Eğitim Sen: Karanlıktan çıkmanın tek yolu ‘Hayır’ 2017-02-09 14:53:36 HABER MERKEZİ - Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, ülkenin içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkmanın tek yolunun güçlü bir "Hayır" olduğunu belirtti. Mersin ve Adıyaman'da yapılan açıklamalarda ise, KHK'lerle mağdur edilenlerin sayısının 2 milyona yaklaştığı kaydedildi. ANKARA Eğitim Sen, son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile üyelerinin ihraç edilmesine ilişkin genel merkezlerinde basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyon (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) temsilcileri de katıldı. Toplantıda konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, 7 Şubat tarihinde OHAL kapsamında yayınlanan 686 sayılı KHK ile 2 bin 585’i Milli Eğitim (MEB) Bakanlığı bünyesinde, 330’u üniversitelerden olmak üzere toplamda 4 bin 464 kamu personelinin siyasi karar ve tasarruflarla savunma kapılmadan "yargısız infaz" ile ihraç edildiğini belirtti. OHAL ilanından itibaren 33 bin 55 eğitim emekçisi ve 4 bin 811 bilim insanının emeğinin gasp edildiğini kaydetti. Karaca, "Siyasi iktidarın, yıllardır eğitimin dinselleştirilmesi ve ticarileştirilmesine karşı direnen, laik, bilimsel eğitimi savunan, emek ve barış mücadelesi veren eğitim ve bilim emekçilerinden intikam alırcasına hareket etmesi kabul edilemez" dedi. ‘ONLAR SALDIRDIKÇA BİZ GÜÇLENİRİZ’ Ülkenin içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkmanın tek yolunun güçlü bir "Hayır" olduğunu söyleyen Karaca, öğrenci ve velileri her türlü baskıya karşı iktidara değil, bilim emekçileri ile dayanışmaya ve mücadele etmeye çağırdı. KHK ile ihraç edilen Eğitim Sen Genel Sekreteri Mesut Fırat ise, 17 yıllık mesleğinde diğer emekçiler gibi birçok sürgün ve baskı ile karşı karşıya kaldığını ifade ederek, ancak hiçbir zaman geri adım atmadığını vurguladı. Fırat, şunları aktardı: "Bu saldırıların tetikçiliğini yapanlar ve yandaşlar mücadeleyi büyüten her bir arkadaşımın kararlılığı ile bu mücadeleyi büyüteceğimizi bilsinler. ‘Öldürüldükçe çoğalırız’ demişti Ape Musa. Onlar saldırdıkça biz güçleniriz.” 'HÜKÜMETİN SON AŞAMAYA GELDİĞİNİ HERKESE ANLATACAĞIZ' KESK adına açıklama yapan KESK Eşbaşkan Şaziye Köse ise, "aç gözlü" davranan iktidarın yeni KHK'si ile karşı kaşıya olduklarını belirterek, faşizmin akademi ile hesaplaşmadan kendini kuramayacağını kaydetti. Köse, "Aslında faşizm kendini kurarken işçi, emekçi hareketi ile hesaplaşmadan kendini kuramaz. Biz aslında bu hesaplaşmaların sahnesini yaşıyoruz. Bu keyfi saltanat iktidar erk obezi olanların önünde önemli bir fırsatımız var. Onlara geçit vermeyeceğiz. ‘Hayır’ diyerek durduracağız” diye konuştu. Siyasi iktidarın OHAL hukuku ile tüm evrensel değerleri ayaklar altına aldığını belirten, DİSK Başkan Yardımcısı Cafer Konca da, "Bu faşist anayasa karşı da tüm alanlarda ‘Hayır’ kampanyası ile hükümetin artık son aşamaya geldiğini herkese anlatacağız" dedi. ‘TÜM GÜÇLERİMİZ İLE ‘HAYIR’ DİYECEĞİZ’ TMMOB Başkanı Emin Koramaz, AK Parti rejiminin her şeyi piyasalaştırmak istediğine işaret ederek, şöyle devam etti: “Bu rejimi kurabilmek için din kullanılarak, laiklik kaldırılarak, bilimsel düşünce yok edilerek biat toplumu yaratılmak isteniyor. Muhalif