Karanlığın aydınlığa kavuştuğu an... 2016-12-30 09:05:39 RAKKA - Adım adım özgürleştirilen Rakka topraklarında kadınlar kara çarşaftan, erkekler ise sakaldan kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor. Rengarenk elbiseler giyinerek halaya duran kadınlar, mutluluklarıyla "Karanlığın aydınlığa kavuştuğu an" notunu tarihe düşüyor. DAİŞ’in kalbi olan Rakka’nın özgürleştirilmesine dönük Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) başlattığı "Fırat’ın Gazabı" operasyonunun 2'nci aşaması 19’uncu gününü geride bıraktı. Operasyonun Kadîrîye köyünden çıkan ilk kolu Mehmudlî köyüne ulaşırken, Kerdoşan köyünden çıkan ikinci kol Caber Kalesine dayandı. 80 kilometreden fazla yol alan savaşçılar, 100’ün üzerinde köy, onlarca mezra ve stratejik alanı DAİŞ'ten temizledi. Yüzlerce DAİŞ militanının öldürüldüğü operasyonda onlarca militan teslim oldu. Koalisyon uçaklarının desteklediği QSD operasyonlarına DAİŞ bomba yüklü araçlar ve mayınlama ile direnirken, şimdiye kadar 15 QSD savaşçısı yaşamını yitirdi. 'İYİ Kİ GELDİNİZ' Kadınların öncülük ettiği operasyonun sözcülüğünü Yekîneyên Parastina Jinê (YPJ) komutanlarından Cîhan Şêx Ehmed yapıyor. Aynı zamanda Rakkalı olan Ehmed ve birçok kadın savaşçı, DAİŞ’le savaşı, kadın kimliğinin yeniden hayat bulması olarak tanımlıyor. Özgürleşen alanlardaki erkekler ilk iş olarak zorunlu bırakıldıkları sakallarını keserken, kadınlar çarşaflarını atıp erkekleri ile sigara tüttürmenin mutluluğunu yaşıyor. Özgürleşen kadın ve çocuklar Kürtçe "Başe ku hun hatin (İyi ki geldiniz)" ve Arapça "Şükran (Teşekkür ederiz)" sözcükleri ile QSD savaşçılarını karşılıyor. Rengarenk elbiseler giyinerek QSD savaşçıları ile halaya duran kadınlar, mutlulukları ile "Karanlığın aydınlığa kavuştuğu an" notunu tarihe düşüyor. DAİŞ’İN İZLERİ SİLİNİYOR Bin kilometrekareden fazla alanı özgürleştiren savaşçılar, özgürleşen alanların saha temizliğinden başlayıp yaşamın yeniden kurulması ile de yakından ilgileniyor. Büyük nüfusu ile yaşamın yeniden canlandığı Cirnîye köyünde, yurttaşlar en fazla DAİŞ'in köyde kurduğu zindan etrafında birikerek cezalandırıldıkları karanlık yapıyı izliyor. Köylüler asayiş güçleri ile DAİŞ'in bıraktığı tüm izleri silerek, yaşamlarının 2 yılını yok sayıyor. Köyde ilk başlarda yaşamsal ihtiyaçlar savaşçılar tarafından karşılanırken, şimdilerde sivil toplum kuruluşlarının yardımı ile DAİŞ’in verdiği tahribat onarılıyor. Esnafın kepenk açtığı köyde, eczanesini faal kılan doktor İsmail Abdullah, “DAİŞ’ten ve zulmünden kurtulmak bütün halkta büyük bir sevinç yarattı. Biz de bu köyün yaşayanları olarak, sağlık sorunlarının olmaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Aynı zamanda iş yerimin arkasında bulunan bir yeri de sağlık merkezi olarak kullanıyorum. Savaş koşullarında acil bir şey olursa kullanalım diye” dedi. ÖZLEMİ KÜRTÇE Aynı köyde yaşayan 55 yaşındaki Hedîye Yusif ise, Qamışlolu bir Kürt. Evlendikten sonra buraya yerleşen Yusif, savaşçılardan Kürtçe konuşanları gördüğünde boyunlarına sarılarak özlemini “Min bîra Kurmancîyê kiriye lawêmin (Ben Kürtçe’yi özledim oğlum)” sözleri ile dile getiriyor. Uzun bir aradan sonra Kürtçe konuştuğunu belirten Yusif, dakikalarca savaşçılarla Kürtçe sohbet etti. DAİŞ’in köylerini işgal ettikten sonra köyde yaşayan Kürt ailelerini göç ettirdiğini anlatan Yusif, “Bizim başta Kürt olduğumuzu bilmiyorlardı. Köyde bizim dışımızda da birkaç Kürt aile vardı. Fakat hepsini bir bir tespit edip buradan sürdüler. Benim de çocuklarım can güvenliği nedeniyle buradan gitmek zorunda kaldı. İki oğlum onlardan dolayı kaçmak zorunda kaldı. Yıllardır görüşemiyorduk. Onlardan buraların özgürleşmesinden sonra tekrar haber alabildim. Telefonda konuşma şansım oldu” dedi. 