'Kürkçüler Cezaevi’nde her an bir provakasyon çıkabilir' 2017-01-01 09:30:13 ADANA - Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 6 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen DHF üyesi Diren Taşkıran, OHAL süreciyle birlikte cezaevinde hak ihlallerinin katmerleşerek arttığını belirterek, "Önümüzdeki süreçte devrimci ve yurtsever tutsaklarla FETÖ'cü ve diğer adli tutsakların karşı karşıya getirilerek provakasyon çıkarılabilir" uyarısında bulundu. Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 6 ay tutuklu bulunduktan sonra tahliye olan Demokratik Halklar Federasyonu (DHF) üyesi Diren Taşkıran, cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ile ilgili bilgi verdi. Darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL'in cezaevinde ciddi anlamda uygulamaya konulduğunu ifade eden Taşkıran, OHAL'le birlikte hak ihlallerinin artığını dile getirdi. 'HAK İHLALLERİNİ KARŞI SES ÇIKARMA EYLEMİ' Taşkıran, "OHAL öncesinde de cezaevlerinde hak ihlalleri vardı. OHAL süreciyle birlikte hak ihlalleri katmerleşrerek, artırıldı" şeklinde cezaevindeki durumu özetledi. OHAL'e birlikte siyasi tutukluların mücadele vererek kazandığı hakların ellerinden aldığını söyleyen Taşkıran, tutukluların ortak alan kullanımı ile birçok hakkının ellerinden aldığını dile getirdi. Tutuklulara kitap verilmediğini ve görüş sürelerine de kısıtlama getirildiğini aktaran Taşkıran, hasta tutukluların cezaevi idaresinin keyfine göre hastaneye sevklerinin yapıldığını belirtti. 'SÜNGERLİ ODAYA GÖTÜRÜLÜRKEN, BOĞULUYORDUM' Cezaevinde 3 kişilik koğuşlarda 6 kişinin kaldığını ifade eden Taşkıran, yeterli ranza olmadığı için tutukluların yerde yatak sererek yattığını aktardı. Cezaevinde koğuşların keyfi olarak arama yapıldığını ve aramaya karşı çıkan tutukluların ise darp edilip, süngerli odalara konulduğunu anlatan Taşkıran, "Keyfi bir şekilde arama yapıp, eşyalarımıza el koyuyorlardı. Biz buna itiraz ettiğimizde ise bize, 'biz devletiz, sizin hiç bir hakkınız yok. Biz ne dersek siz onu yapacaksınız' diyorlardı. Keyfi aramaya karşı çıktığımız için darp edildik. Bizi süngerli odaya götürürken, slogan atmamız için hem ağzımızı hem de burnumuzu kapattılar. Ben nefes almakta zorluk çektim. Hatta ölme tehlikesi geçirdim. Nefes alamadığım için boğuluyor gibi bir işkence ile karşılaştım. Bununla ilgili suç duyurusunda bulundum" şeklinde konuştu. 'CEZAEVİNDE GERİLİM POLİTİKASI MEVCUT' "Karıştır, barıştır" uygulamasıyla siyasi tutuklularla, FETÖ ve adli tutukluların aynı blok ve koridorlara alındığını ifade eden Taşkıran, cezaevi idaresinin cezaevinde gergin politikasını arttırmak için bu uygulamayı devam ettirdiğini söyledi. Taşkıran, şu ana kadar bu bloklarda bir sıkıntının meydana gelmediğini ancak gerilim havasının mevcut olduğunu dile getirdi. Gerilim ortamının provokasyonlara zemin hazırlayabileceğini söyleyen Taşkıran, tutukluların psikolojik baskı ve gerilim ortamında hak mücadelesini sürdürdüğünü aktardı. Siyasi tutukluların ve diğer suçlardan ötürü cezaevinde olan tutukluların karşı karşıya getirilmek istenildiğini belirten Taşkıran, "Hapishanede gündemler ekseninde 'Kahrolsun PKK', 'Allahu Ekber' ve 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganları atılıyordu. Bizler artık bu gerilim politikaların somutta yaşanacağının sinyallerini alıyoruz. Önümüzdeki süreçte devrimci ve yurtsever tutsaklarla FETÖ'cü ve diğer adli tutsakların karşı karşıya gelebileceğinin sinyalidir" dedi.