'DBP'nin neden siyaset yaptığı sorgulandı' 2016-11-20 09:06:32 MARDİN - Mardin’de aralarında DBP il ve ilçe yöneticilerinin bulunduğu 20 kişinin "ihbar" ve "gizli tanık" beyanlarında dayandırılarak tutuklandığını belirten avukat Erdal Kuzu, DBP'nin siyaset tarzı ya da neden siyaset yaptığının sorgulandığını kaydetti. Mardin merkez ve ilçelerinde düzenlenen operasyonlarla gözaltına alınan 31 DBP'li 18 günlük gözaltı süresinin ardından adliyeye çıkarıldılar. Mardin Sulh Ceza Mahkemesi'nde ifadeleri alınan DBP'lilerden 11'i adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, 20'sinin ise "gizli tanık" ifadeleri doğrultusunda "örgüt üyesi olma" iddiasıyla tutuklandı. Gözaltı süresinde birçok hukuksuz uygulamaya maruz kalan DBP'lilerin 2 kişilik nezarethanelerde 9 kişilik gruplar halinde tutulduğu ve uyuma dahi birçok temel ihtiyacın dönüşümlü olarak karşılandığı belirtildi. İHD Mardin Şube Başkanı avukat Erdal Kuzu, gözaltı süresinin Anayasa Mahkemesi'nin 19'ncu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 6'ncı maddesine aykırılık teşkil ettiğine dikkat çekerek, 18 günün ardından insanların sağlıklı bir şekilde ifade vermelerinin mümkün olmadığını söyledi. Gözaltı süresince beslenme konusunda da ciddi sıkıntıların yaşandığını ifade eden Kuzu, "Aileleriyle görüştürülmemeleri ise psikolojik olarak olumsuz etkiler yarattı” dedi. 'SUÇLAMAYA İLİŞKİN İNANDIRICI BİR BELGE YOK' DBP’ye yönelik operasyonun tasfiye amaçlı olduğunu dile getiren Kuzu, soruşturmada sorulan sorular itibariyle istinat edilen "örgüt üyeliği" suçlamasına ilişkin inandırıcı bir belgenin bulunmadığının altını çizdi. Kuzu, sorulan soruların, klasik "gizli tanık" beyanlarına ve benzeri dayanıksız ihbarlara dayandırıldığını vurgulayarak, şunları aktardı: "Ama esasen DBP'nin siyaset tarzı ya da neden siyaset yaptığı sorgulandı. Çoğu zaman DBP'nin kendi tüzüğünde hatta ilgili mevcut yasa tarafından kabul edilmiş, tüzükte belirtilen hususlar sorgulama ve soruşturma konusu yapıldı." 'HUKUKSUZLUĞA DUR DİYEBİLECEK YARGI UYGULAYICILARI YOK' Siyasetçilerin gözaltına alınıp tutuklanmasını "kaygı verici" olarak nitelendiren Kuzu, OHAL kapsamında muhalif bütün sesleri kısmaya yönelik bir operasyon yürütüldüğünü aktardı."Esasen bir süre sonra bu soruşturmanın içeriğinin boş olduğunu herhangi hukuksal bir dayanağının olmadığı çok açık bir şekilde ortaya çıkacaktır" diyen Kuzu, "Hukuken de bunlar elbette ispatlanacaktır. Fakat gelinen durum itibariyle Türkiye'de hiç kimsenin bir hukuki güvenlik hakkının olmadığı, muhaliflerin siyaset yapma hakkının tanınmadığı, kendisini ifade etme hakkının tanımadığı bir duruma gelmiş bulunmaktayız. Dolayısıyla Mardin'de DBP il başkanı, ilçe başkanı ve yöneticilerine yapılan bu operasyonlar esas anlamı bunu ortaya koyuyor” diye konuştu. 'HEDEF KÜRT SİYASETİNİ SUSTURMAK' Benzer operasyonların 2009 yılında da farklı odaklar tarafından yine Kürt siyasetine yönelik geliştirildiğini hatırlatan Kuzu, şuan operasyonu yürüten güçlerin el değiştirdiğini dile getirdi. 18 gün gözaltında tutulan DBP'lilerin işlemlerinin sadece 2 gün sürdüğünü ifade eden Kuzu, şöyle devam etti: "Başta sağlık hakkı olmak üzere birçok hakları yok sayıldı. İnsanın sağlığına müdahale eden fiziksel durumlarını zor durumda bırakan bir durum." "Gizli tanık" beyanına dayanılarak "örgüt üyesi olma" iddiasıyla tutuklamaların yaşandığını kaydeden Kuzu, DBP'nin tüzüğünde yer alan ibarelerin suç delili sayıldığını ifade etti. Suç delili teşkil edecek hiçbir delilin bulunmadığını kaydeden Kuzu, "Bir süre sonra yapılacak yargılamada tutuklananların hepsinin bırakılacağını kestirebiliyoruz" diye belirtti.