44 yıllık avukat: Hiçbir davadan faillerin açığa çıktığını görmedim 2016-12-15 09:11:53 DİYARBAKIR - Vedat Aydın, Musa Anter, Muhsin Melik, Lice Katliamı ve en son Tahir Elçi cinayetinin avukatlığını üstlenen 44 yıllık avukat Fethi Gümüş, meslek hayatında girdiği sayısız davadan hiçbirinde faillerin ortaya çıkarılmadığını ve cezalandırılmadığını kaydetti. Gümüş, bunun nedenini ise, devletin geçmişiyle yüzleme iradesinin olmamasına bağladı. Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın 1991 yılında devlet güçleri tarafından evinden alınıp katledilmesiyle başladı gözaltında kayıplar listesi. En son Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin, tarihi Dört Ayaklı Minare dibinde vurulması süresine kadar birlerce faili beli cinayetler peş peşe işlendi. Köy boşaltma, yakma, yıkma, faili beli cinayetler, işkence ve kötü muamele... Tüm bu süreçlerin tanığı ve aynı zamanda mahkeme koridorlarında takipçisi olan 44 yıllık avukat Fethi Gümüş, meslek hayatını “faili meçhul” cinayetlerin aydınlatılması için verdi. Zaman zaman kendisi de devletin hedefi olan Gümüş, şimdiye kadar girdiği davaların hiçbirinde failler ortaya çıkarılmadı ve cezalandırılmadığını kaydetti. ‘FAİLLER DEVLET TARAFINDAN BİLİNİYOR’ Cinayetlerin devletin kurumları tarafından örgütlü bir şekilde işlendiği ve faillerin devlet tarafından bilindiğini mahkeme salonlarındaki tecrübesinden aktaran Gümüş, henüz bir failin cezalandırıldığına tanıklık yapamadığını dile getiriyor. ‘DAVALAR FAİLLERİN LEHİNE SONUÇLANDI’ “Devlet tarafından işlenen bu suçların failleri de devlet tarafından korunmaktadır” diye devam eden Gümüş, “Çok somut delillerle mahkemeye intikal edilen dosyalar olmasına rağmen sonuç verilmediği gibi devlet sanıkların ceza almaması için büyük çaba içinde oldu. Yine davaların çoğu cinayetlerin işlendiği yerlerden çok uzak yerlere taşındı. Davalar taşındıktan sonra yüzde 99 çok somut deliller olmasına rağmen, davalar suç işleyen sanıklar lehine sonuçlandı” diyerek mahkemelerin verdikleri kararları özetledi. ‘FAİLLER MÜKAFATLANDIRILDI’ Van’ın Özalp ilçesinde General Mustafa Muğlalı tarafından kurşuna dizilen ve tarihe “33 Kurşun” olarak geçen katliamı hatırlatan Gümüş, “Devlet daha sonra bunun üzerine gidip, yargıladı ve ceza verdi. Ancak devlet menfaati açısından daha sonra hata yaptığının kanaatine varıp, katliamı yapan Muğlalı’nın itibarını iade etti. Adını Van’da kışlalara, caddelere verdi. Lice yakılıp yıkıldı. Lice’deki Katliama karşı çıkan Bahtiyar Aydın ve arkadaşı öldürüldü. 401 ev, 259 iş yeri yerle bir oldu. Tüm bunlar halkın gözü önünde oldu. 17 kişi katledildi. Failler belli olmasına rağmen bir tek sanık tutuklandı” diyerek cinayetlerin tarihsel bağlarına dikkat çekti. Avukat Gümüş, bu davada tüm faillerin daha sonra mükafatlandırıldığını da sözlerine ekledi. 17 BİN KİŞİ İNFAZ EDİLDİ 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi cinayeti üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kimsenin yargı önüne çıkarılmamasını da bu tarihsel bağlar üzerinden değerlendiren deneyimli avukat Gümüş, “Devlet faillere açık bir şekilde ‘Ben onları suçlu göremem, onları yargılayamam’ diyor. Devlet bu cinayetleri işleyenlerle ortaktır. 1992’den sonra devlet adına bir kurum cinayetleri işliyordu. JİTEM adı altında cinayetler işleniyordu ve ‘Beyaz Toros’lar ile işlenirdi. Beni dahi 3 kez götürüp infaz etmek istediler. Aldığım tedbirlerle kurtuldum. İnsanları evlerinden gözaltına alınarak infaz ediliyordu. 17 bin insanın infaz edildiği söyleniyor. O günden bu güne binlerce başvuru yapıldı. Çok sayıda dosya zaman aşımı adı altında bir bir kapatıldı” diyerek, bir hak, adalet arayışçısı olarak umudunu tükendiğini söylüyor. AYM CEZA VERMEDİ, AİHM REDDETTİ Anayasa Mahkemesi’ne taşınan dosyaların da failleri belli olmasına rağmen ne adil yargılama ne de ceza verildiğini vurgulayan Gümüş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de “Zaman süresince iç hukuk yolları tükenmediği” şerhiyle çoğu davayı reddettiğini kaydetti. ‘SANIKLAR İTİRAF BİLE ETTİLER’ Şırnak, Mardin, Diyarbakır JİTEM davaları, Cemal Temizöz ve Lice gibi kamuoyuna mal olan büyük ve önemli cinayet dosyalarına dikkat çeken Gümüş, bütün dosyaların sanık ve ifadelerine rağmen cezasızlık ile sonuçlandığını ifade etti. Devlet tarafından müdahale edilmesiyle sanıkların ifadelerini geri çektiğini de kaydeden Gümüş, şöyle devam etti: “Kimleri öldürdüklerini, kimin öldürdüğünü, nereye gömdüklerini bile söylediler. PKK’den ayrılıp itirafçı olan kişilerin beyanları var. Tam ceza verme işlemine yaklaşıldı. Ve devlet müdahale edip dosyayı başka yere taşıyor.” ‘FAİLLER ORTAYA ÇIKARSA, DEVLET SUÇLU OLUR’ Faillerin bulunmasıyla devletin suçlu konuma düşeceğinin açık olduğunu sözlerine ekleyen Gümüş, devamla şunları ifade etti: “Devlet bu noktadan hareketle faili meçhul cinayetleri yapanları hep korumuştur. Yargılama olsaydı failler bir bir ortaya çıkardı. Ama devlet bunu yapmak istemiyor. Yarın ne olacak, faili meçhul cinayetlerin işlenmeyeceği konusunda umut verici bir tablo yok. Buna sebebiyet veren kişiler bu tür olayların topluma ne kadar zarar verdiğini görmelerini istiyoruz.” FETHİ GÜMÜŞ KİMDİR? Gümüş 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde yaşanan insanlık dışı uygulamaların mağdurlarının avukatlığını üstlenen avukatlardan. 90’lı yıllarda Diyarbakır ve bölgede işlenen “faili meçhul” cinayet dosyalarını takip etti. Bunlardan Musa Anter, Vedat Aydın, Muhsin Melik, JİTEM ve Lice Katliamı davalarının da avukatlığını yaptı. Kutlu Savaş Raporu’nda yer alan ve JİTEM’in infaz edeceği kişiler listesinde adı geçen Gümüş, 1987 İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nde görev aldı. Gümüş, 1990 ve 1994 yılları arasında da Diyarbakır Baro Başkanlığı görevini üstlendi. Özgür Paksoy - dihaber