'Yaylalarımızı elimizden alırlarsa Yörüklerden eser kalmaz' 2016-12-31 09:11:57 MUĞLA - Doğayı talan eden projelere karşı direnen ve kültürlerini nesilden nesillere aktaran Muğla Yörükleri, yaylalarının rantta kurban edilmesine tepkili. Muğla Yörük Obaları Derneği Başkanı Osman Akçay, "Yaylalarımızı elimizden alırlarsa Yörüklerden eser kalmaz" dedi. Yerleşik düzeni reddeden Aydın-Muğla yöresinde yüksek yaylalarda şehir gürültüsünden uzak göçebe bir hayat yaşayan ve kökleri 12’nci yüzyıla kadar uzanan Muğla Yörükleri, kentin turizmle hızla göç almasına karşı kültürlerini bir sonraki nesile aktararak yaşatmaya çalışıyor. YÖRÜK OBALARINDA PARANIN İŞLEVİ YOK Tüm ihtiyaçlarını doğadan karşılayan yörüklerin obaları adeta birer üretim tesisi görevi görüyor. Peynir, yağ, yoğurt gibi besin maddelerini kendileri üretirken, koyunlarından elde ettikleri yünlerle günlük yaşantılarında kullandıkları kazak, patik, çorap ve heybe gibi tekstil ürünleri üretiyorlar. Paranın işlevselliğini yitirdiği obalarda yörük halkı tüm ihtiyaçlarını imece usulüyle karşılıyor. ASİMİLASYONA KARŞI DAĞLARI MESKEN EDİNDİLER Osmanlı İmparatorluğu tarafından kendilerine dayatılan yaşamı kabul etmeyen Yörükler, mevcut otoriteye; Şahkulu, Celali ve Kalendar Şah gibi isyanlara karşı koyarken kanla bastırılan bu isyanlar sonrası katliama uğratılır. Uğradıkları katliamlara karşı yönlerini dağlara çeviren Yörükler, dağ başlarından kurdukları obalarla hem kültürlerini korudular, hem de Osmanlının baskılarına karşı direndiler. OSMANLININ YAPAMDIĞINI TİCARİ ŞİRKETLER YAPIYOR Osmanlı İmparatorluğunun baskılarına karşı direnerek kültürlerini yaşatmayı başaran Yörükler, günümüzde de ticari şirketlerin tehtidi altında. Şirketlerin doğayı talan projeleri ile Muğla Yörükleri yerleşik yaşama geçmeye zorlanıyor. ‘YAPIMIZ GEREĞİ DAĞLARDA VE OBALARDA YAŞIYORUZ’ Muğla Yörük Obaları Derneği Başkanı Osman Akçay, Yörüklerin oba, boy ve oymak şeklinde yaşadıklarını, daha çok hayvancılıkla uğraştıkları için genellikle Sarıkeçili, Karakeçili ve Boztekeli gibi adlarla anıldıklarını söyledi. ‘YAYLARIMIZI ELİMİZDEN ALIRSANIZ YÖRÜKLERDEN ESER KALMAZ’ Kentlerde yaşamaları için baskıların arttığını söyleyen Akçay, özellikle Muğla bölgesinde artan turizm projelerinin bu baskıları daha da artırdığını ifade etti. Yörüklerin doğası gereği hem hümanist hem de direngen bir halk olduğunu belirten Akçay, “Yüz yıllardır atalarımızdan bize yadigar kalan topraklar ranta kurban ediliyor. Yörükler bulunduğu her yerde doğayla barışık bir yaşam sürerler bizim dağlarımızı, obalarımızı ve yaylalarımızı elimizden alırlarsa Yörüklerden eser kalmaz” şeklinde konuştu.