ÖHP'den cezaevi yasa tasarısına tepki 

2017-01-23 14:09:19

İSTANBUL - Meclis gündemine gelen ve tutuklu ve hükümlülere gaz bombası, basınçlı su, ateşli silah ve köpek ile müdahaleyi öngören Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı’na tepki gösteren ÖHP, "Evrensel hukuk ilkelerine aykırı bu yasa tasarısı acilen geri çekilmelidir" dedi. 

Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) İstanbul Şubesi, Meclis gündemine gelen tutuklu ve hükümlülere gaz bombası, basınçlı su, ateşli silah ve köpek ile müdahaleyi öngören Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı. 


15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal'in (OHAL) ilk olarak cezaevlerinde uygulandığının belirtildiği açıklamada, "Bu durum tesadüf değildir. Hapishaneler tarihin her döneminde devletlerin baskı politikalarının en hızlı ve yoğun şekilde kendini gösterdiği yerler olmuştur, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bundan azade değildir.

Şimdi de hak ihlallerini ayyuka çıkartan işkence ve baskı politikaları yasa haline getirilmektedir. Hapishanelerde yaşanan işkence ve kötü muameleyi yasalaştıracak Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu yasa tasarısı yeniden meclis gündemindedir" denildi. 

'HAPİSHANE GÖREVLİLERİ KORUMA ZIRHI YASADA YER ALACAK'

Söz konusu tasarı yasalaşırsa tutuklu ve hükümlülere gaz bombası, basınçlı su, ateşli silah ve köpek ile müdahale edilebilecek, bu tür müdahaleler dış güvenlik görevlileriyle birlikte yapılabileceğinin ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: "Hapishane idaresinin ciddi tehlike var dediği hallerde, polis ve asker hapishaneye girebilecektir. Daha da önemlisi müdahalede yer alan görevlilerin kimlik bilgilerinin korunması da tasarı kapsamındadır. Yani işkence yapan, mahpusları katleden hapishane görevlileri için koruma zırhı açık açık yasada yer alacaktır. Kimlik bilgilerinin saklanması suretiyle korunan 'güvenlik' görevlileri müdahalenin aracını ve derecesini kendisi belirleyebilecektir. Mahpusların sevkleri kelepçe ile yapılabilecek ve hasta koğuşlarında görevliler arama yapabilecek, yakınlarla yapılan görüşmeler de kayıt altına alınacaktır." 

'İŞKENCENİN RUTİN HALE GELMESİ SÖZ KONUSU'

"Son dönem artan, tüm muhalif güçlere yönelen, keyfi tutuklamalarla birlikte hapishane nüfusunun 12 Eylül 1980 döneminde bile olmadığı kadar yükseldiği, sürgünlerin, işkence ve kötü muamelenin arttığı, artık, herkesin malumudur" ifadelerine yer verilen açıklamada, şöyle denildi: "İmralı infaz rejimi ile başlayan ağır tecrit koşulları ve savunma hakkı ihlalleri yaygınlaştırılmıştır.  KHK’larla birlikte siyasi tutsaklar bakımından, avukat görüş saat ve günleri sınırlanmakta, kimi hapishanelerde görüşmeler sesli ve görüntülü cihazlarla kayıt altına alınmaktadır. Arkadaş görüşleri yasaklanmış, telefon görüşme hakkı iki haftada bire, açık görüşler iki ayda bire indirilmiştir. Bu durum tutsakların maruz kaldığı tecridi derinleştirmekte, avukat görüşlerine getirilen sınırlamalar ile adil yargılanma hakkı açık açık ihlal edilmektedir.

Zaten ayrımcı, keyfiyete ve hak ihlallerine mahal veren düzenlemelerle dolu ceza infaz mevzuatı, KHK’lar eliyle gittikçe hukuka aykırı bir hal almıştır. Bu anlamda yasanın ve uygulamaların değiştirilmesi elzemdir. Ancak siyasi iktidarın yapmak istediği 12 Eylül Askeri Darbesi döneminde görülen, faşist uygulamaları yasalaştırmaktır.

Tasarıdaki düzenlemeler yasalaşırsa hapishanelerde yaşanacak olası yargısız infazların, hatta katliamların önünün açılacağı açıktır. İşkencenin rutin bir uygulama haline gelmesi ve sorumluların soruşturmalardan bile korunması riski söz konusudur.  Hâlihazırda işkence ve kötü muamele fiillerinin üstünü, takipsizlik kararları ve ceza ertelemeleri yoluyla kapatan devlet, hapishanelerde işkence ve kötü muameleyi “yasal olarak” teşvik etmeye niyetlenmektedir.

İşkence ve baskı politikalarına karşı aralıksız mücadele etmek, insan haklarını, özgürlükleri savunmak, biz özgürlükçü hukukçuların varlık gerekçesidir. Mahpusların yaşadığı hak ihlallerini arttıracak, olası katliamların önünü açacak, işkencecilere koruma zırhı getirecek Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu yasa tasarısı kabul edilemezdir. Evrensel hukuk ilkelerine aykırı bu yasa tasarısı acilen geri çekilmelidir."