİLE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ' Basına yönelik baskıların sadece sansürle kısıtlı kalmadığına değinen Demirhan, "Referandum sonrası ofisimiz basılarak gözaltına alındık. Bir hafta sonra bırakıldık ama bu beklenmedik bir durum oldu bizim için. Gözaltına alınmamızın tek sebebi 'Evet' sonucunu gayrimeşru göstermekti. İktidarı eleştiremezsin, iktidar aleyhindeki fikirlerini dile getiremezsin demektir bunlar. Saldırılar iktidarın gücünü değil zafiyetini göstermektedir. Tüm baskılara rağmen yoğun bir direniş söz konusu. Sansüre boyun eğmeyeceğiz. Özgür basın çalışmaya devam edecek. Türkiye'de rekor kapatma ve tutuklamalara rağmen hakikatleri dile getirmeye devam edeceğiz" dedi.