Katar krizinde ikinci perde: Zorunlu ziyaret 2017-07-24 13:54:12 ANKARA - Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan’dan başlayarak 3 körfez ülkesine yaptığı ziyaret sürüyor. Erdoğan’ın gerçekleştirdiği bu son ziyaret, “Mecburi bir geri adım atma ziyareti” olarak nitelendiriliyor. Geçtiğimiz günlerde başlayan ve Katar ile diğer körfez ülkelerini karşı karşıya getiren krizde yeni gelişmeler yaşanıyor. Haziran ayı başında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn’in başını çektiği 4 Körfez ülkesi, Körfez'de önemli ekonomik güç merkezlerinden biri olan Katar’a yönelik ambargo uygulamaya başladı. Katar’ın Müslüman Kardeşler, İran ve diğer kimi silahlı gruplarla ilişkisi gerekçe gösterilerek, “Teröre destek verdiği” gerekçesiyle ambargoya alındığı krizde, ikinci perde yaşanıyor. Türkiye ise, daha önce uyguladığı politikalarla Katar’ın yanında açık bir şekilde yer alarak krizin bir parçası haline geldi. SOĞUK KARŞILAMA Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arabistan, Kuveyt ve Katar’ı içeren 2 günlük bir tura çıktı. Erdoğan dün Arabistan ziyaretinde, önceki ziyaretlerin aksine daha düşük bir diplomatik karşılamaya maruz kaldı. Erdoğan’ı gittiği Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı Kraliyet Terminali'nde Arabistan devlet sistemi içerisinde İl Vali’sine denk gelen Mekke Emiri Prens Halid el-Faysal karşıladı. DAHA ÖNCE KRAL KARŞILAMIŞTI Oysa Erdoğan, Şubat 2017 tarihinde Arabistan’a yaptığı ziyarette en üst bir törenle karşılanmıştı. Erdoğan, 13 Şubat'ta Arabistan’ın başkenti Riyad’a Kral Selman tarafından resmi törenle karşılanmış ve Yemame Sarayı'nda ağırlanmıştı. Erdoğan, dünkü ziyarette ise Kral Selman tarafından özel konutunda ağırlandı. Yine yapılan ziyaret sonrasında Erdoğan, Arabistan Başbakan Yardımcısı Muhammed bin Selman ile muhatap olmak zorunda kaldı. Erdoğan Arabistan’dan sonra Kuveyt’e geçti ve bugünde Katar’da olması bekleniyor. DAHA ÖNCE KATAR RESTİ ÇEKİLİYORDU AKP basını tarafından “Çözüm turu” olarak nitelendirilen Erdoğan’ın ziyareti, krizin geldiği aşama ve ziyaretin zamanlaması açısından da dikkat çekiyor. Körfez krizi başladığı andan itibaren Meclis'ten tezkere geçirerek Katar’a asker gönderen Türkiye, aynı zamanda krizin ilk dönemlerinde de Arabistan'a resti çekti. Erdoğan, 10 Haziran’da yaptığı açıklamada, “Katar'daki kardeşlerimizin yanında olmaktan dolayı rahatsız olanlar var. Kusura bakmayın, biz Katar'a her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulunmuştu. ŞİMDİ KRİZİ BÜYÜTMEYELİM ÇAĞRISI! Erdoğan’ın Arabistan’dan başlayarak yaptığı bu son ziyaret, Katar’ın ardından "Türkiye yönetiminin geri adım atması" olarak nitelendiriliyor. Erdoğan Arabistan’a hareket etmeden önce krizin ilk anlarındaki pozisyonundan geri adım atarak, Arabistan’ı “Bölgenin büyüğü, akil ülkesi” olarak nitelendirmiş ve şu açıklamayı yapmıştı: “Böylesi hassas bir dönemde enerjimizi iç tartışmalarla heba etmemeliyiz. Katar krizinin ilk anlarından itibaren bizler, barış istikrar dayanışma ve diyalogdan yana olduk. Sorunun suhuletle çözümü için taraflara gerekli telkinleri yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Krizin daha fazla uzamasının kimseye bir faydası yok. Mevcut krizden istifade edenler, bölgenin geleceğini ipotek altına almaya çalışan, kardeş kavgasının alevlenmesi için fırsat kollayan hasım çevrelerdir.” ARABİSTAN’A ÖZELEŞTİRİ ZİYARETİ Ayrıca krizin ilk dönemlerinde ambargonun Türkiye’yi de hedef aldığını düşünen AKP yönetimi, krizin çözümü için Mescid-i Aksa’da yaşananları öne çıkarmaya çalışıyor. Edinilen kimi bilgilere göre, özellikle Arabistan ziyaretinde Erdoğan özeleştiri içeren değerlendirmelerde bulundu. Bu yönlü bilgileri, AKP’ye yakın Sabah Gazetesi yazarı Muhittin Ataman’ın bugün köşesinde dile getirdiği, “Üç ülke lideriyle yapacağı görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin krize bakışının yanlış anlaşılmasına yol açan söylemleri kabul etmediğini muhataplarına ileteceği” yönündeki ifadeleri de doğruluyor. ALMANYA KRİZİ KÖRFEZ SERMAYESİNE MECBURİYETİ ARTTIRDI Türkiye’nin ilk başlarda taraf olduğu kriz için son ziyarette “Tarafsız bir rol” üstlenmeye yönelik girişimlerin başka boyutları da bulunuyor. Özellikle Almanya ile yaşanan krizin Türkiye’yi sürükleyeceği ekonomik darboğazdan kurtarmak içinde Türkiye her zamankinden daha fazla Körfez sermayesine ihtiyaç duyuyor. Bunun için sadece Katar sermayesi değil, aynı zamanda Arabistan ve diğer körfez ülkeleri ile ticareti geliştirmek zorunda hissediyor kendisini. Bu açıdan da ziyaretin zamanlaması dikkat çekiyor. Ancak Türkiye’nin özellikle Arabistan ile yaptığı görüşmelerden istediği sonucu alamadığı yönünde yaygın bir kanı var. Ziyareti yakından takip eden ve manşetlerine taşıyan AKP medyasının Arabistan’dan ziyarete ilişkin herhangi bir açıklamaya yer vermemesi dikkat çeken bir başka ayrıntı. Kenan Kırkaya - dihaber