Tarihi Buldan Evleri bakımsızlıktan harabeye döndü 2016-12-30 09:04:57 DENİZLİ - İzmir 2 No'lu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilen Denizli'deki 150-200 yıllık tarihi Buldan Evleri bakımsızlıktan harabeye döndü. Denizli Valiliği ve Denizli İl Özel İdaresi, Buldan Kültür Mirasının Korunması ve Yerel Kalkınmanın Sağlanması Projesi kapsamında tarihi Buldan Evleri, 2006 yılında İzmir 2 No'lu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilmesinin ardından, gerekli önlemlerin alınmaması ve yeteri kadar maddi ödeneklerin mülk sahiplerine sağlanmadığından dolayı harabeye döndü. SADECE BİR KAÇ TANE KALDI 150-200 yıllık olan tarihi Buldan Evleri, yapılış şekilleri itibarı ile 18. ve 19. yüzyıl şehir dokusunu yansıtıyor. Geçmişte kat karşılığında müteahhitlere verilerek yıkılıp, betonarme ve çok katlı yapılara dönüştürülen Buldan Evleri'nden bugün sadece bir kaç tanesi kaldı. TARİHE TANIKLIK EDİYOR Budan Evlerinin ortak özelliklerinden biri de, evlerin ahşap karkas ve kerpiç yığma yapılar olması. Sade görünümlü, pencereler dikdörtgen ve saçakları geniş, eğimli çatılı ve alaturka kiremitli olan Buldan Evlerinde, yağışların pencereden içeri sızmasını ve yazın bunaltıcı sıcaklarını önlemek amacıyla saçaklar geniş tutulmuş. Evlerin cumba gibi çıkıntılı olan bölgeleri soğuğa daha fazla maruz kaldığı için bu bölgeler evde oturan kişiler tarafından tenekeyle kaplanmış. Bazı evler ise tamamen tenekeyle kaplanmış. Çarpık kentleşmeden kaynaklı yeni yapılar iç içe inşa edilirken, tarihi Buldan Evlerinin ise birbirlerinin manzarasını kapatmaması görenleri büyülüyor. Buldan Evlerinin taşıyıcı elemanları, o devirlerin yapım tekniği ve malzemelerine uygun olarak ahşap dikme, payanda, hatıl veya ahşap kiriş şeklinde inşa edilirken, pencerelerdeki ve merdiven başlarındaki ahşap parmaklıklar hem dekoratif amaçla hem de çocukların güvenliği için yapılmış. Yıllarca depremlere karşı direnen bu yapılarda alt kat duvarları kalın ve kerpiç yığma olarak yapılırken, üst kat duvarları ise hafif olması için ince tutulması depreme karşı dayanıklılık sağlıyor. ‘BABA MİRASI EVİM YOK OLUYOR’ Doğup büyüdüğü evinin yok olmayla karşı karşıya olduğunu söyleyen İsmet Boyacı (75) adlı yurttaş, evlerin Kentsel Sit alanı içinde olduğundan dolayı artık tadilatta yapamadıklarını aktaran Boyacı, “10 senedir evimin restore edilmesi için başvuruda bulundum. Plan Proje ödeneğinin çıkması için çok bekledim. O çıktı ve yapıldı ama şuan Yapım Ödeneği çıkacak diye bekletiyorlar” dedi. ‘YETERİ KADAR MADDİ DESTEK VERİLMİYOR’ Yeteri kadar maddi ödeneğin yapılmadığından rahatsız olan Boyacı, “Çıkan ödeneğin yarısını mütahit zaten alıyor. Diğer yarısı ile yapılan masraf ile evler yarı çıplak kalıyor. Gerisini kendiniz tamamlayın diyorlar zaten o kadar param olsa gider yeni daire alırdım” diye konuştu. Kentsel Sit alanı içinde evi kaldığından dolayı izinsiz kiremit dahi oynatamadığını berten Boyacı, gerekli desteği görmediğinden kaynaklı evinin harabeye dönmeye başladığını söyledi. ‘BİR TARİH YOK EDİLDİ’ Tarihi evlerin koruma altına alınmasında geç kalındığını söyleyen İbrahim Başbuğ, “Önceden mahallemizde ki evler hep tarihi idi. Şuan çoğu içerisinde durulmayacak olduğundan dolayı yıkılmış durumda. Diğerleri ise tadilat yapılmadığı için yok olmaya doğru gidiyor” şeklinde konuştu. ‘DEVLETİN ZORLUK ÇIKARTMAMASI LAZIM’ Bakımsızlıktan yıkılan bir tarihi Buldan evine bakarak “Allah aşkına şuan bir aile gelip bu yıkılan evde kalabilir mi?” diye tepkisini dile getiren Başbuğ, “Bu evler koruma altına alındı ise gelip tamir etsinler. Devletin gelip hiçbir zorluk çıkartmadan yapması lazım. Yapılmasa kış günü çoluk çocuk içinde durabilir mi bu yıkık evlerin içinde. Kendini birazda maddi yönden kurtaranlar bu evleri bırakıp aşağıda ki yeni binalara gidiyor. Devlet destek vereceğim diyor ama kolaylık sağlamıyor. Bu evlerin hemen maddi yönden desteklenip tadilatlarının yapılması lazım” diye konuştu.