Dink davası sanığı Yılmazer: Bana kumpas kuruldu 2017-01-20 18:09:17 İSTANBUL - Dink cinayetinde 3 gündür savunma yapan sanık Ali Fuat Yılmazer, “İstanbul'un üzerindeki suçu başka yere yıkmak için bana kumpas kuruldu. Bütün amaç İstanbul'u sorumluluktan kurtarmak” dedi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin görülen davanın duruşması, verilen aranın ardından sanık Ali Fuat Yılmazer’in savunması ile devam etti. Yılmazer, Ergenekon soruşturmaları kapsamında hükümete yakınlığı ile bilinen Ozan Rasim Kütahyalı’nın kendisine gönderdiği mesajları okudu. Mesajlarda, Kütahyalı’nın kendisinden nasıl yardım istediğini, eşi Nagehan Alçı’nın yazacağı kitap için kendisinden perspektif istediğini söyledi. 'BU BİR KUMPASTIR' Yılmazer,” 4 Aralık 2014 günkü savcılık ifadem bana ait ifade değildir. Müdahale etmeme rağmen değiştirilmedi. Cezaevinden getirildim, imzaladım, fazla incelemeden. Bu ifade kurgulanmış bir kumpas ürünüdür. İstanbul’a gönderildi. Gelen belgede bariz vurgular var. Asıl sorumluluğu doğuran F4 belgesi değil, yerelde yapılan istihbarat değerlendirmesidir. "Ulusalcı görüşlüler” kavramının kullanarak devam eden Yılmazer, “Hrant Dink cinayetini olası kılan illere gönderilen rapor ve talimatların yerine getirilmemesidir” dedi. Yılmazer, Dink cinayetine dair verdiği savcılık ifadelerinin savcılık tarafından yanlış yazıldığını ileri sürerek bunun bir kumpas olduğunu söyledi. Yılmazer, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celaledddin Cerrah’a atıfta bulunarak, “Dink cinayeti işlenmiş, tetikçi yakalanmış ama Terörle Mücadele’nin haberi yok. Kimse haber vermemiş” dedi. Yılmazer, Dink cinayetinin faillerine dair savcılıkta ki tüm belgeleri kendisinin temin ettiğini ileri sürdü. Yılmazer, “İstihbaratta kullanılan ifadelerin ucu açık olur. Raporda ‘öldürülecek’ ifadesi geçmez mesajda. Eylem denir, saldırı denir. Çünkü hepsi olabilir” diye konuştu. Yılmazer, Yasin Hayal’in El-Kaide üzerine kayıtlı olduğunu ifade ederek, “C1 ikinci kısımda dosyası. Fakat münferit eleman bu belge üzerine kategorisi değişti. F4 belgesi eleman buluşma raporudur ve asıl sorumluluğu oluşturmaz. Ben arayacak olsam Trabzon’u arardım. İstanbul'u arayıp ne diyeceğim, takibi yapan Trabzon. Sorumluluk onun üzerinde, adli mekanizmalara bilgi aktarmak bizim işimiz değil. Biz bilgi gizlemedik” dedi. 'BÜTÜN AMAÇ İSTANBUL'U SORUMLULUKTAN KURTARMAK' Yılmazer, "Erhan Tuncel’i eleman zannettik, ama İstanbul'a gittikten sonra büyük ağabey olduğunu öğrendik” dedi. Yılmazer, Hrant Dink'i koruma meselesi hedef şahıslar programıyla ilgili olmadığını, Koruma Kurulu’nun yetkili olduğunu söyledi. Yılmazer, mahkeme heyetine “Tutuklama kararına dair hiç birisi beni bağlamıyor, bunu siz de biliyorsunuz. Demek ki siz de tutuklama kararı vermek zorunda kalıyorsunuz” ifadesinde bulundu. Yılmazer, “İstanbul'un üzerindeki suçu başka yere yıkmak için bana kumpas kuruldu. Bütün amaç İstanbul'u sorumluluktan kurtarmak” dedi. Yılmazer, mahkeme heyetine karşı sesini yükselterek, “Burada yapılmak istenen Ergenekoncuların beraat ettirilmesidir. Bu cinayet amacına ulaştı. Onun içi bir korku imparatorluğu olmuş burada. Hukuktan anladığınız buysa bu millete geçmiş olsun. Derin devlet yine iktidarda. Zaten geçmiş olsun. Asli kusurlular, aleyhinde bir ton delil olan insanlar yargılanmıyor bile” diye konuştu. DAVA ERTELENDİ Duruşma için verilen 3 günlük sürenin dolması üzerine mahkeme heyeti, Yılmazer’in sonraki celse savunmasına devam etmesi üzerine ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti duruşmayı 6- 7- 9- 10 Şubat tarihlerine erteledi.