Öcalan’ın kardeşi: Ulusal birlik şart 2017-01-10 09:01:27 URFA - Kürt sorununun çözüm anahtarı olarak ağabeyi Abdullah Öcalan'ı gösteren Mehmet Öcalan, "Ailemizin tek çağrısı Kürtlerin bir araya gelerek ulusal birlikteliklerini sağlamalarıdır" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, ağabeyinin cezaevi koşullarını işaret ederek, tutuklu her insanın ailesi ve avukatları ile görüşebilmesinin anayasal bir hak olduğunu, Türkiye’de hukuk varsa kendileri için de geçerli olmasını istedi. Son süreçte İmralı koşulların daha da ağırlaştığını söyleyen Öcalan, bu politikaların hiç kimseye bir faydasının olmayacağını, sadece zarar getireceğini kaydetti. 'ÇÖZÜM BAŞKANDIR' “Başkan ile görüşmek ailesi olarak bizim anayasal ve en demokratik hakkımızdır. Birgün önce eğer biz bir görüş gerçekleştirebilirsek, bu dökülen kanın da önüne geçebiliriz. Ölenler arasında ayırt etmeksizin, bu akan kanın durması için bir an önce harekete geçilmeli ve buna son verilmelidir” diyen Öcalan, şöyle konuştu: “Irak, Suriye, Rusya, Amerika’ya da gitsek bu mesele bu şekliyle çözülmez. Yabancılar bizim meselemizi çözemez. Bu mesele bu toprakların meselesi ve bu sorun burada çözülmeli. Bu meselenin demokratik yöntemlerle çözülmesi elzemdir. Bu sorunun çözümü için önümüze Türkiye’nin parçalanmasını koymuş değiliz. Bunu kimse istemiyor. Ne isim konulursa konulsun, bu sorunun çözümünün anahtarı İmralı Adası’ndadır. Muhattap Başkan’dır. Bu sorunu çözecek bir kişi var ise oda Başkan’dır. Bu kanın durması ve sorunun çözümü isteniyorsa, birgün önce ailesinin, avukatlarının veya kim isteniyorsa adaya gidişinin önü açılmalıdır. Herkes bunu çok iyi biliyor. Bunu hükümet de çok iyi biliyor, Kürtler de Türkler de çok iyi biliyor. Bu sorun ölmek ve öldürmek ile çözülecek bir mesele değildir.” 'ÇÖZÜMSÜZLÜK DERİNEŞTİRİLİYOR' 12 Eylül 1980 darbesinden bu yana Türkiye’de yaşananların tanığı olduğunu dile getiren Öcalan, "Büyük gözaltı ve tutuklama furyası, katliam ve işkence politikaları devreye girmiş durumda. O dönem büyük işkencelerden geçtim, ama o haliyle bile karşılaştırılamayacak kadar büyük bir yönelim var. Bunun kimseye bir faydası yok. Hedefe konulan HDP, DBP ve seçilmişler yasalara göre halk tarafından seçilmiş ve destekleniyor. Bu yönelimler ile sindirmeye çalışmak gerçekçi değildir. Hiçbir zaman baskı ve zulüm ne topluma ne de sisteme bir faydası vardır. Bir an önce bu politikalara son verilmesini bekliyoruz” diyerek, baskıların çözümsüzlüğü derinleştirdiğini söyledi. 'ULUSAL BİRLİK ŞART' Son olarak Kürtlerin gündemlerine aldıkları ulusal birliğe ailelerinin yaklaşımını aktaran Öcalan, “Biz Kürt olarak bu topraklar üzerinde dünyaya geldik. Bizi yaşadığımız topraklar üzerinde 4 parçaya bölerek, birbirinden ayırdılar. Ama 21'inci yüz yılda gelinen süreç itibariyle artık Kürtlerin birlikteliklerini sağlamaları gerekiyor. Eğer herkes bulunduğu parçada sömürgesi altında bulunduğu devletle sadece kendi çıkarlarını düşünürse çok iyi bilinmeli ki bu Kürtlere kazandırmaz. Bizim büyüklerimizin bir söylemi vardır. Büyüklerimiz, ‘Eğer birliğinizi sağlayamazsanız, biriniz sabah öğününün, biriniz öğlen öğününün, biriniz de akşam öğününün yemeği olursunuz’ der. Bugün bizi yok ederlerse yarın da seni yok ederler. Bu Kürtlerin birliği sağlanana kadar bu şekilde devam eder. Kendi aramızda eksiklikler yaşanabilir ama biz bu eksiklikleri giderebiliriz. Bunlarda bir araya gelinerek çözülebilir. Kürt halkının birlikteliğini bu şekilde sağlayabiliriz. Kürt halkının 4 parçada birlikteliğini sağlaması gerekiyor" dedi. BARZANİ’YE ÇAĞRI Tüm Kürtlerin kader birlikteliği yaptığını söyleyen Öcalan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Ailemizin tek çağrısı Kürtlerin bir araya gelerek ulusal birlikteliklerini sağlamalarıdır. Biz bunu yapmadığımız taktirde birbirimize en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Bu konuda Mesut Barzani’den beklentilerimiz var. Mesut Barzani’nin bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Bu birlikteliğin öncülüğünü yapması gerekiyor.”