‘Nusaybin’e bakın öyle oy verin’ 2017-02-02 09:06:31 MARDİN - Tel örgülerle ikinci kez bölünen Nusaybin’in gündeminde hem yıkımlar hem de referandum var. Nusaybin’de ağzını açan “Hayır” diyor. Yerle bir edilmiş mahalleleri göstererek, “Hangi yüzle gelip ‘Evet’ isteyecekler” diyen Nusaybinliler, “Nusaybin ve Cizre’ye bakıp öyle kararınızı verin” çağrısında bulundu. “Nisêbîne Rengin” adını taşıyan Mardin’in Nusaybin ilçesinde 7 kez ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan saldırılarda kentin 6 mahallesi yok edildi. 25 Temmuz 2016’dan bu yana sokağa çıkma yasağının kısmi kaldırıldığı kenttin giriş-çıkışlarındaki polis noktalarında dev bayraklar bulunurken, içeride ise kenti ikiye bölen tel örgüler duruyor. Nusaybinlilerin, Qamişlo kenti ile aralarına çekilenden bildiği tel örgüler, bu kez evlerine gitmelerini engellediği için daha bir iç acıtıyor. Kentin birçok yerinden duyulan kepçe sesleriyle evler bir bir yok edilirken, binlerce insanın yıllarca emek verdiği ve anılarını biriktirdiği mekanların molozlarını taşıyan kamyonlar, zırhlı araçlar eşliğinde kentin içinden geçip gidiyor. Yıkımın bu kadar yakıcı olduğu ilçede Türkiye’nin ana gündemlerinden biri olan referandum da en çok tartışılan konuların başında geliyor. Açılan her sohbette var olan durumun devam etmemesi için “Hayır” diyeceklerini belirtiyor yurttaşlar ve buna da kentin bugünkü durumunu neden olarak gösteriyor. GÖRMEDİKLERİ ACI KALMADI Hayatı bir göç hikayesini andıran 70 yaşındaki Hediye Özalp, 1990’lı yıllarda Cizre’deki köylerinin yakılmasıyla geldikleri Nusaybin’de yaşadıklarını, “Bizim görmediğimiz kalmadı” diye tanımladı. Özellikle yasak döneminde mahalleden çıkmadıkları için birçok şey yaşadıklarını ve tanıklık ettiklerini söyleyen Özalp, “Kimyasal kullandılar, uçaklarla bile mahallelere saldırdılar. Çocuklarımız, atılan kimyasal gazlardan etkilendiler. Bizim kapıya çıkmamız dahi yasaktı. 4 ay boyunca elektriğimiz kestiler, suları kestiler. Erzaklarımızı önceden aldığımız için yiyecek bakımından sıkıntı yaşamadık ama diğer konularda rezil olduk. Hükümettin bize yönelik baskıları çok fazla idi” dedi. ‘BİR OLUP ‘HAYIR’ DEMELİYİZ’ Yasakta dahi evlerinde çıkartılmaya çalışıldıklarını ve bununu için ateş açıldığını da anlatan Hediye Özalp, referandum çağrısını şöyle yaptı: “Bizim insanlarımız bir olup ‘Hayır’ demesi lazım. Biz kesinlikle millet olarak ‘Evet’ diyemeyiz. Biz şimdiye kadar olduğu gibi son damla kanımıza kadar kendi halkımızın mücadelesinde yer alacağız.” 26 yaşındaki Talat Doğan, referandumda “Hayır” diyeceklerini belirtti ve ekledi: “Yasama, yürütme ve yargının tek elde olmasını istemiyoruz. Demokratik bir yaşam istiyoruz. Bunun için de cevabımız ‘Hayır’dır.” ‘‘EVET’İ HANGİ YÜZLE İSTEYECEKLER’ 10 çocuğuyla birlikte sokağa çıkma yasağı döneminde ilçede kalan isimlerden biri olan Ayşe Yılmaz ise, yaşananlardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tuttu. Referandumda oylanmak istenenin de Erdoğan’ın başkanlığı olduğunun altını çizen Yılmaz, “Erdoğan’ın bize yapmadığı kalmadı. O yüzden biz referandumda ‘Hayır’ diyeceğiz” dedi. Nusaybin halkı olarak çok şey yaşadıklarını dile getiren Mehmet Emin Özalp da, şu an ilçenin nüfusunun yarısının köylerde ve çevre ilçelerde yaşadığını, on binlerce evin yıkıldığını hatırlattı. Yaşananlardan dolayı halkın AK Parti’ye öfkeli olduğunu söyleyen Özalp, “Hangi yüzle referandum çalışmaları sırasında bu şehre gelip bize, ‘Evet oyu verin’ diyecekler” diye sordu. ‘NUSAYBİN’E, CİZRE’YE BAKIP ÖYLE KARAR VERİN’ MHP ile AK Parti’nin ortaklaşması ile kentin yıkıldığını ve Erdoğan ile Bahçeli’nin “Taş üstünde taş baş üstünde baş kalmayacak” sözlerini hatırlatan Özalp, şöyle devam etti: “Bu söylemi çocuklarımız bile unutmayacaklar. Nusaybin’de insanlar hala cenazelerini alamıyor. AKP’nin ne yapmak istediğini görmek isteyenler gelip Nusaybin’e baksınlar. İnsanların 100 yıllık emekleri yok edildi. Mahallerinden geriye ne bir sokak ne bir ev ne de bir anı kaldı. Nusaybin halkı bunun karşısında kalkıp onlara ‘Evet’ mi diyecek?” Referandum için kesinlikle “Hayır” diyeceklerini söyleyen Özalp, sandıktan “Hayır”ın çıkması için her şeyi yapacaklarını kaydederek, “Kürtler, Nusaybin, Derik ve Cizre’ye bakıp kararlarını ona göre versinler” dedi. Dicle Müftüoğlu / Aynur İnedi - dihaber