Erdoğan'ı savunduğu için 4 kez yargılanan Önen: Demokrasiyi unutmuş 2017-07-20 11:20:10 ANKARA - Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okuduğu şiir nedeniyle cezaevine girdiği dönem, kendisini savunun insan hakları savunucularını hatırlatan Yavuz Önen, Erdoğan'ı savunduğu için dört ayrı mahkemede yargılandığını belirterek, "Kendisine verilen destekleri unutmuş, demokrasiyi unutmuş" dedi. İstanbul Büyükada'da 5 Temmuz günü gözaltına alınan 10 hak savunucusundan 6'sının "Belli olmayan bir örgüte üye olma" suçlamasıyla tutuklanmasının yankıları devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, G20 zirvesi ardından Almanya'da düzenlediği toplantıda, Türkiye Direktörü İdil Eser’in de gözaltında bulunmasıyla ilgili Uluslararası Af Örgütü’nün yayınladığı ve Erdoğan’ın şiir okumasının ardından ona verdikleri desteği hatırlattığı videonun hatırlatılması üzerine “İnsan hakları savunucusu dediklerinin benimle ilgili yapmış oldukları açıklamanın neticesi neydi acaba, ne oldu, bunu biliyor musunuz? Neticesi ben hapse girdim, 4 ay 10 gün hapiste yatmış olmamdı. Yaptığım sadece bir şiiri okumaktı. Söyledikleriniz Büyükada'da niye toplanmıştı? Onlar adeta 15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdir" yanıtı vermişti. Oysa suçlanan hak savunucuları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 26 Mart 1999 tarihinde okuduğu şiir nedeniyle cezaevine girdiği dönem bizzat savunmuştu. ERDOĞAN'I SAVUNDUĞU İÇİN DÖRT MAHKEMEDE YARGILANDI Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) 20 yıl başkanlığını yapan Yavuz Önen, Erdoğan'ı savunduğu için 15 arkadaşıyla birlikte 4 ayrı mahkemede yargılandı. O dönem yaşananları dihaber'e anlatan Önen, Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu düşünce suçundan mahkum edilen kişiler için hazırlanan kitapçığın altına imza attıklarını ve 15 kişi olarak "Bizde bu düşüncelerin altına imza atıyoruz" dediklerini söyledi. Bunun üzerine Devlet Güvenlik Mahkemesi, Sıkıyönetim Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi ve Askeri Mahkeme'de yargılandıklarını dile getiren Önen, şöyle dedi: "Şu anda AKP'nin yönetici kadrosunda olanlar 90'lı yılların mağduru konumundaydı. Onların görüşlerine katılmamakla beraber onları savunduk. 2002 yılında iktidar olduktan ve insan hakları basamaklarını çıktıktan sonra merdiveni ayaklarıyla itiverdiler. Şimdi insan hakları savunucuları gözaltına alınıp, tutuklanıyorlar. Bu yaşananlar, pervasızlığın son örneğidir." 'KENDİSİNE VERİLEN DESTEKLERİ UNUTMUŞ' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hak savunucuları için sarf ettiği "Onlar adeta 15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdir" sözlerini hatırlatan Önen, "Kendisine verilen destekleri unutmuş, demokrasiyi unutmuş ve tek başına her şeyi çözebileceğini zannediyor" diyerek tepki gösterdi. ‘ERDOĞAN ZORA GİRMİŞTİR’ Önen, şöyle devam etti: "Türkiye halkları artık eskisi gibi değil. Gerçek demokratik değerler içselleştirildi, hak savunuculuğu siyasi mecra buldu. Kürt siyaseti için bunu söyleyebiliriz; Türkiye solu Kürtlerle dayanışma içine girdi. Baktığında gidişattan kimse memnun değil. Referandum süreci bunun işareti olmuştur. Çok farklı dünya görüşlerine ve değerlendirmelere sahip gruplar, yan yana gelmiştir. Yani Recep Tayip Erdoğan’ın işi zora girmiştir. O nedenle daha sıkı, daha anti-demokratik, daha zalimane yöntemler uyguluyor. Onun için savaşı sürdürüyor. Onun için 'Kürt yoktur sorunu yoktur' demeye başladı. İktidarını şiddet, savaş zulmü üzerinde götürmeye çalışıyor. MAZLUMDER VE AF ÖRGÜTÜ'NE KENDİSİ İÇİN BAŞVURDU Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pınarhisar'da cezaevinde kaldığı dönemde MAZLUMDER ve Af Örgütü'ne de başvuru yaptığı biliniyor. Erdoğan, İslami düşüncede bir insan hakkı kurumu olan MAZLUMDER'den hakkında çalışma yapması ve Af Örgütü'nü kendisi hakkında harekete geçirmesini istemişti. Bugün Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser tutuklu 6 hak savunucusundan biri. MAZLUMDER ise, Cizre raporunu hazırladığı için hedef olan ve hükümetin baskısıyla muhalif şubeleri kapatıldı. Kapatılan şubelerin bir araya gelmesiyle Hak İnisiyatifi kurulurken, inisiyatifin çalışanlarından Şeyhmuz Özbekli de tutuklu 6 hak savunucusundan biri."