Polisin başına silah dayadığı Tenikeci o anları anlattı 2017-02-08 17:12:52 İSTANBUL - "Hayır'da birleşelim" bildirileri dağıttığı sırada polisin başına silah dayayarak gözaltına aldığı Gözde Tenikeci, sokakta, mağazada, polis aracında ve karakolda yaşadıklarını anlattı. Tenikeci, tümünde polis şiddetine maruz kaldığını söyledi. İstanbul Kadıköy Bahariye Caddesi’nde 4 Şubat günü “Hayır” bildirisi dağıtanlara ve stant kuranlara polis dün müdahale ederek, Gözde Tenikeci’nin başına silah dayayarak gözaltına almıştı. Daha sonra 2 kişi ile birlikte gözaltına alınan Tenikeci, karakoldaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Emek Partisi (EMEP) üyesi Elif Baydur ve Devrimci Parti MYK üyesi Gözde Tenikeci yaşadıklarını dihaber'e anlatttı. Tenikeci, bildiri dağıttıkları sırada "OHAL sürecinde bildiri veya gazete dağıtmak yasaktır. Yoksa müdahale etmek zorunda kalacağız" diyen polislerin birden müdahalesine maruz kaldıklarını belirtti. Kendilerinin de polise, referandum sürecinde böyle bir şeyin yasak olamayacağı ve "Hayır" yada "Evet" seçeneği olmayacaksa referandumun ne anlamı olacağını sorduklarını ifade eden Tenikeci, "Zaten polisin gelmesi ile birlikte halkın ilgisi de yoğunlaşmış oldu. Bunun üzerine çevik kuvvet desteği istendi. Tabi o sıra da biz engellenmeye başlandık. Tabi halk daha da sahiplenmeye başladı. Daha da kalabalık olmaya başlayınca beni alıp Koton Mağazası'nda darp etmeye başladılar" dedi. 'KADINLARIN MÜDAHALESİ İLE CİNSEL ŞİDDET SON BULDU' Şiddetin cinsel boyutuna da maruz kaldığını kaydeden Tenikeci, birkaç polisin dirsekleri ile göğüslerine sert bir şekilde bastırdığını, birkaç elin ise kalçasını tuttuğunu söyledi. Engellemeye çalıştığı sırada ise başka bir polisin telsizi gözüne ve kafasına vurduğunu dile getiren Tenikeci, mağaza çalışanı kadınların müdahalesi sonucu fiziksel şiddetin son bulduğunu, psikolojik şiddetin ise polis aracı ve karakolda devam ettiğini vurguladı. Karakola götürüldüğünün sabahında regl olduğunu fakat defalarca kadın pedi istemesine rağmen talebinin ret edildiğini söyleyen Tenikeci, doktor kontrolü sırasında da polisin “Tedaviyi reddetmezseniz ek gözaltı süresi isteriz” tehdidine maruz kaldıklarını kaydetti. Tenikeci, şöyle devam etti: “Devlet kadınların hem toplumsal yapıda hem de muhalefette çok ciddi bir yeri olduğunu iyiden iyiye fark etmesi ile baskı ve şiddetin dozunu arttırdı ve artırmaya devam edecek. Bu bizi vazgeçirecek mi peki? Tabi ki hayır. Dayanışma ile tüm bunların karşısında duracağımızı biliyorum, yaşadım. Mutlaka kazanacağız.” YAŞANANLARI KAYDETMEK İSTEDİĞİ SIRADA GÖZALTINA ALINDI Olayın yaşandığı gün arkadaşı ile Kadıköy Moda’da oturduklarını belirten Elif Baydur ise, çok sayıda ambulansın geçmesi ile ne olduğunu merak ettiğini ve daha sonra da Mehmet Ayvalıtaş Parkı yakınlarından ayrıldıklarını söyledi. Bahariye Caddesi'deki gerginliği çevredekilere sorduğu sırada "Hayır" bildirisi dağıtan genç bir kadının mağazada polisler tarafından darp edildiğini öğrendiğini ifade eden Baydur, bunun üzerine sosyal paylaşım ağı Facebook üzerinden canlı yayın başlatıp olayı kaydetmek istediği sırada kendisini fark eden polisler tarafından gözaltına alındığını aktardı. 'KARIN BOŞLUĞUMA YUMRUK ATTI' Olayın devamını ise Baydur şu şekilde anlattı: "Telefonu elime alıp canlı yayına başlamam ile polislerin bana yönelmesi bir oldu. Amirlerden biri elimden telefonu attı ve ‘bunu da alın’ dedi. O dakika zaten en az 5-6 polis sürüklemeye başladı beni. Biri saçımdan çekmeye başladı. Birkaç el de karın boşluğuma yumruk attı. Bu şekilde arabaya bindirildim.” Telefonunda bulunan tüm video ve fotoğrafların silindiğini ve mesaj bölümü ile rehberinin kontrol edildiğini kaydeden Baydur, karakola götürüldüklerinde de Tenikeci ile birbirlerine sıkıca kelepçelendiklerini söyledi. Yaşamın her alanında kadının baskı altına alınmak istendiğini belirten Baydur, bunun içinde psikolojik-fiziki her türlü şiddetten kaçınılmadığını ifade etti. Baydur, özellikle referandum sürecinde bu baskıların yoğunlaşacağını dile getirerek, "Fakat şunu atlıyorlar ki; bir kadını asla şiddet ve baskı ile durduramazlar. Onlar kolumdan da tutsalar, saçımdan da sürükleseler, bana ‘Bayan’ da deseler ki bence en büyük küfür buydu. Ben mücadele etmekten vazgeçmeyeceğim” dedi.