Göçükte aramalar daha başlamadı 2016-11-18 14:27:53 SİİRT - Şirvan’da bir madende meydana gelen ve 4 işçinin yaşamını yitirdiği, 12’sinin ise göçük altında kaldığı faciada, arama çalışmalarına daha başlanmadı. 2 kepçe işçilerin olduğu tahmin edilen bölgeye doğru yol açmaya çalışırken, İHD’nin 6 yıl önce madenin yarattığı tehlikelerle ilgili rapor hazırladığı ortaya çıktı. Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyünde AKP'ye yakın Ciner Grubu'na bağlı Park Elektrik'e ait bakır madeninde dün akşam saat 20.30 sıralarında meydana gelen göçükte 4 işçi yaşamını yitirdi, 12 işçi ise göçük altında kaldı. Çok sayıda ambulans ve arama kurtarma ekibinin sevk edildiği bölgede, arama çalışmalarına daha başlanmadı. Valiliğin aramaların tüm hızıyla sürdüğü yönündeki açıklamasını yalanlayan işçilerin yakınları, daha göçük bölgesine yaklaşılamadığını aktardı. 2 kepçenin işçilerin olduğu tahmin edilen noktaya doğru yol açtığı öğrenildi. Arama çalışmalarına işçilerin yakınları ve köylülerin de katıldığı bildirildi. GÖÇÜK ALTINDA KALANLARIN İSİMLERİ İsimleri netleşen Savaş Kızılkan ve Murat Ant'ın cansız bedeni göçük altından çıkarılırken, Bedri Çaylı, Baki Aydın, Mahmut Batumak, Nusret Beyazelma, Reşit Can, Halil Başer, Kerem Arat, Sedat Bulut, Şefik Tuncer, İsmail Tekin, İbrahim Kılıç, Ali Sönmezsoy ve Yavuz Yıldız isimli işçiler göçük altında kurtarılmayı bekliyor. 4 AY ÖNCE DE HEYELAN OLDU Aynı bölgede 25 Temmuz'da da heyelan meydana gelmiş, can kaybının yaşanmadığı bu heyelanda 6 kamyon ile 2 iş makinesi göçük altında kalmıştı. Köylüler aynı sahada 3 ay önce de heyelan olduğunu ve 3 kişinin hafif yaralandığını söyledi. Köylüler, 13 yıldır işletilen bakır madeninde heyelanın oluştuğu yerde bir yıl önce çatlakların görüldüğünü ve yetkilileri uyarmalarına rağmen önlem alınmadığına dikkat çekti. Madende toprak hareketlerini ölçen cihazın olay akşamı uyarı verdiğini ileri süren köylüler, heyelanın iki gün önceki yağan şiddetli yağmurdan kaynaklandığını belirtti. İHD RAPORLAMIŞ 2004 yılında kurulan maden ocağı bölge insanının sağlığını ciddi biçimde etkiliyordu. Köylülerin 2010 yılında İnsan Hakları Derneği'ne yaptığı başvuru üzerine bölgeye giden heyet, incelemelerde bulunmuş ve madendeki tehlikeyi raporlamıştı. Bölgede yaşayan tüm canlı popülâsyona zarar veren maden işletmesinin atık suyundan içen çok sayıda hayvanın zehirlenmesi üzerine bölgeye giden İHD heyeti, şirketin yetkilileri ile görüşememiş, ancak Maden köyü sakinlerinden bilgi almıştı. İHD'nin raporunda ifadesine yer verilen Şakir Anık adlı yurttaş, fabrika kurulmadan önce tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağladıklarını, ancak siyanür ve kimyasal atıklardan dolayı artık bu geçim kaynaklarının ortadan kalktığını anlatmıştı. Köylüler, valilik ve kaymakamlığa yaptıkları şikayetin ardından hem şirket yetkililerinin hem de güvenlikçi olarak görev yapan korucuların ölüm tehditlerine maruz kaldıklarını vurgulamıştı. İHD raporunda, maden ocağının çok büyük hayati tehlike arz ettiği, mevzuata göre çalıştırılmadığı, çevre kirliliği yarattığı ve genel sağlığı tehlikeye attığı iddialarına da yer verildi.