kesimleri tasfiye ettiler şimdi ise akademiye geldiler. Akademi bilimsel düşüncenin eşiğidir. Özgür düşünce olmadan gelişme olmaz. İstediklerine ulaşmaları için akademinin yok edilmesi gerekiyor. Sanatı sanatçıyı susturmaktan geçiyor. Tek adam diktatörlüğüne karşı toplumu sindirmek istiyorlar. Akademisyenler üzerinden mesaj veriliyor. Ancak biz onlara sandıkta cevap vereceğiz. Sandıktan ‘Hayır ‘ çıkması için Türkiye’deki tüm güçlerimizle çalışmalar yürüteceğiz.” ‘AKP’YE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’ AK Parti iktidarının muhalefete karşı sindirme operasyonu gerçekleştirdiğini belirten TTB İkinci Başkanı Dr. Sinan Adıyaman ise, akademinin susturulamayacağını söyledi. Adıyaman, "Akademi olarak çoğulculuğu bilimi demokrasi ve laikliği savunmaya devam edeceğiz. AKP’ye karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” diye belirtti. MERSİN Eğitim Sen Mersin Şubesi, son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile aralarında üyelerinin de bulunduğu çok sayıda eğitim emekçilerinin ihraç edilmesini protesto etti. Sendika binasında düzenlenen toplantıya, demokratik kitle örgütleri de destek verdi. “Direne direne kazanacağız” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarının atıldığı toplantıda, “Hayır’lı Günler”, “Direniş, Mücadele ve zafer dolu bir tarih” ve “İhraç edilen üyelerimiz onurumuzdur” pankartları asıldı. Toplantıda konuşan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde ihraç edilen 2 bin 585 kamu emekçisinin 611’inin Eğitim Sen üyesi olduğunu belirterek, bunların 48'sinin ise Mersin'den olduğunu ifade etti. Siyasi iktidarın yargısız infaz yaptığını vurgulayan Muşlu, iktidarın kurmak istediği baskıcı ve otoriter rejim karşısında tehdit olarak gördüğü eğitim ve bilim emekçileri ile onların örgütlü mücadelesini hedef aldığını aktardı. 'MAĞDURLARIN SAYISI 2 MİLYONA YAKLAŞMIŞTIR' Muşlu, “Hükümetin ve kamu yöneticilerinin kendilerini yargının yerine koyarak ‘yargısız infaz’ yapmaları sonucunda kamu görevinden ihraç edilen ve açığa alınanlarla birlikte doğrudan ya da dolaylı olarak mağdur olanların sayısı 2 milyona yaklaşmıştır. Laik bilimsel eğitim ve demokratik bir ülke için mücadele eden eğitim ve bilim emekçileri ile dayanışmaya, birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dedi. ADIYAMAN KESK Adıyaman Şubeler Platformu da, aynı kapsamda Eğitim Sen Adıyaman Şubesi önünde basın açıklaması düzenledi. “Keyfi hukuksuz kıyımlara teslim olmayacağız” pankartının açıldığı açıklamada konuşan Eğitim Sen Eşbaşkanı Hasan Basri Yorulmaz, ihraç edilenler arasında Eğitim Sen Genel Sekreteri Mesut Fırat başta olmak üzere çeşitli şubelerinden yönetici ve üyelerinin de bulunduğunu anımsattı. 'HEDEF DARBECİLER DEĞİL EĞİTİM EMEKÇİLERİ' Hükümetin darbecilerle gerçek anlamda hesaplaşmayı bıraktığını söyleyen Yorulmaz, “Siyasi iktidar, başta ekonomi, iç ve dış politika alanı olmak üzere, pek çok noktada çıkmaza düşmüştür. Bu çıkmazın etkisiyle kitlesel ihraçlar, açığa almalar, muhaliflere yönelik gözaltı ve tutuklamalar gibi hukuksuz, yasa dışı adımlar atmaktadır. Sonuç olarak kurmak istediği baskıcı ve otoriter rejim karşısında tehdit olarak gördüğü eğitim ve bilim emekçilerini ve onların örgütlü mücadelesini de hedef almıştır” dedi.