'KARANLIKTAN KURTULDUK' Özgürleştirilen hat üzerinde bulunan diğer bir köy olan Kerwan Köyüne araçla giden savaşçıları çocuklar zafer işareti ile selamlarken, savaşçılar köy halkı tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Özgürlük sevinicini QSD bayraklarını açarak kutlayan yurttaşlar, taşındıkları güveni alanlardan tekrar temizlenen köylerine dönüyor. Köylerine dönmenin mutluluğunu yaşayan yurttaşların savaşçılar ile durdukları halay ise halkları birleştirme maksadıyla başlatılan operasyonun amacının haklılığını ortaya koyuyor. DAİŞ’in karanlığından kurtarılan Kerwanlı Fatima Abdullah, “Biz eskiden kara çarşaf giymiyorduk. DAİŞ geldikten sonra zorla giymeye başladık. Giymeyenleri cezalandırıyorlardı. Bizden altın alıyorlardı. Eşi olanların eşlerini cezaevine atıyorlardı. Genç kadınların ise ya babalarını ya da kardeşlerini tutukluyorlardı. Tek başımıza bir yere gidemiyorduk. Her an kaçırılma tehlikesi vardı. Şimdi tekrar çıkardık o kara çarşafları ve o karanlıktan kurtulduk” ifadelerini kullandı. ‘ONLAR BİZİ KURTARDI’ Kerwan’dan sonra Fırat Nehri kenarından bulunan Hurîye köyünün nehir kenarında koyunlarını otlatan çobanı Usame El Musa, “Buraya birçok güç geldi. En iyisi halkı savunan ve koruyan Suriye Demokratik Güçleri’ydi. Onlar bizi kurtardılar. Artık koyunlarımızı özgürce meraya bırakıp, otlatabiliyoruz. Bizi hor görüyorlardı. Her bizi gördüklerinde boğazımızı sıkıp, tehdit ediyorlardı. Koyunlarımızı zorla kendilerine alıp, götürüyorlardı. Bizi çok zorluyorlardı. Her şeyimize karışıyorlardı” dedi. DAİŞ’ten kurtulmanın sevincini yaşayan diğer bir köy olan El Ehmedîye’de ise halk, yardımlarına gelen savaşçılarla ekmeğini bölüşmenin mutluluğunu yaşadı. Çatışmalarda yaralanan yurttaşların savaşçılar tarafından pansuman edilip, yaralarının sarıldığı bir yer olan El Ehmedîye’de, yılardır birbirini görmeyen yurttaşlar da birbirine kavuştu. Hasret gideren yurttaşlar, uzakta bulunan yakınlarını arayarak, artık güvende olduklarını bildirdi. Çatışmaların şiddetli geçtiği köyde birçok ev, DAİŞ’in mayınlaile harabeye dönse de, savaşçılar köylüler el ele evleri yeniden onardı. DAİŞ’in İslam adı altında kendilerini kullandıklarını ve halka zulüm ettiğini belirten köy sakinlerinden Mustafa Ehmed, “DAİŞ çatışmalarda sivilleri kullanıyordu. Bize evlerden çıkmamamızı söylüyorlardı. Kendileri de evden çıkıp zeytin ağaçlarının ortasında saklanıyorlardı. Bizi çatışmalarda zorla öne sürmeye çalışıyorlardı. Bizi bu zulmünden QSD kurtardı. Bizi savunduklarını her zaman söylüyorlardı ama en son gördük ki tam tersi çıktı. İslam’la hiçbir alakaları yok. Maskeleri düştü” diye konuştu. HALKIN GÜVENLİĞİ SAĞLANDI Yolun sonuna yakın Dahwa köyüne kadar asayiş noktaları kurulmuş. DAİŞ’in baskıları sonucu köyden ayrılan birçok yurttaş tekrar köylerine dönüyor. DAİŞ’in sürekli bomba yüklü araçlarla saldırdığı köyde uzun bir süre çatışmalar olmuş ve birçok ev yıkılmış. “Halkımızı koruyacak güçteyiz” diyen asayiş görevlilerinden Mistefa Mihemed, “Bir bir köylerimizi kurtarıyoruz. Bu durum halkta büyük bir mutluluğa neden oldu. Eskiden karşı çıkacak güç bile bulamadığımız gücü şimdilerde topraklarımızdan attık. Artık halkımızı koruyabiliriz. Özgürleştirdiğimiz her yeri güvenli hale getirdik” şeklinde konuştu. Nazım Daştan - dihaber