15 Temmuz davasında ilk duruşma 2016-12-27 18:46:11 İSTANBUL - 15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi talimatlara uymadıkları ve silahlı kalkışma yaptıkları gerekçesi ile İstanbul 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması yapıldı. 15 Temmuz Darbe Girişiminde, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün "Herkes görev yerine geçsin, kalkışmaya karşı dirensin" şeklindeki talimatlarına uymadıkları ve silahlı kalkışmanın yaşandığı gece FETÖ adına hizmet ettikleri iddiası ile İstanbul 22'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması görüldü. Silivri Cezaevi Yerleşkesi karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan 24 tutuklu 1'i firari 29 sanığın yargılandığı duruşmaya, sanık yakınları ve çok sayıda avukat katıldı. Duruşmanın başlamasının ardından salondakilere duruşmanın işleyişi hakkında bilgi veren mahkeme başkanı Fikret Demir, duruşmaların Cuma gününe kadar devam edeceğini ve duruşmaların Sesli Görüntülü Bilişim Sitemi ile yapılacağını söyledi. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada sanıklardan 16'sının ihraç edildiği, birinin sözleşmesinin feshedildiği, diğerlerinin ise açığa alındığı belirtildi. Daha sonra sanıklardan, Hakan Erkol, Sertaç Kuytu, Ersan Gönül, Cengiz Çalık ve Soytürk Yıldız'ın avukatları, müvekkillerinin suçla alakalarının olmadığını belirterek, dosyalarının ayrılmasını talep ettiler. Mahkeme heyeti, talepleri reddetti. AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBET İSYENİYOR İddianamenin özetinin okunmasının duruşma devam etti. İddianamede, 21 polisin, "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ile "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından 3'er kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.İddianamede, diğer 8 polisin ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor. 'TALEP EDİLEN BİR UÇUŞ GÖREVİ YOKTU' İddinamenin okunmasının ardından duruşma sanıkların savunmasının alınması ile devam etti. İlk olarak savunma yapan tutuklu sanık Tolga Gültekin, olay günü kendisine görev verilmediğini, gece şartlarında bu görevi yapmasının söz konusu olmadığını, Huber Köşkü'nün hava sahasının üstünden daha önce geçmediğini, nerede olduğunu bile bilmediğini ifade ederek, " Olay günü ben uçuş görevimi icra etmek üzere hazır bulundum. O gün 2 pilot istirahatteydi. 2 ayrı uçuş görevi vardı. Yaklaşık bir uçuş 4 saat kadar sürüyor. 2. uçuş görevim 21.45 civarı bitti. Sonrasında uçuş odasına gittik. Uçuşu neden yaptığımızı 5-10 dakikada anlattık. Ben birkaç telefon görüşmesi yaptım 'uçuş tamamlandı' diye. Yarım saat geçti. Sözleşmeli pilot Hüseyin Taşkın odama gelerek, televizyonda askerin görüntüleri olduğunu söyledi, anlamadım. Terör kapsamında alınmış önlem diye düşündüm. Bizden talep edilen bir uçuş görevi yoktu" dedi. Örgütle hiçbir irtibatının olmadığını savunan sanık Gültekin, bir eylem birlikteliğinden bahsedildiğini ancak buradaki kişileri tanımadığını, kendisinin Ankara'da çalıştığını, Ender Küçüka'nın ise İstanbul'da görev yaptığını, Barış Aktaş ile de mesaiden tanıştıklarını ve herhangi bir örgütsel bağlantısının bulunmadığını öne sürdü. Tutuklu sanık Ender Küçüka savunmasında, başkomiser pilot olduğunu, görevi reddetmek, gitmemek gibi bir durumunun bulunmadığını savunarak, iddianamenin kendisine ulaşmadığını, ağzından hiç çıkmamış sözlerin yer aldığını, görmediği için de bir şey diyemediğini söyledi. Duruşma yarın sanıkların savunması ile devam edecek.